Tayfun ÇAVUŞOĞLU

Birbirleriyle dolaylı-dolaysız bağlantıları da olan birkaç konuyu, özel okul öğretmenlerinin sosyal medyadaki paylaşımlarına da yer vererek bir kez daha gündeme taşımak isterim.

Çünkü Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, TÖZOK Başkanı Sayın Nurullah Dal ve MEB Bakan Yardımcısı Sayın Mustafa Safran'ın tam da yazılarımıza konu ettiğimiz sorunlarla ilgili açıklamaları oldu son 24 saat içinde… Sözü edilen bu sorunların sahada yol açtığı yaraları size yazının sonunda özel sektör öğretmen görüşleriyle birlikte aktaracağım.

SELÇUK: KURSLARDAKİ  ÖĞRETMEN SAYISI NET DEĞİL

Antalya'da düzenlenen sempozyuma katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı'nın haberinde  yer  alan açıklamasında şöyle diyor:

“…Özel öğretim kurslarında hali hazırdaki öğretmenlerin tam sayısı net değil. Çünkü ücretli mi, birden fazla görev mi yapıyor ya da temel lisede mi çalışıyor, bunları bilmiyoruz. …Kaçak yerlere daha önce olduğu gibi bundan sonra da asla müsaade edilmeyecek. Gerekli hukuki altyapının oluşturulması için hazırlıklarımız devam ediyor. Etkin bir denetim yapacağız.”

İlk defa tanık olduğum için heyecanlandım. Sayın Bakan Ziya Selçuk’tan bir dizi itiraf gelmiş… Nihayet MEB, kurumsal anlamda hatalarını kabul ediyor, çözüm için çaba harcanacağını vurguluyor, gerçekten çok önemli.
Birincisi  “özel kurslardaki öğretmen sayısı net değil” itirafı… Aslında (kanununa bakarsak) MEB’e bağlı kurumlarda öğrenci sayısı da, öğretmen sayısı da virgülüne kadar net olmak zorundadır. Olmamışsa, birileri görevini eksik yapmış demektir. Tek ders ruhsatlı çoğu özel öğretim kursunda tüm derslerin verildiğini sağır sultan bile biliyor. Orada (mecburen) sigortasız çalıştırılan (ruhsat dışı ders) öğretmenlerini de… Sayın Bakan il-ilçe bürokratlarına lütfedip sorsa, emin olun, eli boş dönmez.

Tabii Bakan Selçuk’un “etkin denetim” ifadesi de çok önemli. Kesinlikle denetim şart. Benim merak ettiğim ‘ironik’ konu, bu etkin denetimin hangi kadrolarla yapılacağı?!

NURULLAH DAL: ETİK KOMİSYONU KURALIM

Yine bir alıntı: “Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah Dal sempozyumdaki konuşmasında, 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında bir etik komisyonu oluşturulmasını önerdi. Dal, “Bakanımız uygun görürse, çeşitli kurum ve kuruluşlardan bir etik komisyonu oluşturalım. Adına ‘2023 Eğitim Vizyonu Etik Komisyonu’ diyelim” görüşünü paylaştı.”

Alkışlanacak bir öneri…
Aşağıda öğretmen görüşlerini okuyacaksınız. Özel sektörde çalışan öğretmenleri bu muameleye layık gören işverenler, TÖZOK’un ilgi alanında. Bu işverenlerden TÖZOK üyesi olan var mıdır, yok mudur bilemem. Ama TÖZOK bu konuda “inisiyatif” kabul edecekse, MEB’den mutlaka “yasal yetki, yaptırım gücü” talep etmelidir. Aksi halde o kurulun varlığı-yokluğu bir şey ifade etmez. Romantik bir girişim olarak kalır.

SAFRAN: ÖĞRETMEN MESLEK KANUNU ÇOK ÖNEMLİ

MEB Bakan Yardımcısı Mustafa Safran ise Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında, “…Meslek Kanunu’na çok önem veriyoruz. Etik de öğretmenlik özlük hakları da bunun içerisinde olacak. Öğretmene bir bütün olarak bakan, topyekun ele alan ve öğretmeni değerli kılmamız gerektiğine inandığımız bir meslek kanunuyla ilgili çalışıyoruz.” diye konuştu.

Kesinlikle, ister kamuda ister özel sektörde çalışsın, tüm öğretmenlerimizin duymak istediği cümleler bunlar…  Lütfen sahadaki öğretmenlerimizin aşağıdaki yorumlarını da dikkate alınız. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü yılında, Cumhuriyet  öğretmenlerine, 2023 vizyonuna yakışır bir kanun olsun…

PEKİ! ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİ NE DİYOR?

“Özel okul öğretmenleri iş güvencesi istiyor” başlığıyla ve dizi halinde yayınlanan yazılar, çeşitli sosyal medya platformlarında da kamuoyu ile paylaşıldı. İşte öğretmenlerin, özel okul ve özel öğretim kursu işverenleri,  bu kurumlardaki suiistimaller ile ilgili olarak, paylaştığımız yazıların altına son bir hafta içerisinde yazdığı sosyal medya yorumlarından bir demet…

Uzun zamandır 14 yıllık özel okul deneyimlerimden yola çıkarak yazmayı düşünüp vakit ayıramadığım konuya değinmişsiniz. Tebrik ediyorum sonunda birilerinin aklına Özel Okullarda Öğretmenlik yapanların "Öğretmen" olduğu gelmiş. Bu cesur çıkışınız için bir kez daha teşekkür ediyorum.

...

1)Maaşı asgari ücretin üstünde olanların maaşını bankaya asgari ücret yatırıp kalanını elden vermek

2)bazı birkaç yıllık öğretmenle, asgari ücretin altında anlaşıp asgari ücret yatırıp üstünü geri  elden geri almak.

