Öğretmenlik mesleği ile iletişim becerisi, etle tırnak gibidir. İletişim kurmadan öğretmenlik, iletişim bilmeden lider öğretmen olmak imkânsızdır. Öğretmen öğrenciyi iletişim becerileri ile etkileyip eğittiği, öğrettiği için, öğrencilerin akademik başarılarında, istendik davranışları kazanmalarında önemli rol oynar.

Öğretmen-öğrenci iletişimi ve etkileşimi ile ilgili bazı parametreler aşağıdaki şekilde ele alınabilir:

Öğretmen, öğrencisi ile iletişim kurarken, öğrencilerin gözüne bakmalı, sen önemlisin ve çok değerlisin mesajı vermelidir. Öğrencisinin gözüne bakmayan, ona olumlu mesajlar göndermeyen bir öğretmenin, öğrenciyi etkilemesi, ayağa kaldırması, bir hedefe odaklanmasını sağlaması ve başarıya giden yolda onun paydaşı olması mümkün değildir.

Öğretmen, öğrenci ile iletişim kurarken, öğrencinin kelime dağarcığına uygun sözcükleri seçmesi gerekir. Ağdalı, süslü, uzun ve telaffuzu zor sözcükleri kullanarak öğrenci ile iletişim kurmaya çalışmak doğru değildir. Duru iletişim kurmak, anlaşılmak açısından önemlidir.

Öğretmen, öğrenci ile iletişim kurarken, öğrencinin boyunun hizasına kadar eğilmeli ve onunla güçlerin eşitliği ilkesine göre iletişim kurmalıdır. Öğretmen dik durduğunda, öğrenci o gücün karşısında korkar ve iletişim kanallarını kapatır. Bu durum da sağlıklı iletişimin kurulması zorlaşır.

Öğretmen öğrenciyi dinlemelidir. Dinlemek, yorum yapmadan, öğrencinin sözünü kesmeden, suçlamadan sabırla, öğrencinin anlatmak istediğini anlamaya çalışmaktır. Daha sonra öğrencinin anlatmak istediğini düzgün sözcüklerle öğrenciye ifade etmek gerekir.

Öğretmen öğrenci ile “ben” dilinde iletişim kurmalıdır. Öğrenciyi suçlamak “sen” dili, öğrencinin olumsuz bir davranışından, öğretmenin nasıl etkilendiğini anlatması “ben” dilidir. “Sen” dili suçlayıcı, “ben” dili” ise yapıcı bir özellik taşır. “Sen arkadaşında konuştuğun zaman, benim dikkatim dağılıyor.” Demek, “ben” diline örnektir.

Öğretmen öğrenci ile öz saygıyı geliştirici dil kullanmalıdır. Öz saygıyı geliştirici dil için, öğrenciye olumlu betimlemeler yapmak gerekir. “Kendini motive etme konusunda sorunlar yaşıyorsun. Sana nasıl yardımcı olabilirim?”

Öğretmen öğrenci ile iletişim kurarken, “90’a 10 kuralını uygulamalıdır. “90’a 10 Kuralı”, iletişim dilinde, bireyin yaşadığı 100 sorundan sadece %10’u kendi dışında, %90’ı ise, kendi algı, karar ve eylemlerinin sonucu olduğu; bu sebeple ilk kararları verirken ne kadar dikkatli olması gerektiğinin önemi vurgulanır.

Öğretmen “Tost tekniği” ile iletişim kurmalıdır. Tost tekniği olumlu, olumlu, olumsuz cümleleri içerir ve yargılamadan, olumlu davranışları gördüğünü vurgular. Örneğin, okula zamanında gelmen çok güzel bir davranış. Ayrıca, ders araç-gerecini de çok temiz kullanıyorsun. Bir de arkadaşlarınla empati kurabilsen, daha da güzel olacak…

Öğretmen öğrencinin iletişim dilini iyi öğrenmesi gerekir. Garry Chapman’ın 5 sevgi dili vardır. Bunlar: 1. Onaylayıcı sözler 2. Hediye 3. Etkili zaman 4. Hizmet eylemleri 5. Dokunma. Öğrencilerin bu 5 sevgi dilinden hangisi ile iletişim kurduğunu bilmek, etkili iletişimin özünü belirler. Onaylayıcı sözlerden mutlu olan öğrenciye, ödevini değerlendirirken, süreci değerlendirmek bu duruma iyi bir örnektir.

Öğretmen öğrenci ile iletişim kurarken, empatik dil kullanması, öğrenciyi ve duygularını anlamaya çalışması, öğrenciyi yargılamadan iletişim kurması önemlidir.

