Gelişmelere ilişkin açıklamada bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eylemlerin 20 okulla sınırlı kaldığını ve bahse konu okullardaki eylemlerin de öğrenciler tarafından değil, okulların mezunlar dernekleri tarafından organize edildiğini öne sürdü. Tekin, "Ben bu protestoların tamamını politik gerekçelerle, gündemi kapatmaya yönelik, sadece manipülasyon çabası olarak görüyorum" dedi.
"Sürgüne gönderildi ne demek?"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ortaya çıkan tepkiler hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yönetmeliğin uygulanmasını bir yıl ertelediklerini, 2025 yılının Ocak ayında takvimi ilan ettiklerini ve öğretmenlerin "mağduriyet yaşamaması" için yer değiştirme takvimini erken başlattıklarını söyleyen Tekin, "O arkadaşlarımız diğer öğretmenlerimizin yer değişikliği süreci başlamadan önce boş olan okullara yer değişikliği talebinde bulunsunlar diye pozitif ayrımcılık yaptık" iddiasında bulundu.
Bakan Tekin, ilan edilen listede 38 bin öğretmen olduğunu söyledi ve "Ezbere, cehalet dolu ifadelerle yüz binlerce rakamıyla ifade edilen, söylenen saçma sapan cümleler var. Ahlakiliği, doğruluğu tutarsız. Böyle saçmalık olamaz. Nereden öğrendiniz? 180 bin, 200 bin rakamından bahsediyorlar. 38 bin arkadaşımızın görev süresi doldu ve 38 bin arkadaşımızın yüzde 80'inin görev süresi uzatıldı. Geriye kalan yaklaşık 6 bine yakın arkadaşımızın görev süreleri uzatılmadı" dedi.
Öğretmenlere yönelik uygulamanın "sürgün" olarak nitelendirilmesine de karşı çıkan Tekin, "Sürgüne gönderildi ne demek? Bir siyasi partinin genel başkanı çıkıyor, ‘ele geçirmek’ ifadesini kullanıyor. Kimden neyi ele geçiriyoruz? Biz devletiz, Milli Eğitim Bakanlığıyız.