Bazı okul yönetimlerince önceki dönemlerde daha çok din alanında seçmeli ders açıldığı ya da öğrencilerin seçeceği dersler konusunda yönlendirildiği, bazı örneklerdeyse okul yönetimlerinin öğrenci ve veli taleplerini dikkate almadan hangi sınıfın hangi seçmeli dersi okuyacağına karar verdiği belirtiliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı 2024-2025 eğitim öğretim yılına ait seçmeli derslerin seçim işlemlerinin başladığını ve e-okul sistemi üzerinden 12 Şubat’!a kadar tercihlerin yapılacağını duyururken, Eğitim-Sen’den de yönlendirmelere karşı okul yönetimlerine uyarı geldi.

Bakanlık derslerin seçimiyle ilgili olarak “Okul yönetimince seçmeli dersler; okulun fiziki imkânları, mevcut öğretmen durumu, derslerin program içerikleri, zorunlu derslerin ve kişisel gelişiminin desteklenmesi, eğitim politikalarımızın gelecek vizyonu ve öğrencilerimizi millî, ahlâkî, insani, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen ve koruyan fertler olarak yetiştirme amaçları da dikkate alınarak öğrencilerin talepleri doğrultusunda belirlenecektir” ifadesini kullanıyor.

Velilere sunulan dilekçelerde öğrencilerin “insan, toplum ve bilim”, “din, ahlak ve değerler” ve “kültür, sanat ve spor” alanlarından en az birer ders seçmeleri isteniyor.

Eğitim-Sen’den yapılan açıklamaya göre seçmeli derslerin seçiminde öğrencilerin kendi ilgi ve yeteneklerinden çok MEB’in ve okul idarelerinin “zorunlu seçmeli ders” dayatması yapması doğru değil.

Sendika bu süreçte ülke çapında çok sayıda okulda “eğitimcilikten çok ‘siyasal kadro’ olarak görev yapan eğitim yöneticilerinin” özellikle dini içerikli derslerin seçilmesi için büyük çaba gösterdiğini, öğrenci ve velileri yönlendirmeye çalıştığının bilindiğini hatırlattı.

Okullarda bu konuda herhangi bir yönlendirme yapılmaması ve öğrencilerin özgür iradesiyle seçim yapabilmelerinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Eğitim-Sen’in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

 

'Temel ölçüt öğrencinin ilgi ve yetenekleri olmalı'

“Öğretmen yokluğu gerekçe gösterilerek çok sayıda seçmeli dersin açılmaması, onun yerine dini içerikli derslerin seçilmesi için çok sayıda eğitim yöneticisinin seferber olması kabul edilemez.

Seçmeli ders tercihlerinde temel ölçüt öğrencinin ilgi ve yetenekleri olması gerekirken, her seferinde öğretmen yokluğu ve fiziki olanakların yetersizliği gerekçe gösterilerek öğrencileri önceden belirlenmiş bazı derslere yönlendirmek doğru değildir. 

Seçmeli dersler, öğrencilerin hayata hazırlanması, ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarılması açısından önemlidir.  Seçmeli derslerin okul programlarının ayrılmaz bir parçası olarak öğrencilerin gelişimlerine destek olması, ayrıca bilişsel (bilgi, beceri), duyuşsal (ilgi, tutum) ve sosyal gelişimlerine katkı sağlaması gerekmektedir. Bütün bu bilimsel gerçekleri göz ardı ederek, iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine göre hareket eden eğitim yöneticileri suç işlemiş olacaktır.”

 

'Veli ve öğrenci adına ders seçen yönetimler suç işlediklerini bilmeli'

Geçtiğimiz yıllarda bazı okul yöneticilerinin öğrenci ve velilere bilgilendirme yapmadan, onlar adına ders seçimi yaptığı, sonrasında seçilen dersleri imzalamaları için velilere tebliğ ettiği hatırlatılan açıklamada bu dönem benzer uygulamaların olması halinde, velilerin Türkiye’nin 81 ilinde bulunan 105 Eğitim Sen şubesine başvurmaları çağrısı yapıldı.

Eğitim Sen Genel Merkezi’nin seçmeli ders seçimi sürecini yakından takip edeceği kaydedilen açıklamada “Geçmişte defalarca yapıldığı gibi veli ve öğrenciler adına ders seçen okul yöneticileri açıkça suç işlediklerini bilmeli ve ona göre hareket etmelidir. Seçmeli derslerin belirlenmesi sürecinde hangi nedenle olursa olsun mağdur edilen veli ve öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Eğitim politikalarına ilişkin her konuda olduğu gibi, bu konuda da her türlü siyasal ve ideolojik yönlendirmenin karşısında duracağımız bilinmelidir” denildi.