Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yaptığı açıklamaya göre; 2-3-4-8- hazırlık sınıfları ve 12. sınıflarda haftada 2 gün olmak üzere yüz yüze eğitime geçilecektir. 

Bakan Selçuk'un Cumhurbaşkanı'ndan çok da fazla ayrıntı veremediği basın toplantısında ise aşağıdaki belirsizlikler giderilememiştir:

Yoksul öğrencilerin uzaktan eğitime dahil olamamasının başlıca sebebi internete sahip olmaması ya da hanedeki internette yeterli kota bulunmamasıdır. Bakanlık "EBA, internet kotasından eksiltmiyor" dese de, canlı dersler ve öğrencinin EBA'ya bağlanırken yaptığı onlarca deneme, internet kotalarını eritmektedir. Öğretmenlerimizin cep telefonları, öğrencilerinden gelen "öğretmenim kotam bitti" mesajlarıyla doludur. Milli Eğitim Bakanı'nın bu konuya bir çözüm, bir açıklık getirmeyerek "üzerinde çalışıyoruz" demesi kabul edilebilir değildir. 

- Bakan Ziya Selçuk, EBA buna uygun dizayn edilmediği için öğretmenlerin ZOOM gibi güvensiz programlar kullanarak canlı ders vermek zorunda kalmasına da değinmemiştir. Oysa Eğitim-İş olarak bu programların hem kullanıcıların kişisel bilgilerinin korunması açısından tehlike arz ettiğini, hem de internet kotalarını hızla erittiğini duyurmuş, çözüm istemiştik. EBA dışı platformlara son verilmelidir.

- Basın toplantısında okullarda hijyen, sosyal mesafe açısından gereken her adımın atıldığı ve düzenli denetlemelerin yapıldığı iddia edilmiştir. Oysa tüm hijyen malzemelerinin velilerden istendiği, okulların temizliği için öğrencilerden para toplandığı, birçok okulda tuvaletlerde sabun dahi bulunmadığı, kadrolu bir temizlik personeli çalıştırılmadığı için okulların hiçbir açıdan sıhhi olmadığı basına defaten yansımış, kel görünmüştür. Bakan'ın bu konuya EBA'nın çöküşünü değerlendirdiği gibi polyannacı mı bakacağı, yoksa çözüm mü üreteceği hala belirsizdir.

 

Eğitim-İş olarak sadece eleştirmekle kalmayıp, hızla atılması gereken adımları tekrarlıyoruz:

- Okullardaki hijyen, velilerin cebine, okul yöneticilerinin insafına bırakılamaz. Her türlü eksik malzeme Bakanlık tarafından temin edilmeli, uzmanlarca kullanılmalı ve denetlenmelidir.

 

- İhtiyaç sahibi tüm çocuklara hızla tablet ve internet temin edilmeli, tek bir çocuğun bile eğitime ulaşamadığı bir ülkenin "gelişmiş" sayılamayacağı ve o noktada sosyal devletten bahsedilemeyeceği unutulmamalıdır.

 

- Tüm köy okulları derhal açılmalı, bu vesileyle taşımalı eğitim garabeti de son bulmalıdır.

 

- Eğitim, hibrit halde ve zor koşullar altında yürütülüyorken müfredat seyreltilmeli, öğrencilerin sorumlu olduğu konular azaltılmalıdır.

 

- Öğretmenlerin öğrencilerine canlı ders verebilmesini sağlayan bir sistem, devlet eliyle kurulmalı, öğrenciler ve öğretmenler ne olduğu belirsiz programları kullanmaktan kurtarılmalıdır.

 

- Öğretmenlerin kendilerinden kaynaklanmayan durumlara bağlı olarak yaşanacak aksaklıklardan öğretmenlerin sorumlu tutulması uygulamaları son bulmalıdır.  Yüz yüze yapılan derslerde ücretler yüzde yüz arttırımlı ödenmeli, uzaktan eğitim faaliyetleri maaş karşılığı değerlendirilse de hesaplamalarda öğretmenlerin haftalık ders çizelgeleri esas alınmalıdır.

 

Unutulmasın ki; Eğitim, ülke için parlak bir geleceğe açılan yegane kapıdır ve onu ardına kadar açmanın başlıca yolu, çocuklarımız arasında fırsat eşitliği yaratmaktır.

Eğitim İş