Sevgili öğretmenlerimiz, okul yöneticilerimiz, velilerimiz! Allah aşkına sesime kulak verin. Sadece okuma yazma veya dört işlem öğreterek, Dünya ile yarışan, nitelikli bir nesil yetiştirmek mümkün değil!

6-7 yaşındaki çocuklar açısından oyun önemli bir ihtiyaç. MEB, öğrencilerin gelişim özelliklerini dikkate alarak ilkokullarda haftalık ders çizelgesini düzenliyor. İlkokul birinci sınıf çizelgesinde haftada 5 saat Oyun ve Fiziksel Etkinlikler” dersi yer alıyor. Bu ders laf olsun diye değil, uzmanlarca gerekli görüldüğü için özellikle çocukların oyun oynamaları için konulmuş bir ders. Bu dersin işlenişi için Bakanlık tüm okullara oyun kartları gönderdi ve öğretmenlerin bu kartlarda yer alan etkinlikleri uygulaması gerekiyor.

Çocuklar bu ders içinde sadece oyun oynayıp eğlenmekle kalmıyor birçok becerilerini de geliştiriyorlar. Oyun oynarken, neyi yapıp neyi yapamadıklarını görüyor ve kendilerini daha iyi tanıyorlar. Arkadaş edinmeyi öğreniyorlar, dostluklarını pekiştiriyorlar. Takım oyunlarında bir grubun üyesi olarak aitlik hissini yaşıyorlar. Gruba uyum becerileri gelişiyor. Yarışmalarda mücadele etmeyi, kazanmayı, kaybetmeyi, takım arkadaşına destek olmayı öğreniyorlar. Potansiyeli olan çocukların liderlik özellikleri gelişiyor. İçine kapanık çocukların, açılması sağlanıyor. Oyunlarda kurallara uymayı, kurallara uymamanın gerektirdiği cezaları kabullenmeyi öğreniyorlar. Mücadelede rakibine zarar vermeden onunla yarışmayı öğreniyorlar. Zayıf olanları kollamayı, onlara destek olmayı, liderin peşinden gidebilmeyi öğreniyorlar. Öfkelerini kontrol etmeyi, kazananları tebrik etmeyi, takdir etmeyi; kaybedenleri teselli etmeyi öğreniyorlar. Daha çok çalışarak başarmanın mümkün olduğunu görüyorlar. Zamanla becerileri geliştikçe çocukların kendilerine özgüvenleri de artıyor. Çocuklar oyunlarda daha nice vazgeçilmez beceriler kazanıyorlar. Özetle çocuklarımız, hayatları boyunca kendilerine gerekli ne kadar yaşam becerisi varsa oyunlarda ve bu tür etkinliklerde geliştiriyorlar.

Diğer yandan yine birinci sınıfta haftada dört saat “Serbest Etkinlikler” saati yer alıyor. Bu saatlerde, zümre öğretmenleri tarafından kararlaştırılan birçok etkinlik yapılıyor. Bu dersin amacı da benzer becerilerin geliştirilmesi.

Oyun ve Fiziksel Etkinlikler ile Serbest Etkinlikler toplam ders saati haftada 9 saat. Bu da öğrencinin her gün iki saatini oyun ve etkinlikle geçirmesi demek. Bu saatler, öğretmenlerin sınıf içinde Matematik, Türkçe derslerini işleyeceği dersler değil! Lakin öğretmenlerimiz bu dersleri amacına uygun kullanmıyor. Öğrencilerle haftalık 30 saatin tamamında akademik dersler işleniyor. Çocuklar oyuna hasret kalmaya devam ediyor ve çocukluklarını yaşayamıyorlar. Birçoğu okuldan nefret etmeye başlıyor.

Öğrenci velilerine verdiğim seminerlerde, bazı velilerin çocuklarının okula başlamayı çok arzuladıklarını ama okula başladıktan sonra öğretmenlerin okulda 30 saat sınıfta ders yapmalarından dolayı artık çocuklarının okula gitmek istemediklerini ve her sabah sorun yaşadıklarını dile getiriyorlar.

Okul yöneticileri, öğretmenlerin çocukları oyun ve fiziksel etkinlikler için dışarı çıkarmadığını görüyor. 10 şube birinci sınıfı olan ve o saat oyun ve fiziksel etkinlik dersi bulunan bir okulun bahçesi cıvıl cıvıl olması gerekirken dışarıda bir tek sınıf bile olmuyor. Öğretmenler bu saatte de Türkçe veya Matematik dersi işliyorlar. Okul yöneticileri duruma duyarsız. Hiçbiri bu ders saatinde çocuklar neden dışarıda değil diye sorgulamıyor.

Durumun önemini kavrayamayan bazı veliler de öğretmenlerimizden özellikle tüm saatlerde akademik dersler işlemesini talep ediyorlar ve durumdan şikâyetçi değiller. Bilinçli veliler ise öğretmenlerin programa uymamasından şikâyetçiler, ancak ellerinden bir şey gelmiyor. Olan, okulda oyun saatleri çalınan üstüne saatlerce süren ev ödevleri ile cendereye çekilen çocuklara oluyor.

Sevgili öğretmenlerimiz, okul yöneticilerimiz, velilerimiz!

Allah aşkına sesime kulak verin. Sadece okuma yazma veya dört işlem öğreterek, Dünya ile yarışan, nitelikli bir nesil yetiştirmek mümkün değil! Çocuklarımızın yaşam becerilerinin geliştirilmesi çok önemli. Bunun için Lütfen Devletin koyduğu programa uyun ve çocuklarımızın hayatlarını çalmayın.

Doğan CEYLAN

Maarif Müfettişi /Yönetim Bilimi Uzmanı