Öğrencilerinin bir kısmı görsel, bir kısmı işitsel bir kısmı da dokunsaldır. Görsel öğrenen öğrenci ile görsel öğeleri, işitsel öğrenenlerle ses, müzik, dokunsal öğrenenlerle yaparak-yaşayarak öğrenme tekniklerini kullanmak gerekir. Sınıfın üçte biri görsel, üçte biri işitsel üçte biri ise dokunsaldır. Görsel öğrenciyle işitsel araç-gereçleri kullanarak iletişim kurmak zordur.

Öğretmen öğrencilerle iletişim kurarken, onların telaffuz hatalarını, yanlışı söyleyip doğruyu tekrar ederek değil, hiç yanlışı söylemeden sürekli doğruyu tekrar ederek pekiştirmesi gerekir. Örneğin; Öğrenci: Öğretmenim akşam radyon dinledim. Öğretmen: radyo dinledin. Radyo dinlemek güzeldir. Ben de zaman zaman radyo dinlerim. Biçiminde açıklama yapması, öğrencinin doğru telaffuzu öğrenmesinde etkili olur.

Öğretmen öğrenci ile iletişim kurarken, “ama” bağlacını kaldırmalı “ve” bağlacını kullanmalı, olayları birbirine bağlarken önkoşul ileri sürmemelidir. Örneğin; Sen balığı seviyorsun ama ben tavuğu seviyorum. Sen balığı seviyorsun ve ben buna saygı duyuyorum.

Öğretmen öğrenci ile iletişim kurarken en çok “Yetişkin-Yetişkin” ego durumunda iletişim kurmaya çalışması gerekir. Yetişkin, yetişkin ego durumunda, öğrenciye sorumluluklarını kabul ettirme, yetişkin gibi davranma becerisi kazandırmak esastır.

Öğretmen öğrencilerle iletişim kurarken, eleştirel dili değil, yapıcı dili kullanması gerekir. Örneğin; Öğrencinin kompozisyon ödevini okuyan bir öğretmen: Ali, kompozisyon kâğıdın kızılcık tarlasına döndü. Al, hataları gör yerine “Ali, doğru cümlelerinin altını çizdim. Doğru cümlelerini tekrar oku… Şeklinde mesaj göndermesi gerekir.

Öğretmen, sağ beyni baskın öğrencilerle iletişim kurarken mizahı, örnek olay ya da anektodu, sol beyinle iletişim kurarken deney sonucu, analiz ya da problem çözmeyi kullanmalıdır.

Öğretmen, öğrencileri etkilemek için öncelikle onların adlarını öğrenmeli, onların aileleri, kültürleri, beklentileri, değerleri ve hedefleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

Öğretmen her öğrenciye kendini ifade edebileceği ortam yaratmalı ve her öğrenciye ilgi, istidat ve yeteneklerine göre forma vermelidir. Öğrencilerin ilgi alanlarına göre iletişim kanalları oluşturmak, spor, müzik, sanat hakkında konuşup bağ kurmak önemlidir.

Öğretmen öğrencinin beden dilini iyi okuması gerekir. Öğrencinin tırnak yemesi, kaygı ve korkusunu; kalemin arkasını ısırması bilgi eksikliğini, gözünü kaçırması utangaçlığını, ayaklarını sıraya sarmaşık gibi dolaması bilgi eksikliğini ya da kaygıyı, ellerini çenesinin altına getirmesi sıkıldığını, kapalı elle iletişim kurması bir şeyleri gizlediğini, kesik kesik konuşması korktuğunu, gözlerini kısması konuyu anlamadığını, parmaklarını yüzüne doğru koyması, konu hakkında konuşanın görüşlerine katılmadığını, ayaklarının baktığı yön, onun ilgilendiği yönü göstermesi anlamına gelir.

Sonuç olarak etkili öğretmenlik eğitiminin en önemli parametrelerinden birisi, iletişim becerisidir. Güçlü iletişim becerisine sahip olan öğretmenler, öğrencilerini daha kolay etkileyebilmekte, onları daha kolay harekete geçirebilmekte ve disiplin sorunlarını daha kolay çözebilmektedirler. Öğrenci, veli ve diğer eğitim paydaşları ile yaşadıkları sorunları, iletişim becerileri ile kolayca aşabilmekte ve sorunlar büyümeden çözüm yolu bulabilmektedirler. Öğretmen etkili iletişim dilini sadece, sorunları önlemeye yönelik değil, öğrencilerin hayatları boyunca kullanabilecekleri önemli bir beceri elde etmelerine katkıda bulunacaktır. Öğretmenin rol model olma, öfkeyi kontrol etme, stresle başa çıkma becerileri, öğrencilere yeni davranış, tutum ve beceri kazandırmada önemli rol oynayacaktır.