Bakan Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu (ÖMK) bazı sendikaların, öğretmenleri baskı altına alan kanun olarak değerlendirdiği yönündeki soruya şu cevabı verdi:
"Biz bu sendikaların hepsini Bakanlığa davet ettik. Bakanlıkta gelip 'Ya bu çok doğru olmuş, güzel olmuş.' diyen bir sendikanın sokağa çıkıp başka türlü eleştirileri yapmasını ahlaki olarak doğru bulmuyorum. Bakanlığa geldiklerinde bahsi geçen eleştirdikleri maddenin ne anlama geldiği kendilerine anlatıldı.
Öğretmenlerin mesleki güvencesini niye ellerinden almak gibi bir kaygımız olsun? Fakat kanun maddesini de okudukları zaman bunu bu şekilde yorumlamak için okuma yazma bilmemek gerekiyor. Okuma yazma bilen insan kanunda maddeyi doğru okur. Maddede bizim öngördüğümüz şey şu; belli sebeplerle sağlık ya da benzeri sebeplerle eğitim öğretim sınıflarının dışında başka sınıflara geçmek isteyen öğretmenlere böyle bir inisiyatif alanı tanıyoruz. Yani burada öğretmene böyle bir şey yapacağımızı nasıl düşünebilirler? Kaldı ki çok da talep var bizde. Yapamadığını, yapamayacağını ve genel idare hizmetleri sınıfına geçmek istediğini bize belirtmesine rağmen hukuken yapamadığımız, talebini gerçekleştiremediğimiz öğretmenler var.
Şimdi biz kendileriyle böyle paylaştığımızda 'ya çok doğru yapıyorsunuz' deyip kamuoyunun karşısına çıkıp bunu bu şekilde yorumlamak ahlaki olarak tutarsızlık anlamına gelir. Bunun ikinci açıklaması da okuma yazma bilmemek, yazılanı anlayamamak anlamına gelir."