Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen ile veliler arasındaki iletişimi kurmak için gönüllü olarak görev yapan ancak zaman zaman tartışmalara neden olan 'sınıf annesi' uygulamasını yasakladı.

Valiliklere gönderilen yazıda, sınıf annesi veya benzer adlar altında mevzuatta yer almayan uygulamalara izin verilmemesi ve okulların bu konuda uyarılması istendi.

Bütün bunlara rağmen sınıf annelerinin isim değiştirerek kaldıkları yerden yollarına devam ettiği öğrenildi. WhatsApp gruplarında da isim değişikliğine gidildi. Birçok veli bu durumdan şikayetçi.

DOĞRU KURGULANIRSA FAYDALI OLABİLİR

Sorularımızı cevaplayan Eğitim uzmanı Nur Erdem Özeren "Yararlı olabilecek sistem faydasız hale geldi" dedi.

Özeren şunları söyledi: En büyük sıkıntı ne yaptığımıza odaklanıp nasıl yaptığımıza odaklanmamak. Sınıf annesi kavramı Okul Aile Birliği gibi sınıflar düzeyinde indirilmiş versiyonu olarak değerlendirilmeli.

Doğru çerçevelenerek projelendirilirse işe yarayacak. Okul öncesi ve ilkokul ailenin de aslında eğitime dahil olması gereken bir süreç. Bizim topyekün bir eğitim seferberliği için bütün aileyi de çocuklar gibi eğitmeye ihtiyacımız var. Sınıf anneliği gibi uygulamalar bunu destekleyici ve kolaylaştırıcı mekanizma haline gelebilir. Ailelere bir görev verilerek dahil edilir. Peki bu sürecin iyi yönetilmesi için ne yapılmalı?

Kesinlikle burada iki kişi olmalı ve birbirlerini dengelemeli. Dönemlik görev almalılar. Görev tanımı net olmalı, sınırları belirlenmeli. Öğrenci ile temas olmamalı. Sınırını aşan velinin görevi iki uyarı sonrası devredilmeli. Kısa da olsa bir eğitim gerekli. Öğretmen tek yetkili olmalı, kendisine yardım eden konumunu aşmamalı.

Haddini aşan veli de ikaz edilmeli. Bütün velileri eğitim sürecinin parçası haline getirme hedefi taşımalı. Yönetim de öğretmen-anne arası ilişkiyi kontrolden sorumlu olmalı, sınıf annesinin çocuğuna ayrımcılık yapılmamalı.

Kaynak: Türkiye