Eğitim İş'ten yapılan açıklama:

EBA üzerinden canlı ders uygulamasının tüm öğretmenlerin girişine teknik olarak imkan vermesi mümkün olmadığından, ders saati 30 dakikaya indirilirken, haftalık ders saatleri azaltılmış, gece geç saatlere dersler konulmuştur. 

Bazı canlı yayın derslerinde ise sınıflar/şubeler birleştirilmiş bir öğretmene 80-100 öğrenciye ders vermesi istenerek işi tam ve doğru yapmaya değil yapmış gibi görünmeye yönelik adımlar atılmıştır. Böylece 3-4 sınıfa ders veren öğretmen tek ders vermiş gibi işleme tabi tutulmuştur. Bakanlığın kurduğu sistemin yetersizliğinin yarattığı sorunlar da öğretmenlere yüklenmemelidir. Eğitim-İş olarak tekrar altını çiziyoruz ki "Ben yaptım oldu"cu bir anlayışla kurulan sistem, birçok hata ve eksik içermektedir: 
Öğretmen ve özellikle öğrencilerin uzaktan eğitim sisteminden yararlanabilmeleri için ücretsiz internet, tablet/bilgisayar dağıtımı yapılmadığı gibi en azından bu süreçte bilgisayar satışlarındaki vergilerin kaldırılması dahi akla getirilmemiştir.

8. ve 12. sınıflara yönelik destekleme ve yetiştirme kursları(DYK)  başlatılmış bazı okullarda sınıf mevcutları pandemi değerlendirilmeden oluşturulmuştur. Bazı okullarda şubeler ikiye bölünürken bazılarında normal süreç gibi işlemiştir. Tutarsızlıklar oluşmuştur.
Pandemi sürecinde ilk tecrübe olan kurslardaki tedbirsizlik geleceğin işareti olmuştur. Sınıf mevcudunun yanı sıra ders saatlerinin 30 dakikaya düşürülmesi gibi tedbirler alınmadığı gibi öğrencilere maske dahi dağıtılmamıştır.

Her gün girişte maske dağıtılması olası kayıp, yırtılma, yere düşürme durumunda yenilenmesi gerekirken öğrencilerin günlerce kullandıkları, koruma özelliği ve standarta uygun olmayan maskelerle derse girmelerine göz yumulmuştur.

MEB fiilen yapılan hayati tehlikeye rağmen özveri ile gerçekleştirilen yüz yüze eğitim (bu aşamada kurslar) ile ilgili mevzuat düzenlemesi yapması gerekirken kolaycılığa kaçarak, mevzuatın verdiği açığı dayanak yaparak hafta içi maaş karşılığı, hafta sonu ek ders kolaycılığını(!)seçmiştir. Bakanlığın daha doğrusu hükümetin bu yaklaşımı doğru bir yaklaşım değildir.

Oysa her tür tedbirler alınarak okullarımızın bir an önce açılması için, öğrencilerimizle buluşarak eğitim sürecini yüz yüze sürdürebilmemiz için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.
Kurslar döneminde alınmayan tedbirler, yapılan yanlışlar ayna gibi karşımızda durmaktadır. 

MEB uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim sürecinde yapılan çalışmalar, ücret değerlendirmesi kapsamına alınmalıdır. Bakanlıktan kaynaklı (ders saati, süresi azaltma, EBA yetersizliği nedeniyle ders yapılamaması, vs) uygulamaların bedeli öğretmenlere ödetilmemelidir.

Yüz yüze eğitimin planlandığı 21 Eylül’e kadar tüm öğretmenlerimize dersler başlayacak gibi sınıfları/dersleri tanımlanmalı, okullarda maksimum tedbirler alınmalı, yüz yüze eğitim yapamayacak öğrencilerden başlayarak teknik altyapı, ücretsiz internet, tablet dağıtımı gibi zorunlu çalışmalar gerçekleştirilmelidir.