Yani yayımlanan karara göre; olası bir iptal durumunda, 2 Haziran günü, iptal kararının alındığı yerlerde yeniden oy verme işlemi başlatılacaktır.

Skandal olan ise aynı gün tüm Türkiye’de Liselere Geçiş Sınavı’nın (LGS) yapılacak olmasıdır.

Çok muhtemeldir ki bu kararı alırken eğitimi ve sınav takvimini düşünmeye lütfetmeyen yöneticiler nedeniyle 2 Haziran günü büyük bir kaos ve birçok öğrenci için büyük bir mağduriyet yaşanacaktır.

Sınav ile oy verme işleminin çakışacağı yerlerde trafik yükünün artacağı ve bu durumun bazı öğrencilerin sınav yerine vaktinde gidememesi ihtimalini doğuracağı açıktır. Öte yandan oy verme işlemi için de sınavlar için de okulların kullanıldığı göz önüne alınırsa bu anlamda da büyük bir karmaşa ve kalabalık yaşanacağı kaçınılmazdır.

Okulları oy ve sınav işlemleri açısından bölmek de sınav düzenini bozacak ve zaten sınav stresi taşıyan öğrencilere fazladan stres yükleyecektir.

Milyonlarca öğrenci ve velilerinin gün saydığı, onca emek ve fedakarlıkla hazırlandığı bu sınavın günü değiştirilemeyeceğine göre; iptal durumunda oy verme işleminin yeniden yapılma tarihi değiştirilmeli, olası mağduriyetlerin önüne geçilmelidir.

Eğitim-İş olarak yöneticilere, karar vericilere sesleniyoruz: Madem biz eğitimcilerin itirazlarına rağmen öğrencileri sınav merkezli bir sisteme tabi tutuyorsunuz ve madem bu sınavlar öğrencilerin eğitim hayatlarını da geleceklerini de doğrudan etkileyecek, o zaman siz de başka faaliyetler için tarih belirlerken önünüze sınav takvimini koyup ona göre karar almak zorundasınız!

Eğitim-İş