3)tek ders diye açıp içinde eski tip dershanecilik yapmak

4)dersleri bir branş hocasının üstüne gösterip öğretmen olmayan kişileri (mühendis, VS) derse sokmak

5)öğretmenle 10 ay üzerinden sözleşme yapıp, yazın maaş vermeyip tazminat alma hakkını gasp etmek

6)devletin söylemesine rağmen eğitime yardım ödeneğini ödememek(daha ödeyen kurum duymadım)

7)düşük ücretle fetö’den atılmış öğretmenleri çalıştırmak

8) başka bir kurumda bir-iki yıl çalışmış öğretmeni, biz köklü okuluz (halbuki ticarethane ne kökü) bizde bir yıl stajyer olarak çalışmalısın diyerek bir yıl sömürüp atmak

9)işe alacağı kişileri önce işkura gönderip sonra alarak devletin iyi niyetini suistimal etmek (, hatta sürekli öğretmen değiştirip bunu kullanmak) vs vs

Bunları ben bilirim, siz bilirsiniz, özelde çalışan stajyer bile bilir, bu kadar ayyuka bir işi Bakanlık, Milli Eğitim Müdürlüğü veya müfettişler bilmez mi? Çok şey var vakit yok.
Bu yazdıklarınızın altına kocaman bir imza atarım değerli hocam

...

Birilerinin derdimizi dile getirmesi çok güzel...

...

Eminim o okullar bir de değerler eğitimi veriyordur ve öğretmenlerine sıkı bir şekilde tembih ediyorlardır bu kavramların önemini anlatmaları ve pano oluşturmaları için..

...

İYi Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk özel okulda çalışan öğretmenlerin ücretleri, çalışma esaslar ile ilgili bir kanun teklifini Meclis Başkanlığına verdi.

...

Yazılanları okuyunca içimden geçenleri yazmak istedim.14 yildir özel okulda sınıf öğretmenliği yapıyorum bu sene başladığım kurumum sigortami 3 ay geç başlattı, maasimi 2.5 aydır odemedikleri için istifa yazdım. Eğitim öğretim tazminatını vermediler hatta kızımın da tesvigini biz okul parasından dustuk diye sözel ifade ettiler. Hocanın birisi yazmış birde değerler eğitimi verip pano yaptırıyorlardır diye gerçekten aynısını yaşadım. Öğretmenine bir suru haksızlık yap zor durumda bırak sonra çocuklara ahlaklı olun diye eğitim verdiginizi söyleyin. Ben sessiz kalmadim hukuksal süreçte de hakların için mücadele ediyorum ama bu ülkenin çocuklarına iyi öğretmenlik yapabilmek adına uykusuz kaldığımız onca öğretmenin bu degersizligi yasamamalari gerektiğine inanıyorum. Adalet olmalı ve ilk olarak da eğitim sistemindeki düzende:) Bu kadar okul arasında bize de öğretmen olarak inşallah iyi kurumlara denk geliriz duası etmek düşüyor sanırım. Sevgiler.

....

Ayrıca özel okul öğretmenlerinin yeşil pasaport isteğini de unutmamak gerekir. Devlet okulu öğretmenlerinden daha yoğun çalışarak yıllarımızı geçirdik. Sıklıkla olmasa da yurt dışına gitme isteğimiz vize parası ve bürokrasisi engeline takılmak durumunda. Yeşil pasaport özel okul öğretmenlerinin de hakkıdır.

...

Kesinlikle katılıyorum. Öğretmenlerin özel ve devlet öğretmeni diye ayrılıp, ayrı haklarla çalışması da mantıklı değil zaten.

...

Kesinlikle katılıyorum özel okullar için bir düzenleme gerekli

...

Eşim 13 yil özel öğretmeliği yapti emekli oldu 13 yil boyunca asgari ucretten sigortasini yatırmışlar . her yil mufettisler teftis yapar hic mi bakmadilar bordrolara, simdi 3 yildir mahkemelerde ugrasiyoruz.
Ya tutarsa mantigi ile boyle de devam ettiriyor kurum.

...

Hiç güvencemiz olmadı ki, yıllık imzalanan sözleşmeler ile bir yıllık varız, 2. yıl??

...

Özel okul öğretmenleri için düzenleme gerekli daha zor şartlarda çalışıyor ayrıca devlet öğretmeninin tüm hakları özel okul öğretmenleri için de geçerli olmalı bununla ilgili tezimde öneriler bile sundum.

 “Kaç tane arkadaşımın maaşı yüksek yatıyor kurum sahibi elinden geri alıyor. Bankaya yatan ile kazandığı farklı.”

“Mesleğime İstanbul’da butik bir okulda başladım. 1.200 maaşla bir yıl çalıştım. Sonra ***Okulları’nda çalıştım. Orada sigorta ve maaşla ilgili bir sıkıntı yaşamadım. ***Okulları’na geçtim, maaşımın bir miktarını elden veriyorlardı. Oradan da ayrıldım ***Kolejinde sınıf öğretmenliği yapıyordum, veli hakareti dolayısıyla hakaret davası açtım ve istifa ettim.
Şimdi çalıştığım okulda şartları iyi ama ***Kolejinde 1.600 liraya çalışan öğretmen arkadaşım var, hafta sonu garsonluk yapıyor annesine bakabilmek için… Çok üzülüyorum onun adına…“

guncelegitim.com

 

Tayfun ÇAVUŞOĞLU'nun konuyla ilgili diğer yazıları:


Özel okul öğretmenleri iş güvencesi istiyor (3)

 


Özel okul öğretmenleri, iş güvencesi istiyor (2)

 


Özel okul öğretmenleri, iş güvencesi istiyor (1)