Telafi eğitiminin yaz aylarında yapılmasına ilişkin yasal düzenlemenin yükseköğretimle ilgili kanunla birlikte Meclis’ten geçmesinin ardından bu sürenin ne kadar olacağına ilişkin tartışmalar da başladı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk "Okulların tatil olduğu süre kadar telafi eğitimi yapılmayacak. 'Yazın 2 ay okullar açık olacak' yorumu doğru değil" açıklamasını yaptı.

Eğitimciler ise hem yaz aylarında bölgesel olarak değişen hava sıcaklıklarına dikkat çekiyor hem de telafi eğitiminin süresi ile “sınıfta kalma”nın da telafi eğitiminde söz konusu olduğu konusunda uyarıyor.

 

TELAFİ EĞİTİMİ NE KADAR SÜRER? DEVAM ZORUNLU MU? SINIFTA KALMA VAR MI?

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan öğretmenlerin tatilleri ile ilgili teklifin yasalaşmasının ardından, bu yıl yaz tatilinin kısalacağı ile ilgili tartışmaların artarak devam ettiğine dikkat çekiyor. Milli Eğitim Bakanı Selçuk’un yaz tatilinin süresi ile ilgili yaptığı açıklamalara karşın mevzuatın farklı olduğunu söyledi. Aydoğan sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Çünkü mevzuat telafi eğitiminin süresi ve zamanı konusunda aynı şeyi söylemiyor. Yoğunlaştırılmış dahi olsa, telafi eğitiminin okulların kapalı kaldığı sürenin üçte ikisinden az olamayacağı ve bu eğitimin bir sonraki öğretim yılından önce bitirilmesi gerektiği ilgili yönetmeliklerle düzenlenmiş durumda. Yani 60 gün okula gidilmediyse en az 40 gün telafi eğitimi planlaması yapılması gerekiyor. Bunun da öğretmenlerin eğitimlerinin başladığı 1 Eylül’e kadar tamamlanması lazım. Telafi eğitimine karşın bizim önceliğimiz çocuğun üstün yararı. Biz uzaktan eğitim dahil öğretmenlerin, eğitimcilerin, sendikaların süreç içine sokulmamasına, plansızlığa karşıyız. Bu süreç birlikte yürütülmeli. Burada en temel sorun öğretmenlerden uzak olunması. Çocukların ihtiyaçları üzerinden bu planlamalar yapılmalı. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz ve ortak akıllı hareket etmeliyiz. Bakanlık var olan mevzuattan bile farklı açıklamalar yapıyor. Tüm planlamalar iklim özellikleri, çocukların psikolojisi, dezavantajlı çocukların durumu dikkate alınarak yapılmalı. Bir de Liseye Geçiş Sınavı'nın (LGS) tarihi netlik kazanmalı. Öğretmenlerin adaylığını kaldırma sınavı bile temmuz ayına ertelenmişken, 7 Haziran’da bu sınav yapılabilecek mi? Erteleme yapılacaksa bir an önce bilgisi verilmeli.”

 

DEVAM ZORUNLU, SINIFTA KALMA VAR

Eski Türk Eğitim Sen Genel Başkanı ve İYİ Parti Milletvekili İsmail Koncuk ise telafi eğitimde devam ile sınıfta kalmanın da söz konusu olacağı konusunda uyarıda bulunuyor. Koncuk,şöyle konuşuyor:

“Telafi eğitimi, eğitimin bir parçası olarak sayılıyor. Bu eğitimde devam- devamsızlık var. Sınıfta kalma-geçme de bu eğitime göre düzenleniyor. İkinci dönem ancak 1 sınav yapıldı. Yani sınıf geçme için daha sınavların yapılması gerekiyor. O yüzden zamanlaması çok önemli. Yaz aylarında telafiye gelecek öğrenci bulamazsınız. Üstelik sıcaklıkları da dikkate alarak 1 Eylül-1 Ekim arası yapılmalı ve okulların açılışı ertelenmeli.”

Burada hata yaparsanız öğretmen gelir öğrenci gelmez. Sınıfta kalma olacak, sınav da olur. Telafi eğitimi yapmanın ölçme değerlendirme olmasa olmaz ikinci dönem bir tane yapılmıştır. Sınıfta geçme bir eylül 1 ekim arasında yapılmalı. Okulların açılması da 1 ay ertelenmeli.”

 

TELAFİ EĞİTİMİ EYLÜL’DE YAPILSIN

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan da yaz tatilinde yapılacak telafi eğitimine ilişkin şunları söyledi:

“Öğrencilerimiz için telafi eğitimine tabiî ki evet bunun öğretmenler olarak tartışmasının yapılmasına dahi müsaade etmeyiz. Ülkemiz olağanüstü bir süreci yaşıyor. Ancak bu düzenlemenin, önümüzdeki yıllarda (telafi eğitiminin dışında) seminer, kurs ya da mesleki eğitim gibi başka adlar altında istismar edilecek uygulamalara zemin oluşturmamasına dikkat edilmelidir.Yıllardır bazı çevrelerce dillendirilen ‘Öğretmen 3 ay tatil yapıyor’ yalanının, idareyi tahrik ederek yanlış uygulamalara neden olabileceği endişesini taşımıyor değiliz. Söylemekten dilimizde tüy bitti: Kardeşim, öğrenciler tatilde olduğu için öğretmen okula gelmiyor. Anlamak bu kadar mı zor?  Öte yandan ülkemizin mevsim koşulları, turizm ve tarımla uğraşan ailelerin çocukları düşünüldüğünde temmuz-ağustos aylarından ziyade telafi eğitiminin Eylül ayında yapılması hususu daha uygun olacağı görülmelidir.”

 

YÖNETMELİKTE TELAFİ EĞİTİMİ NASIL TANIMLANIYOR?

Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde telafi eğitimi şöyle tanımlanıyor:

“Telafi programları ile tamamlayıcı eğitim programına devamın zorunludur. Öğrenciler devam etmek zorunda oldukları telafi programına ve tamamlayıcı eğitim programına ait özürlü özürsüz toplam ders saatinin en az altıda biri kadar devamsızlık yapmaları halinde, puanları ne olursa olsun başarısız sayılırlar. Telafi programları, yapılamayan ders saatleri toplamı kadar yapılabileceği gibi yoğunlaştırılarak da yapılabilir. Ancak yoğunlaştırılmış telafi programlarının süresi toplam ders saati sayısının üçte ikisinden az olamaz.”

Ayrıca yönetmelikte yeni öğretim yılının başlamasına kadar olan sürede bu eğitimin tamamlanacağına dikkat çekiliyor.

İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde ise “İlkokullarda öğrencilere sınıf tekrarı yaptırılmaması esastır” maddesine göre işlem yapılıyor. Ortaokullarda ise “Bir üst sınıfa devam etmek için öğrencinin iki dönem  puanının aritmetik ortalaması, her ders için 45,00’dan az olamaz.  Eğitim ve öğretim yılında özürsüz 20 gün devamsızlık yapanlar ile herhangi bir dersten yıl sonu puanı 45’ ten az olan öğrencilerin sınıf geçmesi veya sınıf tekrarına, ikinci dönemin son haftasında şube öğretmenler kurulunda karar verilir” deniliyor. Yani bu öğrencilerin de sınıf geçirilecekleri belirtiliyor.

Kaynak: pervinkaplan.com