Bulmak İstediğin Gibi Bırak (Öğretim Yılı Biterken)

Cansel GÜVEN

18-06-2016 16:22

Tatil büyülü bir söz. Karşılığı yoksa bile, yorgun insanda umut yaratır. Öğretmen, öğrenci, veli hatta turizmcisiyle neredeyse 50 milyon insanımız okulların kapanıyor olmasıyla ilgili.
Akademik başarısızlıklardan, ataması yapılmayan öğretmenlerden, atanmış ama sosyal, ekonomik, özlük haklarıyla tatmin bulamamış öğretmenlerimizden, eğitimden beklentisi “evladım mektep okusun” seviyesinde bile karşılanamamış velilerimizden… bahsetmeyeceğim.

Eğitimle ilgili isek inkâr kaldırmaz denli kesin bilgi ve bulgular ortada çünkü. Değişmeyen iktidarın sürekli değiştirdiği bakanlar ve sistem değişiklikleri bile tek cümle: “BAŞARISIZ OLDUK, YENİSİNİ DENEYELİM” itirafı iken, özet geçmek kelime israfı.

Bu tatil (?!) yazısı kaleme alındığı sırada, MEB Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü yerinde ağır bir taş gibi dururken, 35 yıl önce kurulmuş Milli Eğitim Vakfının görev tanımı içinden, Milli Eğitim Bakanlığının, hem de kendi bütçesiyle, kendi yetkisini bir maceraya devrine şahit oluyoruz. Eğitim fakültelerini tümden kapatmak, eğitim denetimini işletmecilere bırakmak, okul öncesinden başlayarak eğitimi liyakati olmayan vakıflara devretmek üzerine taslaklar çuvallar içinde meclise geliyor.

 Sözleşmeli öğretmenliğe geri dönmek üzereyiz, kadrolular da performans kıskacında yandaş olmaya zorlanıyor, rotasyon sopasıyla terbiye edilebiliriz. Bir gecede branşımız, adresimiz değişebilir. Beğenmeyenin yerine adam çok, formasyon bile gerekmez. İdarecisinden ücretli öğretmenine, memurundan hizmetlisine her eğitim çalışanı mutlak ve zorlu bir biat dayatmasıyla kuşatıldı.

ZORUNLU ama güya seçmeli dersler, ZORUNLU ama bitmeyen hizmetler, ZORUNLU ama gitmesen de olur okullar, ZORLAYARAK 8 zayıfla geçilen sınıflar,  ZORLA dönüştürülen okullar, dönüştürülen geleceğimiz…

Zorunda mıyız?
İki yıl üst üste okutamadığımız kitaplar bedava, güvenliksiz okullarda canımız gibi. Eğitim zayiatı değilsek de adayız. Yetmez ama hala kalabalık genç neslimiz, bozdur bozdur harcanıyor. Yılın tamamını terörle mücadele ediliyor başlığında eğitim alamadan geçiren “ZORUNLU EĞİTİM” çağındaki bebelere “yazın Kur’an kursuna gitsinler” şeklinde fetva veren yetkili sendikanın öğretmen başkanına da selam olsun…

Sınıflara girip, bilimsel bulmadığımız, öğrencide merak bile uyandırmayan konuları sırf sene sonu raporlarında OKUTULMUŞTUR demek için işliyoruz. Papaz eriğini imam olanına çevirirken, bilim yapmış gibi olmanın GİBİsine taklı memurlar mı olduk sahiden?

Yanı başımızda bir öğrenci istismar edilmiş olabilir, mesai arkadaşın tartaklanmış, hakarete uğramış olabilir. Henüz SENİN başına gelmediğine göre susmak hak mıdır? Bir kaz bile güdemez, tek bir dersin hakkından gelemez, bir tek sınıfı idare edemez müdürünün sendikasına üye olup,  karanlığa arkasını dönen öğrencilerini fişleyerek güvende olmaya çalışıyor olabilir misin? Başöğretmen Mustafa Kemal sınıf duvarından sana bakarken gözlerini kaçırdığın doğru mudur? İçten içe utanç içindesin öğretmenim, emin ol ki güvende de değilsin…
Eğitim pas anahtarı gibidir, her kapıyı açar. Eğiterek kansere çare bulan öğrenci yetiştirebilir, bir ergeni canlı bombaya dönüştürebilirsin. Gelişmiş toplumlarda nitelikli insan yetiştirmek üzerine kurgulanan eğitim süreci, gelişmemekte ısrar eden ülkelerde seçmen devşirmek üzere siyaset tezgahından geçer.  Bu ülkede hangisine maruz kaldığınızı anlamak için sorulacak soru tek: “eğitim sistemini planlayanlar eğitimci mi?”

