KAMU SEN: MEMURUN BORDROSUNUN ATEŞİ TÜM VİCDANLARI YAKIYOR

Kamu çalışanları ceplere yansımayan maaş artışlarını protesto etmek için yurt genelinde bordrolarını yaktı. Genel Başkanımız Önder Kahveci de Ankara^da sendikalarımızın genel başkanları, sendikalarımızın yönetim kurulu üyeleri ve çalışanların yoğun katılımıyla Ulus Meydanı’nda basın açıklaması yaparak tepkisini dile getirdi ve ardından bordrolar yakıldı.

KAHVECİ: TÜİK RAKAMLARI GERÇEKSE HANGİ MARKETTEN FİYAT ALIYORLAR AÇIKLASINLAR, BİZ DE ORADAN ALIŞVERİŞ YAPALIM!

Eylem öncesinde basın açıklaması yapan Genel Başkanımız Önder Kahveci, zorunlu harcama kalemlerinde meydana gelen fahiş artışlara dikkat çekerek, “Yetkililer hedef enflasyonu bilinçli olarak düşük göstererek memurlarımızı düşük ücret artışına mahkûm ederken, milletimizi zorunlu harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim etmektedir. İktidar 2019’daki ilk enflasyon hedefine göre maaşlara toplam %9,2 zam yapmıştır. 2019 yılında gerçekleşen resmi enflasyon ise %11,84 olmuştur. Buna göre memur maaşları enflasyonun gerisinden gelmektedir” dedi ve yeniden değerleme oranlarına yapılan %22’lik artışa tepki gösterdi:

MEMURLARIN HAKLARININ BUDANMASINA SEYİRCİ KALAN HATTA PASİF TUTUMUYLA ÜSTÜ ÖRTÜLÜ ŞEKİLDE DESTEK OLAN MALUM KONFEDERASYON VE YETKİLİLER, BUGÜN NEREDELER?

Hormonlu sendikaların kamu görevlilerinin ekonomik durumuyla ilgili kaçacak yer aradıklarını vurgulayan Kahveci, “Memur maaşına yapılan %4 zam ortalama maaşlara 160,6 lira zam demek. Bir yılda ailenin zorunlu harcamaları ortalama 730 lira, oransal olarak da %12,3 artmışken, %4 zamma yani 160 liraya tek kelime edemeyenler memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar” dedi.

KAHVECİ: MEMUR VE EMEKLİLERİN 730 GÜNÜ DAHA HEBA OLMUŞTUR

Çalışanların refahı yolunda verilen hak mücadelesinin kutlu bir mücadele olduğunun altını çizen Kahveci, “Biz, yalnızca memurlarımız ve emeklilerimiz için değil, gelecek nesillerimiz, beşikteki bebeklerimiz, genç kuşaklarımız için de mücadele yürütüyoruz” şeklinde açıklamasını sürdürdü:

“Memurlardan aldıkları yetkiyi kötüye kullananlar, bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Kış soğuğunun bastırdığı günlerde oduna, kömüre, doğalgaza gelen zamları bile karşılamayan maaş artışına seyirci kalan bir eli yağda, bir eli balda tatlı su sendikacıları, soğuktan donan memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Elbette, sendikacılığın yüz karaları bir deliğe gizlenecek ve Türkiye Kamu-Sen’in mücadele etmesini bekleyecek. Gördük ki, memur ve emeklilerin bir 730 günü daha heba olmuştur.  Kamu çalışanları ve emekliler bu 2 yılı da bin bir güçlük içinde, biraz daha borç batağına saplanarak, kredi kartına yüklenerek, yediğinden, içtiğinden keserek, çocuğunun harçlığından kısarak, soğukta üşüyerek geçirmesinler.   Geçtiğimiz yıl, bizleri %4+5’e mahkûm edenler, bu yıl da %4+4’e mahkûm ediyorlar.

