Peki, ne istiyor öğretmenler?

•    Öğretmenler her şeyden önce saygı görmek istiyor. Lafı gelince öğretmenlerin baş tacı olduğu söylenir, yaptıkları işlerin kutsallığından söz edilir durulur… Hatta TUBİTAK ‘ın desteğiyle İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nün Mesleki İtibar Skalası çıkarmak için yaptıkları araştırma sonucuna göre; öğretmenlik 4.  İtibar gören meslek grubu… Bu araştırmaya göre Öğretmenlik mesleği, Vali, Mimar, Belediye Başkanı hatta Diş hekimlerinden daha itibarlı durumda... Sanırım bilimsel bir araştırma sonucu ile gerçekte var olanın bu denli farklı olduğu başka durum olamaz… Çünkü günümüzde öğretmenlik mesleği tu-kaka edilmiş durumda, ne saygınlığı ne itibari ne de güvencesi kalmış durumda…

•    Öğretmenler liyakat istiyor. Sanırım ülkece en büyük sorunumuz bu olsa gerek… İl, ilçe milli eğitim müdürlüklerinden en tabana okul idareciliğine kadar benim adamım olsun garabeti ne yazık ki vazgeçilmezimiz olmuş durumda. Tamam, senin adamın olsun da, senden olan biraz olsun liyakat sahibi olsun, öyle biri yoksa bırak çalışan liyakatli kişiler görevlerine devam ede dursun sen de o sırada senin adamlarını eğit ki benim adamım olsun anlayışının getirileri biraz olsun pozitife dönsün… Balık baştan kokar liyakatsiz, geniş görüşlülük sahibi olmayan, çağa aya uyduramamış yöneticilerin varlığı eğitim sistemimizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir.

•    Öğretmenler adalet istiyor. Zorunlu hizmet bölgelerinden haberiniz var mı? Batı illerimizin en güzel ilçe merkezleri dahi zorunlu hizmet kapsamında biliyor musunuz? E durum böyle olursa gerçekten zorunlu hizmet bölgesi şartlarını taşıyan yerlerde ve ya da Doğu/Güney Doğu illerinde çalışan öğretmenlerin ilk fırsatta oralardan uzaklaşmak istemesi gayet normal olur. Siz adil olacaksınız, siz öğretmenlere adil imkân ve şartlar sunacaksınız ki herkes üzerine düşeni yapsın… Batı illerinde öyle yerler var ki zorunlu hizmet kapsamında, gerçekten bu işin suyu çıkmış.

•    Okul öncesi öğretmenleri teneffüs hakkı istiyor. Okul öncesi eğitiminin Aralıksız  ( 50 şer dakikadan 6 ders saati ) 5 saat olması nedeniyle; okul öncesi öğretmenlerini temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta sıkıntı yaşıyor. Bu nedenle hem iş verimi düşmekte hem de insani bir yaklaşım olmamaktadır. Yeniden yapılacak düzenlemeler ile kısa süreli de olsa teneffüs hakkı tanınması öğretmenlerin mesleki anlamda daha verimli olmalarını kaçınılmaz kılacaktır.

•    Müzik ve Görsel sanatlar Öğretmenleri Ders Saatlerinin arttırılmasını istiyor. Haftalık bir ders saatinde hangi öğretmen hangi öğrencisini tanır ya da ona ne verebilir? Kaldı ki bu iki branşın ders içerikleri çoğunlukla psikometri faaliyetlerle dolu… Henüz öğrenciler derse ısınamadan çalan zil sesi ile bir sonraki haftaya kadar bu kol öğretmenlerini göremiyorlar. O nedenle bu derslerin saati arttırılmalıdır. Bu konuya farklı çözümler bulunabilir ki önceki yazılarımda çözüm şekillerini daha detaylı anlatmıştım.

•    Sınıf öğretmenleri eşitlik istiyor. Zaten yer değiştirme konusunda resmen yokları oynayan bu branşın öğretmenleri bir de maaş karşılığı 18 ders saati adaletsizliği ile karşı karşıya kalmış durumdadır. Branş öğretmenleri maaş karşılığı 15 saat, sınıf öğretmenleri ise 18 saat… Her hafta 3 saat aylık ortalama 12 ek ders saati az ücret almalarının artık önüne geçilmelidir. Bunun yanı sıra DYK kurslarında ek ders ücreti ile sınıf öğretmenlerinin girebileceği İYEP ders ücretleri yüzde yüz farklıdır. Buradaki ek ders ücretlendirmesinde de sınıf öğretmenleri üvey evlat madundadır. Bu konuda ek ders ücretlerinin fiyatlandırılması eşitlenmelidir.

•    Kadrolu öğretmenler diplomaya dayalı alan değişikliği istiyor. Her fırsatta kadrolu öğretmenlerin kendilerini geliştirmemesinden söz edilir. Alın size imkân… Hem de devletin cebinden ne zaman ne para kaybı olmadan… Kadrolu öğretmen iken farklı birçok sınavdan geçip bir de üzerine 4 yıl daha bir üniversite okuyup, ikinci bir fakültenin diplomasını alan öğretmenlere rutin olarak alan değişikliği hakkı verin. Kadrolu iken ikinci üniversite okuyanlara tanınacak alan değişikliği ile bir norm kadro dolarken, bir norm kadro da boşalmış olacak, yani atama bekleyen öğretmenlere bir olumsuz durum oluşturmamaktadır. 

•    Emekli Öğretmenler maaş konusunda eşitlik istiyor. Öğretmenler emekli olunca kariyer tazminatlarının devam etmesini istiyor.

Her şeye rağmen sahadan gelen, sahaya kulak veren bir bakanın olması ve zamanla bakanlıkta geniş görüşlülük sahibi kişilerin görev alacak olması ile yavaş da olsa sorunların azalacağı umudu ile tüm meslektaşlarımın Öğretmenler Gününü tebrik ederim…

Saygılarımla…

Murat Mehmet Güler
Eğitimci –Yazar


Öğretmenler Günü Özel, Alpay Cavlak Şiir ve Videoları