Öğretmen, her hangi bir düğmeye bastığında tezgahından mezun çıkartan işçi değildir. Anlık güvence, kadro, ek ders ücreti, emanetçisi olacağı bir koltuk için, içinde konulduğu kabın şeklini alan ŞEY öğretmen değildir…

Sorunlara batmış eğitimden taraf kalabalıklar soruyor: “ben ne olacağım?” Yanıt tek: “razı olduğun neyse…”

Tabirim mazur görülsün, ortak kullanılan tuvaletlerde sıkça kullanılan bir uyarı vardır; “BULMAK İSTEDİĞİN GİBİ BIRAK!”. Özetle; 2016-2017 Öğretim Yılını bıraktığımız gibi bulmak istemiyoruz, bulduğumuz hali eskisini aratmasın diye de duacıyız. Tatil yapabilene özellikle aşk olsun, yeni öğretim yılını siyaset pisletmesin ki tertemiz bulalım. Kendimizi temize çekerek…

Cansel GÜVEN
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı

 

DİĞER YAZILARI Yabancı Dil İçin Sanat Ve Spordan Vazgeçmeyelim 01-01-1970 03:00 Eğitimde, Sınav Sistemlerinde Siyaseten verilen Anlık Kararların Siyasi Sonuçları Olacaktır! 01-01-1970 03:00 Kayıp Bir Öğretim Yılına Başlıyoruz 01-01-1970 03:00 Müfredat Değil Ülkeye Format 01-01-1970 03:00 Yandaşlık Performansı Yüksek Olan Öğretmenlikte Çakılır! 01-01-1970 03:00 Siyaset Partilerin İşi, Sendikalılık Bizim Güvenli Limanımız 01-01-1970 03:00 Öğretmenler Sandıkla Terbiye Edilemez 01-01-1970 03:00 İnsan Üzerinde Deney Yapmak Suçtur 01-01-1970 03:00 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun! 01-01-1970 03:00 Cansel’i Birlikte Öldürdük 01-01-1970 03:00 Öğretmen Olarak Kapattığımız Okulu Güvenlikçi Olarak Açmayı Reddediyoruz! 01-01-1970 03:00 Birinci Dönem Değerlendirmesi 01-01-1970 03:00 2016’yı Umutla karşılayıp, Hayırla Uğurlayalım 01-01-1970 03:00 Öğretmen Devlettir, Eksilmesin 01-01-1970 03:00 Engelliler Bizi Kutlamayın, Engelleri Kaldırın Diyor 01-01-1970 03:00 Okullar Sorunlarla Açılıyor, Öyle Kapanmasın! 01-01-1970 03:00 Aday Öğretmenlere Mektup 01-01-1970 03:00 Öğretmene Para Yerine Puan Veren Siyasi, Seçimde Oy Yerine Dua(?) Alır! 01-01-1970 03:00 Rotasyonda Geri Adım, İl İçinde Yer Değiştiren Ne yapsın? 01-01-1970 03:00 Eğitimde Geriye Evrilen Türkiye ve Dahası (Cansel GÜVEN) 01-01-1970 03:00 Kabahatin Büyüğü Sende Öğretmenim 01-01-1970 03:00 Sen Dinlen Öğretmenim, AES Nöbette 01-01-1970 03:00 Gün görmeyen öğretmenlerin günü: 5 Ekim 01-01-1970 03:00 Yeni Meclis Eğitim Sorununu Öğretmensiz Mi Çözecek? 01-01-1970 03:00