 

BİRLEŞİK KAMU İŞ: 2020 MAAŞ ZAMLARINI BORDRO YAKARAK PROTESTO ETTİK

Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikaları, 2020 sefalet maaş zamlarını portesto etti.

2020 sefalet maaş zamlarını bordro yakmak ve protesto etmek için Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu üyeleri Ulus Atatürk Heykeli önünde bir araya geldi. Protesto eylemine Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in Genel Başkanı Mehmet Balık, Genel Sekreteri Mücahit Dede, Genel Örgütlenme Sekreteri Hasan Kütük,  Genel Dış ilişkiler ve Arge Sekreteri Doğan Altun, Birleşik Kamu-İş Ankara Temsilcisi Kamil Özdemir  Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, Ulaşım-İş Genel Başkanı Cihad Koray,  Tüm Yerel-Sen Genel Sekreteri Arap Mucur,  bağlı sendikalarımızın Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Şube Başkanları ve üyeler katıldılar.

İKTİDARIN EMEKÇİLERE DAYATTIĞI SEFALET VE GÜVENCESİZLİĞE KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ !

Genel Başkanımız Mehmet Balık ve Birleşik Kamu-İş Ankara İl Temsilcisi  Kamil Özdemir, AKP iktidarının 2020 maaş zamlarına ilişkin şu açıklamayı yaptılar:

2019 yılı, ekonomik krizin doruğa ulaştığı ve yıkıcı etkilerinin en ciddi şekilde hissedildiği yıl olarak geride kalmıştır. Ülkemizde işçi, memur ve emeklilerin yıllık zam oranları, büyük ölçüde çarpıtılan rakamlara göre belirlenmiştir.   Yaşanan ekonomik krizin neticesi olarak artan hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon kamu emekçilerinin yaşamını ciddi bir şekilde etkilemiştir.

TÜİK’in konut, gıda, içecek gibi kalemlerle derlediği ve enflasyonu hesaplamada kullandığı verilerde, manipülasyon yaptığı açıktır. Hükümet, enflasyon ile değil enflasyon sepetiyle mücadele ederek enflasyon rakamlarını olduğunda farklı çıkarmaktadır. Resmi olarak açıklanan enflasyon ile emekçilerin enflasyonu arasında çok ciddi bir uçurum vardır. Kamu emekçilerinin ve halkın gündemi bu rakamların üstünde seyretmektedir.

Son bir yılda TÜİK verilerine göre gıda yüzde 20 oranında zamlandı. Ancak büyük ölçüde rakamları çarpıttığı anlaşılmaktadır. Çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalardaki fiyatları göz önüne aldığımızda 2019 yılının son ayına gelindiğinde gıda harcamaları TÜİK verilerinin aksini yüzde 42’yi göstermektedir. 

Tüm kamu çalışanlarının gerçek enflasyonu gıda da yaşanan artış oranıdır. Türkiye’de yoksulluk sınırı 9 bin TL’yi aşarken Memurların yüzde 80’i yoksulluk sınırı altında geçim savaşı vermektedir.

Hükümet 2019 yılında kamu emekçilerinin yaşam standartlarını göz önüne almayarak % 4+4 zamma mahkûm etmiş, kamu emekçilerini adil ücret hakkından yoksun bırakmıştır.

3600 Ek gösterge bir vaat olarak kalmış, 3600 Ek gösterge bekleyen memurlar için 2019 yılı hayal kırıklığı ile geçmiştir.

Sadece Diyanet İşleri Başkanlığı, 11 ayda 9,6 milyar lira harcarken, Diyanet’in harcaması 6 bakanlığı, birçok başkanlık ve müdürlüğü geride bırakmıştır. Diyanetin yaptığı harcama ortalama olarak ataması yapılmayan 180 bin öğretmenin maaşına denk gelmiştir.

Sonuç olarak 2019 yılında kamu emekçisinin payına; yoksulluk, açlık, sömürü ve güvencesizlik düşerken 2020’de de ne yazık ki kamu emekçilerini aynı kader beklemektedir.