Eğitim-SEN Genel Başkanı Prof. Dr. Nejla Kurul, Türk Eğitim-SEN Genel Başkanı Talip Geylan, Eskişehir Eğitim-Sen Şube Başkanı Faik Alkan ve ‘Okullar Açılsın' raporu hazırlayan Amsterdam VU Üniversitesi'nden Dr. Tomris Cesuroğlu ‘okullar açılması’ kararı ile ilgili görüşlerini SÖZCÜ'ye anlatıyor.

TELAFİ EĞİTİMİ YAPILMALI MI?

EBA sürecinde çocukların eğitim sürecinin birçok açıdan sekteye uğradığı biliniyor. Bu noktada bir ‘telafi eğitimi’ seçeneği de ön plana çıkıyor. Uzmanlar ‘Okula dönen öğrenciler için telafi dersi yapılmalı mı?’ sorusuna yanıt veriyor.

Nejla Kurul: Gerekli önlemler alınarak yüz yüze eğitime başlanırsa eşitsizliklerin doğurduğu bilgi, beceri ve deneyim farklarını eşdeğer düzeye getirmek için telafi eğitimleri yapılmalıdır.

Faik Alkan: Sınavlar ülkesi gerçekliğimizi de göz önüne alırsak bir telafi programı şart. Bakanımız bir hızlandırma programından söz etti ama henüz ortada herhangi bir çizelge yok.

Talip Geylan: MEB önümüzdeki süreçte ilave telafi programı hazırlamalı ve bu programı 1 yıl veya 2 yıl gibi uzun bir süreye yaymalıdır.

 

EVDEN EĞİTİM SÜRECİ ÖĞRENCİLERİ NASIL ETKİLEDİ?

Uzmanlar yüz yüze eğitimin 15 Şubat’ta başlamasının doğru olduğu görüşünde. Bu noktada eğitimin başlaması için gerekli önlemlerin ve tedbirlerin alınması gerektiği düşünülüyor. Bir de son olarak evden eğitim sürecinin öğrencileri nasıl etkilediği gerçeği var. Dr. Tomris Cesuroğlu bu konuda çok çarpıcı bir detaya dikkat çekiyor.

“Dünyada okulların salgınlar ve afetler sebebiyle kapalı kaldığı ülkelere baktığımızda öğrencilerin %13-25'inin okulu bıraktığını görüyoruz” diyen Cesuroğlu, “süre uzadıkça çocukların evlendirilme ve çalışmaya başlama ihtimali artıyor” diyor.

Tomris Cesuroğlu: “Okulların kapalı kalması çocukların ve gençlerin fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerini son derece olumsuz etkiledi. Matematik v Türkçe gibi derslerin telafisi olabilir ancak bazı şeylerin ne yazık ki telafisi yok. Kız çocuklarının okulu bırakma ihtimali erkek çocuklarının üç katı. Süre uzadıkça evlendirilme ve çalışmaya başlama ihtimali artıyor. Türkiye’deki 18 milyon öğrencinin yüzde 10’unun okula dönmeyeceğini tahmin edersek 1,8 milyon çocuk ve gencin eğitime devam etmeyeceği anlamına geliyor. Çocukları ve gençleri pandemiye kurban etmeyelim.”

Sözcü