Bayramlar, aile bireylerinin bir araya gelerek sevgi ve saygı içinde zaman geçirdiği, hastaların ve yaşlıların ziyaret edildiği, mezarlıklara gidilerek ölmüşlerin anıldığı özel günlerdir.

Bayramlar, ekonomik durumu iyi olanların yoksullara yardım ettiği, yardımların gösterişten uzak ve içtenlikle yapıldığı günlerdir. Kurban kesenlerin etlerinin en az üçte birini ihtiyaç sahiplerine dağıtması önemli bir sorumluluktur. Bayramların sadece bir kutlama günü değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal sorumluluklar yükleyen özel günler olarak geçmişte ve günümüze nasıl farklıklar ile yaşandığına tanıklık etmekteyiz.

Üretim ilişkileri ve iletişim teknolojileri, bayramların kutlanma şeklini değiştirmiştir. Bireyselleşmiş yaşam biçimi ve maddi koşullar, bayram kutlama yaklaşımlarını etkilemiştir. Günümüz üretim ilişkileri ve iletişim teknolojileri ile bayramlar, çalışanlar için tatil olarak algılanmakta ve kentlerden tatil yerlerine ciddi bir akış olmaktadır. Eskiden bayramların köylerde kutlanması yaygınken, artık köylerde de bayramların tatile kaçış olarak görülmeye başlandığına dikkat çekilmektedir.

Durumu iyi olanlar tatil köylerine giderken, geçim sıkıntısı yaşayanlar bayramı çalışarak veya zor şartlar altında geçirmektedir. Artan hayat pahalılığı nedeniyle birçok insan büyük şehirlerden ailelerine gitmekte zorlanmaktadır.

Bu, bayramların ruhuna aykırı bir durum olarak değerlendirilmektedir. Bayramın anlamları ve yüklediği sorumlulukların artık günümüzde yaşanmadığını sık sık şikâyet ediyoruz. Bayramların kültürel, toplumsal ve ekonomik boyutları ile geçmişte ve günümüzde nasıl farklı algılandığını, bayramların araçsallaştırılmasını ve geleceğe dair kaygılar gelecekte de olacaktır. Bayramların araçsallaştırılması belirli kesimleri doğal olarak daha çok derinden sarsmaktadır.

Bu aralar teknolojinin yaratığı etki sonucu ciddi bir üretim ve bölüşüm dönüşümü yaşamaktayız. Kaçınılmaz olan dönüşüm yaşamımızı ve yol haritalarımızı yeninden gözden geçirmek zorunda kalıyoruz. "Nerede o eski bayramlar?" sorusu, bayramların günümüzdeki kutlanma şeklini eleştirirken, iletişim teknolojileri ve sosyal normların değişimiyle birlikte bayramların ruhunun kaybolduğuna görüyor ve değişime uymaya çalışmaktayız. Önemli olan değişimlerin dinamiğini iyi analiz edip geleceği kurgulamaktadır. Eski bayramları yaşamasak da, bayramların ruhuna uygun olarak insanların bilinçli bir şekilde birlikte yaşamalarını, dayanışmalarını ve geleceğe daha iyi hazırlanmalarını temenni etmektedir.

İbrahim Ortaş, iortas@cu.edu.tr