Bugün Bakanlığımız tarafından yapılan bir paylaşımda, enstrüman çalmanın faydalarından bahsedildi. Gerçekten de, müzik eğitimi ve enstrüman çalmanın çocuklar üzerindeki olumlu etkileri yadsınamaz. Ancak burada önemli bir soruna dikkat çekmek istiyorum: Enstrüman eğitimi ve sanatsal etkinlikler, ne yazık ki birçok aile için büyük bir mali yük oluşturuyor. Peki, bu durum nasıl değiştirilebilir?
Öncelikle, bir çocuğun bir müzik kursuna gitmesi en az 3-4 bin TL'yi bulabiliyor. Bir enstrüman almak ise 4-5 bin TL gibi yüksek meblağlara çıkabiliyor. Ulaşım masrafları ve diğer giderler eklendiğinde, birçok ailenin bu tür faaliyetlere ayıracak bütçesi kalmıyor. Özellikle temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan aileler için bu tür etkinlikler bir lüks haline geliyor.
Bu noktada sormak gerekiyor: Müzik eğitimi ve sanatsal etkinlikler bu kadar önemliyse, neden okullarımızda bu alana yeterince değer verilmiyor? Neden müzik dersi ortaokullarda sadece 1 saat ile sınırlı kalıyor? Neden okullarımızda sanat derslerinin sayısı arttırılmıyor ve donanımlı sınıflar oluşturulmuyor?
Ders sayıları arttırılarak, halk eğitim ve gençlik merkezleri ile okulların daha koordineli çalışması sağlanarak, çocuklarımız için fırsat eşitliği yaratmak mümkün. Sanat, sadece bir yetenek geliştirme aracı değil, aynı zamanda çocukların kendilerini ifade etmeleri, yaratıcılıklarını keşfetmeleri ve kendilerine olan güvenlerini arttırmaları için bir fırsat sunar. Bu nedenle, sanat eğitiminin okullarda daha fazla yer bulması, hem çocuklarımızın bireysel gelişimleri için hem de toplumsal kalkınmamız için büyük önem taşır.
Eğitim Gücü Sendikası olarak, sanatın ve müzik eğitiminin daha ulaşılabilir hale getirilmesi için adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz. Okullarımızda sanat derslerinin sayısının arttırılması, donanımlı sınıfların oluşturulması ve çocuklarımıza daha fazla fırsat sunulması, toplumumuzun geleceği için atılacak en önemli adımlardan biridir.
Saygılarımla,
Emrah Hopalı