Toplum olarak kavram karmaşası yaşadığımız şu günlerde desem de, daha önceki zamanlarda da toplum olarak kavram karmaşası yaşadığımızı inkar edemem. Öncesinden bugüne kısaca özetlemek gerekirse; yaşam kalitesi, eğitim ve teknoloji arttıkça kavram karmaşası, kavramların anlamını bilmeme azalmaktadır. Ortada ters bir orantı olmasına rağmen toplum olarak bizler kavram karmaşasında doğru orantıyı kullanmaktayız. Şimdi zorunlu eğitim lise kademesine çıktı, köylerde elektrik, su var. Şehirlerden bahsetmiyorum bile köylerde dahi internet kullanımı arttı. Öğretmenlerimiz çok eskilerde olduğu gibi değil, uzunca bir eğitim-öğretim hayatından sonra eğitim fakültelerinin ilgili bölümlerinden lisans mezunu olmaktadır.

Uzatmak istemiyorum, yıllar içerisinde sayamadığım birçok gelişme olmasına rağmen toplum olarak hayatımızda kavram karmaşası arttıkça arttı. Toplumun birçok kesimi kavram karmaşası yaşasa da bir eğitimci olarak bizler bunu tolere edebiliriz ve doğrusunu öğretmek gayesiyle mücadelemizi yaparız. Bugünlerde vahim olan asıl nokta ise öğretmenlerimizin de kavram karmaşası yaşamasıdır ve bu karmaşa da mesleğimizle ilgilidir.

Uzman Öğretmenlik ile başlayalım.

MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU

1 – Öğretmenlik: (1) Madde 43 – Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler. Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır. Yukarıda belirtilen nitelikleri kazanabilmeleri için, hangi öğretim kademesinde olursa olsun, öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin sağlanması esastır. Bu öğrenim lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkan verecek biçimde düzenlenir.

Evet öğretmenlik mesleği özel bir ihtisas(uzmanlık) mesleğidir. Bu mesleği yapabilmek için de üniversite eğitimi şarttır. Dolayısıyla öğretmenler zaten alanlarında uzmandır. Bir öğretmen 10 yıl çalışınca ona uzman öğretmen demenin bir mantığı yoktur. Kaldı ki 10 yıl boyunca öğretmen akademik manada hangi üniversitede ek eğitim almıştır? Millî Eğitim Bakanlığımızın yapacağı sınavda sorular eğitim bilimlerinden gelmeyecek midir? Öğretmenler alanlarına göre eğitim bilimleri ile ilgili derslerin sınavlarını vererek mezun olmamış mıdır? Öğretmenler eğitim bilimlerinden KPSS de tekrardan sınav olmamış mıdır?10 yıl boyunca çalışmak ve bir sınava girmek ile uzman öğretmen olunacak ise bu uzmanlık eğitimini hangi üniversite vermiştir? Bunun gibi birçok sorular sorulabilir.

(TDK)Başöğretmen:- esk. İlkokullarda yönetimden sorumlu olan öğretmen, müdür, başmuallim.

- Bir ilkokulun yönetiminden sorumlu olan kimse; ilkokul yönetmeni.

Diğer taraftan biz halk olarak Başöğretmen unvanını Mustafa Kemal Atatürk’e vermişizdir. Bu unvan Atatürk ile ciddi manada anlam genişlemesine uğramıştır. Atatürk’ün eğitim alanında yaptığı çalışmaları yazmaya kalksak sayfalar yetmez. Diğer taraftan Başöğretmen odur ki bir ulusun eğitimde kaderini değiştirmiştir, haliyle dünya ulusları içerisinde ilk sıralarda Türkiye yer almıştır. Başöğretmenlik bir sınav ile olacak iş değildir, manevi bir makamdır.

MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU

(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.) Öğretmenlik mesleği; adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır.

Çözüm noktasında 2004 yılındaki bu madde kaldırılmalıdır. Yerine 10 yıllık ve 20 yıllık çalışma süreleri sonunda kariyer basamağı oluşturup burada öğretmen maaşına ek ödeme yapılmalıdır.10 yıllık öğretmene 1000 TL her maaşında ek ödeme, 20 yıllık bir öğretmene de 2000 TL her maaşında ek ödeme yapılmalıdır. Son aylarda da yaşadığımız ekonomik duruma göre bırakın öğretmenleri tüm memurlar ve memur emekliliklerinin maaşlarında da ayrıca iyileştirme yapılmalıdır.

Biz öğretmenler zaten alanımızda uzmanız, ülkemizin de tek başöğretmeni Mustafa Kemal Atatürk’tür. Umarım tüm eğitimcilerimiz ve eğitim üzerine var olan sendikalarımız bu kavram karmaşasına karşın elbirliği ile mücadele verir, bu kavramların doğru anlamını toplumumuzun her kesimine öğretiriz.  

Serdar Tekin / Eğitimci-Yazar
guncelegitim.com