Gerektiğinde Türkiye'nin en ücra yerlerinde, zor şartlarda, fedakârca görev yaparak eğitimin devam etmesini sağlayan, temel eğitimin mimarı olan sınıf öğretmenleri birçok sorunla uğraşırken bakanlık tarafından da haksız ve adaletsiz uygulamalara maruz bırakılmaktadır. Yakın dönemde gereksiz yere okula başlama yaşının 60 aya çekilmesinin ortaya çıkarttığı problemler hâlen devam etmektedir. İlkokul 1. sınıf okuma yazma öğretim yönteminin de sık sık değiştirilmesi ve bu değişikliklerin öğretmenlere rağmen yapılması, ders kitaplarının yetersizliği gibi durumlar sınıf öğretmenlerinin motivasyonunu düşürmektedir.

Sınıf öğretmenleri özlük hakları noktasında da yıllardır çözüm bekleyen sorunlarla karşı karşıyadır. Gerek il içi, gerekse de il dışı yer değiştirmenin çok zor olması, maaş karşılığı ek ders saati sayısının branş öğretmenlerinde 15 saat iken sınıf öğretmenlerinde 18 saat olması meseleleri yıllardır dile getirilmesine rağmen bir neticeye kavuşturulmamıştır. Bu sorunlar ortadayken sınıf öğretmenleri yeni bir adaletsizlik ile daha karşılaşmışlardır.

Geçen yıl bazı illerde pilot uygulaması yapılan İYEP (İlkokullarda Yetiştirme Programı) bu öğretim yılında ülke geneline yaygınlaştırılmıştır. Fakat başlamasıyla beraber hayal kırıklığına da yol açmıştır. Ortaokul ve liselerde birkaç yıldan beri yapılmakta olan destekleme ve yetiştirme kurslarında (DYK) görev alan öğretmenlere %100 artırımlı ders ücreti ödenirken sınıf öğretmenlerine İYEP için bu artırımlı oran verilmemektedir. İYEP'in işleyiş ve iş yükü olarak fark olmamasına rağmen mevzuatta DYK gibi gösterilmemesi mağduriyet oluşturmaktadır. Sınıf öğretmeninin 4 saatlik İYEP dersi branş öğretmeninin 2 saatlik DYK ücretine denk gelmektedir. Ayrımcılık sadece ücret boyutunda kalmamaktadır. Branş öğretmenlerine DYK için ek hizmet puanı verilirken sınıf öğretmenlerine İYEP için ek hizmet puanı da verilmemektedir. Ayrıca DYK için branş öğretmenlerine baskı yapılmazken sınıf öğretmenleri İYEP için zorlanmakta, kimi yerlerde re'sen görevlendirmeler yapılmaktadır.

Yapılan işin, harcanan emeğin aynı olmasına rağmen farklı ücret verilerek âdeta üvey evlat muamelesi yapılması çalışma ortamına da olumsuz olarak yansımaktadır. Eğitim sendika ve örgütlerinin yaşanan bu mağduriyetleri daha sık ve sesli bir şekilde dile getirmesi, MEB nezdinde girişimlerini yoğunlaştırmaları ve artık bakanlığın bu sorunları daha fazla görmezden gelmeyip bir çözüme kavuşturması önem arz etmektedir.

Göreve başladığı günden beri öğretmenleri önceleyen bir yaklaşım sergileyen Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk'un sınıf öğretmenlerinin dertlerine kulak vererek, çifte standart olarak gördüğümüz konularda çözüm için gerekli adımları atacağını düşünüyor ve umuyoruz.

Sınıf Öğretmenleri Adına, Ahmet Hoca

Sizden Gelenler / guncelegitim.com ÖZEL HABER

sınıf öğretmenleri adına Ahmet Hocasınıf öğretmenleri adına Ahmet Hoca

sınıf öğretmenleri adına Ahmet Hoca

sınıf öğretmenleri adına Ahmet Hoca