Ülkemizin olimpiyatlarda ki Başarısızlığı: Eğitim ve Spor Politikalarının Yetersizliği.
Paris Olimpiyatları'nda Türkiye'nin aldığı sonuçlar, hepimizi derinden düşündürmelidir. Tek bir altın madalyanın dahi kazanılamadığı bu olimpiyatlarda, Türkiye başarı sıralamasında 61. sırada yer almıştır. Bu sonuç, sadece Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın değil, aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı'nın da ciddi şekilde sorgulanması gerektiğini göstermektedir.
Türkiye'deki eğitim sisteminin temel problemlerinden biri, beden eğitimi, müzik ve sanat gibi alanlara gereken önemin verilmemesidir. Bugün, ülkemizin okullarının yüzde 80'inde spor alanları bir yana, basit bir oyun alanı bile bulunmamaktadır. Haftada yalnızca bir saat olarak planlanan beden eğitimi derslerinde dahi, çocuklara deneme soruları çözdürülmektedir. Bu yaklaşım, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda çocukların sosyal ve psikolojik gelişimini de olumsuz etkilemektedir.
Okullarımızda bırakın yüzme havuzlarını, top oynayacak alanlar dahi yok. Resim ve müzik odalarının eksikliği ise, öğrencilerin sanatsal ve kültürel gelişimlerine ket vurmaktadır. 2024 yılında dahi, okul tip projelerinde spor, müzik ve sanat alanları bulunmamaktadır. İnsan olmanın temel gerekliliklerinden olan spor, müzik ve sanatı göz ardı eden bir eğitim sistemi, insan yetiştirmek yerine, soru bankası psikopatları yetiştirmeye mahkûmdur. Bu tablo, ülkemizin spor, müzik ve sanat alanlarında neden yerin dibinde olduğunu açıkça göstermektedir.
Bu durumun neticesinde, Fas, Pakistan ve Guatemala gibi ülkeler bile olimpiyatlarda Türkiye'nin önüne geçmiştir. Bu başarısızlık, sadece bir spor politikası sorunu olarak görülmemeli, köklü bir eğitim reformunun gerekliliğini ortaya koymalıdır. İlgili bakanlıklar, bu başarısızlığın sebeplerini sorgulamalı ve hesap vermelidir.
Biz eğitimciler olarak yıllardır uyarıyoruz: Milli bir politika izlenmelidir. Çocuklar, ilkokulda yeteneklerine göre keşfedilmeli, beden eğitimi, resim ve müzik gibi branş dersleri bu seviyede başlamalıdır. Ancak bu şekilde spor, sanat ve müzik alanlarında yetişen bireyler, uluslararası arenada Türkiye'yi başarıyla temsil edebilir. Aksi takdirde, her olimpiyat sonrası bu acı tabloyu görmeye devam ederiz.
Emrah Hopalı