2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı’nın sonuna geldiğimiz şu günlerde ilkokullardaki öğretmenlerimiz sınıf geçme konusunda ciddi sıkıntı yaşamaktadır. Yönetmeliğe baktığımızda;

Öğrenci Başarısının Değerlendirilmesi

MADDE 47 – (Değişik:RG-24/12/2008-27090)
b) (Değişik:RG-21/7/2012-28360) sınıf seviyesine göre yeterli başarıyı gösteremeyen öğrenciler için sınıf veya alan öğretmenleri, varsa okul rehber öğretmeni, okul yönetimi ve velilerle birlikte öğrenci, okul ve çevrenin durumuna göre alınacak tedbirler belirlenir. Gerektiğinde il eğitim denetmenlerinin rehberliğinden de yararlanılarak kararlaştırılan önlemler uygulanır ve uygulama sonuçları ile ilgili rapor düzenlenir.

c) (Değişik:RG-21/7/2012-28360) İlkokullarda öğrencilere sınıf tekrarı yaptırılmaz. Ortaokul ve imam-hatip ortaokullarında alınan bütün önlemlere rağmen bir üst sınıfı başarmada güçlüklerle karşılaşabilecek öğrencilerin sınıf geçmesi veya sınıf tekrarına ikinci dönemin son haftasında şube öğretmenler kurulunda karar verilir. Alınan gerekçeli karar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ders Yılı Sonu Şube Öğretmenler Kurulu Öğrenci Kişisel Değerlendirme Tutanağı (EK-9)’a yazılarak e-okul sisteminin ilgili bölümüne işlenir. Tutanağın bir örneği ders yılı sonu şube öğretmenler kurulu karar dosyasında saklanır. Ayrıca veli de bilgilendirilir. Bu kararda, oyların eşitliği hâlinde başkanın kullandığı oy yönünde çoğunluk sağlanmış sayılır.

Hükümleri yer almaktadır.

Öğrencinin sınıfta kalmamasını değerlendirdiğimizde;
Birinci sınıfta başarısız olduğu halde geçen öğrenci bir üst sınıfta başarılı olması mümkün değildir.

Üst sınfta öğrenci diğer arkadaşları arasında okuyamadığı için mahçup olmakta ve içine kapanmaktadır.

Öğretmenin teneffüse çıkmayıp bir yıl boyunca okutmaya çalıştığı halde başarısız olan öğrencinin, diğer çalışan öğrencilerin hakkını kullanarak özellikle birinci sınıfta üst sınıfa geçmesi diğer öğrencilere olumsuz örnek teşkil etmektedir.

Öğrenci velisi bu durumda çocuğun nasıl olsa sınıf geçiyor düşüncesiyle öğrencisiyle ilgilenmemekte, öğrencinin durumunun görüşülmesi konusunda çağrıldığında okula gelmemektedir.

Bu sistem, öğrenci ve veli memnuniyeti gözettiği için öğretmenin etkisi ve aktifliği azaltılmış, geri planda bırakılmıştır.

MEB her zaman yaptığı gibi eğitimle ilgili aldığı kararlarda, hazırladığı mevzuatta taşrada bu işi uygulayan eğitimcilere sormamıştır.

Eğitimin sistemin değiştirilirken öğretmenlere söz hakkı tanımayan MEB Merkezi sistem sınavlarında ortaya çıkan başarısızlığın faturasını öğretmenlere çıkarıp hesap sorma hakkına sahip değildir.

Bütün bunlardan dolayı sınıf tekrarının 2012-2013 eğitim-öğretim yılının sonunu da kapsayacak şekilde-acilen-yeniden uygulamaya konulmasını istiyoruz ve bu gerekmektedir.

Seher ÇÖRTÜK