Eğitim İş Sendikası 24 Kasım nedeniyle yayımladığı raporunda, öğretmenlik mesleğinin saygın bir meslek olma özelliğini yitirdiğini, öğretmenlerin yüzde 78'inin böyle düşündüğünü duyurdu.

Her yıl 24 Kasım'a gelindiğinde öğretmenlerin yaşam ve çalışma koşullarıyla ilgili olumsuzluklar sıralanır, özlük haklarına ilişkin kötü tablo sergilenir. Ne yazık ki ortaya konulan tablo gerçektir ve öğretmenlerin durumu her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Sizin bu yıl hazırladığınız raporda daha çarpıcı bir boyut var. Öğretmenlerin sosyoekonomik durumları ve çalışma koşulları elbette tüm zamanların en kötüsü ancak sizin de vurguladığınız üzere öğretmenlik mesleği tehdit altında, saygınlığını yitirmiş durumda. Meslek elden gidiyor...

Bu konudaki tespit ve değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

Eğitim iş sendikası olarak Köy Enstitüleri'nin kapatılması sonrasında öğretmenliğin saygınlığının azalması sürecinin başladığını, hatta iş başına gelen ABD güdümlü sağ ve muhafazakar siyasi partilerin bilinçli olarak topluma yön verme gücü olan öğretmenlik mesleğinin etki gücünü azaltma çabasına girdiğini biliyoruz.

'KÖLE ÖĞRETMEN' MODELİ

Geçenlerde bazı eğitimcilerle sohbetimizde, Türkiye'de özel okul sayısının kamu okulu sayısını geçtiğini vurguladılar. Öğrenci sayısı hâlâ kamuda daha fazla ancak özellikle dersanelerin temel liseye dönüştürülmesiyle özellikle son birkaç yıldır özel okul sayısını kamu okulunu geçtiği söylendi. Doğru mudur bu tespit? Ve daha da önemlisi bu durum, öğretmenlerin piyasacı anlayışa teslim edilmesi anlamına gelmiyor mu?

Ayrıca özel okullarda görev yapan öğretmenlerin asgari ücretin dahi altında, güvencesiz çalıştırılmasına bizzat göz yumulmaktadır. Hatta özellikle özel okul birliklerinin baskısı sonucu çalışanların "köle öğretmen" şeklinde sermaye sahiplerinin insafına bırakılması durumu söz konusudur.

Bugün özel okul sayısının artmasıyla birlikte hatırı sayılır ölçüde eğitim emekçisi, özel okul patronlarının sömürüsü altında. Bize çok sayıda şikayet geliyor: Maaşların gecikmesi, bazen ödenmemesi, kırtasiye yardımının iç edilmesi, iş baskısı, mobbing... Bir fabrikada işçilere yönelik sömürü mekanizmalarının hemen hemen hepsi, özel okullarda öğretmenlere uygulanıyor. Bu konudaki değerlendirmeleriniz nelerdir? Sendikanızın özel okullarda örgütlenmesi yönünde çalışması var mı, daha doğrusu böyle bir olanak var mı?

'EĞİTİMDE KÂR AMACI OLAMAZ'

Eğitim İş sendikasının kuruluş felsefesinde, cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinde yer alan barış, kardeşlik, birlikte ve bir arada barış içinde kardeşçe yaşama arzusu var. Ülkemizde yaşayan tüm insanlarımızın eşit koşullarda eşit haklarda olduğunun bilincinde olarak eğitim hakkının her çocuğumuza her eğitim seviyesinde parasız olarak verilmesi mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Devletin eğitime bakışında asla kâr amacı olamaz. Bu nedenle son milli eğitim bakanının özel okuldan seçilmesinin ne kadar yanlış olduğunu, 2023 vizyon belgesinde görüyoruz. ABD'nin eğitim modelini MEB'in açıkladığı 2023 vizyon belgesinin tamamında görüyoruz. Her sözlerini "milli ve bize özgü" vurgusuyla ifade eden siyasilerin ve MEB bakanının, bir ülkenin eğitim geleceğini ABD'nin piyasacı eğitim modelini kopya etmesi, çocuklarımıza ve geleceğimize ihanettir.

Kaynak: Ahmet ÇINAR haber.sol.org.tr