- Milli Eğitim Bakanlığı 28 Ocak 2019'da temel liselerle birlikte Özel Öğretim Kursları için de kapatma kararını açıkladı mı?
- Evet!

- Milli Eğitim Bakanlığı özel öğretim kurslarına kayıt yasağı koyup, velileri uyardı mı?
- Evet!

- Aynı Milli Eğitim Bakanlığı, daha sonra hiçbir açıklama yapmaksızın kursların faaliyetine devam izni verdi mi?
- Evet!

- Üstelik bizler bu gelişmeyi Özel okulları kapatacağız diyen MEB’den değil de, özel öğretim kursları platformu ve özel okul-kurs derneklerinin açıklamalarından öğrendik mi?
- Evet!

- 2019 bitti, 2020'ye geldik! Aradan geçen süre içerisinde MEB'den bir daha bu konuda açıklama duyduk mu?
- Hayır!

-Peki özel öğretim kursları haziran 2020'ye kadar mı vize aldı, 2023'e kadar mı? MEB'den bu konuda ciddi, resmi bir açıklama var mı?
-Hayır!

Kapatmayın! Doğru kuralı koyup denetleyin!

Geçmişten buyana yazdığım yazılardan bugün için önem taşıyanları aşağıda listeleyeceğim. Dileyen okurlarımız tek tek gözden geçirebilir.

Özel öğretim kurslarının, eski deyimle dershanelerin -bence- göz önüne alınması gereken birkaç yönü var.

a)Kursiyerler
b)Çalışan öğretmenler

Kursiyerler, özel öğretim kurslarından verim alıyor mu? Bunu her öğrenci kendi değerlendirir. Eğer yararı var ise kurslar ilgi görmeye devam eder, yararı yok ise bu kurslar dalında kurur gider...

Öğretmenlere gelince... Özel öğretim kurslarındaki öğretmenlerin özlük hakları, çalıştıkları kursun 'alan sertifikası' ile sınırlı. Ne demeye çalıştığımı kurs sahipleri leb demeden anlar, oralarda görev yapan öğretmenler de öyle. Sade vatandaş, veliler, okurlar anlasın diye kısacık bir özet gerekirse... Her özel öğretim kursu sadece tek alanda faaliyet gösterebilir. Yasalara göre, sadece matematik, sadece fizik, sadece kimya gibi. Örneğin bir matematik kursunda, diğer ders öğretmenlerini istihdam etmenin yasal yolu yok. Bulunan yollar da, diğer ders öğretmenlerinin yasadışı çalıştırılması ve alabildiğince sömürülmesi demek... Her özel öğretim kursu, yasanın açık tanımına rağmen, tek ders yerine tüm dersleri verdiğine göre? Sömürüye kurban giden öğretmenlerin hakkının teslimi için, doğru kural (yasa) konup bu kursların denetlenmesi gerek! Dikkat edilirse kapatmaktan söz etmiyorum. Sağlıklı işleyiş modelini aktarıyorum.

Özel Öğretim Kursları Kapatılır mı?

Aslında özel öğretim kurslarının kapatılmasına gerek yok. 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'ndan "özel öğretim kursu" tanımını, kuruluş ve faaliyetleriyle ilgili hükümlerin silinmesi yeterli. Yasal dayanağı kalmadığından, Resmi Gazete'de yayınlandığı anda hepsi tarihe karışır. Çünkü, eğitim alanında, yasal dayanağı olmayan bir kurumun faaliyeti söz konusu değil, olamaz...

Peki görünüşte bu kadar basit bir işlemi AKP hükümeti neden yapmadı, yapamadı?
Soruya soruyla cevap vermeyi tercih hakkım varsa, burada kullanayım:

  • Çocuklar üzerindeki sınav baskısı kalktı mı? Hayır!
  • Sınavın türü-tarzı değişti mi? Hayır!
  • Öğrencilerin-velilerin takviye kurs talebi sona erdi mi? Hayır!
  • Türkiye’de sınıf atlamak için, eğitimden daha kestirme başka bir yol bulundu mu? Hayır!

İzninizle! Başka sorum yok...

Bakan Selçuk'un sözlerindeki ipuçları

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un özel öğretim kurslarıyla ilgili "kişisel" tavrını bilmiyoruz. Çünkü bu anlamda bir açıklaması olmadı. Ama özel okul sahibi bir isim olarak, özel öğretim kurslarından pek haz etmediğini tahmin etmek zor değil.

Nitekim Sayın Bakan'ın özel öğretim kurslarının kapatılacağının açıklandığı günlerde, 30 Ocak 2019'da Star'da yayınlanan bir röportajından aynen aktarıyorum:

"...Öğrencilerin sınav sürecine ilişkin her türlü ihtiyacının karşılanması konusunda tüm tedbirlerin alındığını söyleyen Millî Eğitim Bakanı Selçuk, 'Bu tür durumlarda ortaya çıkabilecek bazı aksaklıklar konusunda velilerimizin dikkatli olmasında yarar var. Çünkü özellikle kursların yasal olarak kaldırılması sonucunda bir şekilde bunun istismarı söz konusu olabilir. Bu işin kesinlikle izleme ve değerlendirme çalışmaları, takibi dahil olmak üzere biz, öğrencilerimizin sınav sürecine ilişkin her türlü ihtiyacını karşılama konusunda tüm tedbirlerimizi aldık' sözlerini kullandı. Bunun bir sınav meselesi olarak değil, öğretim sisteminin iyileştirilmesinin bir parçası olarak değerlendirildiğini söyleyen Selçuk, 'Bizim yerine koyacağımız anlayış, yaklaşım ve uygulama Türk eğitimin sisteminin iyileştirilmesine yönelik çok daha kapsamlı bir çerçeveye sahip' dedi."

Bu açıklamanın özeti şu..

MEB, 2023 Vizyon Belgesinden hareketle özel öğretim kurslarının kapatılmasında kararlı bir çizgi izliyordu. Kamuoyuna yazılı açıklama yapılarak özel öğretim kurslarının kapatılacağı duyurulduğu halde, vazgeçti. Hiçbir yeni açıklamaya gerek bile duymadı. Tenezzül edilmedi. İlgili kanunda değişiklik yapılmadığından, "kapatacağız bu kursları" açıklaması da kendiliğinden kadük hale geldi. Arka planda neler oldu, neler yaşandı? Pazarlık mı oldu? Birisi anılarını yazarsa, ancak öğreniriz.
O günlerin gelişmeleri, aşağıda listeleyeceğim yazılarda mevcut.

COVID-19 MEB için ilginç şans doğurdu

Özel öğretim kurslarının faaliyetine haziran 2020'ye kadar mı vize çıktı, 2023'e kadar mı?

Bu sorunun yanıtını henüz bilmiyoruz. MEB (sütten ağız yanmış mı desek?!) olumlu ya da olumsuz tek kelime etmiyor.

Ama görünen köy de tarif istemiyor.

COVID-19 salgını dolayısıyla okulların (ve kursların) yüz yüze eğitime kapatılarak online eğitime geçilmesi Milli Eğitim Bakanlığı'na, özel öğretim kurslarını ikame etmeyi düşündüğü (ve geçmişte alternatif olarak resmen açıkladığı) EBA sistemini geliştirme, eksiklerini giderme, toplumun kılcal damarlarına kadar duyurma-tanıtma şansı sağladı.

Eğer MEB bu yoldan yürümekte (hala) kararlıysa... Özel öğretim kurslarının akıbeti yeniden tartışılır hale gelebilir.
Benden söylemesi...

Tayfun ÇAVUŞOĞLU / egitimradyosu.com