Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ile Stanford ve Hacettepe Üniversiteleri işbirliği ve Nevzat Özgörkey Su Vakfı sponsorluğunda öğretmenelere yönelik olarak olarak düzenlenen "Eğitimde İnovasyon İçin Tasarım Odaklı Düşünme Mesleki Gelişim Programı"nın tanıtımı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un katıldığı toplantı ile yapıldı. 

Tanıtım toplantısında katılımcılara hitap eden Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk "Tekrar temelli bir bakış açısı yerine, sürekli yeni ve karşılaşılmadık durumlarda nasıl bir tavır ve tutum takınacağımızın muhakkak suretle öğretmenlerimiz tarafından içselleştirilmesi lazım." dedi.
 
Bakan Selçuk, eğitim konusunda yerel bir bakış açısıyla hareket etmediklerini belirterek, mesajı insan olan her meselenin evrensel bir çıkışa sahip olduğunu, daha sonra milletlere göre şekillendiğini ifade etti.
 
Bu kapsamda ulusal ve uluslararası düzeydeki iş birliklerini önemsediklerini söyleyen Selçuk, Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünün öğretmenler için sürekli eğitim çalışması düzenlemesinin ayrı bir kıymeti bulunduğunu ifade etti. 
 
Selçuk, şöyle devam etti: "Çünkü hep ifade etmeye çalıştığım husus, meselemizin öğretmen meselesi olmasıdır. Çocuklar zaten hazırlar, onların hizmet içi eğitim alması gerekmiyor. Biz kendimizden başlayan bir süreci, sürekli tazelenme, yenilenme ve insanın hayvandan farklı olarak her an yeni ve farklı olanı tasavvur etme ve ortaya koyma edimini düşünmek durumundayız. Tekrar temelli bir bakış açısı yerine, sürekli yeni ve karşılaşılmadık durumlarda nasıl bir tavır ve tutum takınacağımızın muhakkak suretle öğretmenlerimiz tarafından içselleştirilmesi lazım." 
 
Millî Eğitim Bakanlığının da tasarım odaklı bir düşünce etrafında şekillenmesinin önemine değinen Selçuk, "2023 Eğitim Vizyonu, bu manada bütün eğitimsel alt sistemlerin birbiriyle ilişkilendirilmiş biçimde, eş güdümlü ve eş zamanlı olarak bir süreci hayata geçirme yaklaşımını taşıyor. Eğer bütün sistemlerin, alt sistemlerini ve bileşenlerini birlikte tasarlamaz ve tasavvur etmezsek her bir alt sistem diğerlerinden kopuk olarak gelişme seyri yaşar ama bu genellikle verimsizlikle neticelenir." ifadelerini kullandı.
 
Kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi için çalıştıklarını dile getiren Selçuk, "Bu meseleyi, öğretmen arkadaşlarımızla öncelikli olarak ele almamızın temel sebebi eğitimin ekip işi olduğuna inanmamız. Ankara'dan gönderilen genelge ya da talimatların, bir duygudaşlık yaratması söz konusu olmuyor. O sebeple 'Prof. Dr. Ziya Selçuk' demiyoruz, 'Ziya Öğretmen' diyoruz çünkü bu mesele akademisyenlikten önce bir öğretmenlik meselesidir." diye konuştu.
 
Üretken bir bakış açısı
Bakan Selçuk, her an yeniden tazelenen ve canlanan varoluşsal bir yapı içinde olduklarını belirterek, insanların bu yapıya uyum sağlayabilmek için her an yeniden üreten, tasarlayan, hayal eden bir bakış açısıyla hareket etmeleri gerektiğini kaydetti.
 
"Eğitimde İnovasyon İçin Tasarım Odaklı Düşünme" mesleki gelişim programını büyüyecek bir tohum olarak gördüğünü dile getiren Selçuk, şöyle devam etti: "Bütün okullarımızda tasarım odaklı düşünme anlayışının gelişmesiyle ilgili bir ümidimiz var. Bu yüzden, fen bilgisi, matematik, bilişim teknolojileri gibi alanlardaki öğretmenlerimiz ile taze başlangıç yapalım ve ortaya çıkacak yapının ölçeklendirilmesi anlamında yeni çalışmalarımız olsun istedik. Bütün Türkiye'ye hemen yapmak zorunda değiliz. Altyapısı hazır olan, bizim rahatlıkla uygulama imkanı bulabileceğimiz iş ve işlemleri yapalım. Aniden bütün ülkenin eğitim sistemine yönelik çalışmalara girmeyelim istiyoruz."
 
Selçuk, mesleki gelişim programına destek veren Stanford ve Hacettepe üniversitelerine teşekkür ederek, "Bir insan nasıl anne ve babasının rızasını almak zorundaysa öğretmen de öğrencilerinin rızasını almak zorundadır. Eğer öğrencilerinin rızasını almıyorsa, o zaman onun hukukunu koruyamıyor demektir. Bu tür becerilerle biz çocuklarımızın rızasını daha iyi alacağız." ifadelerini kullandı.

MEB