Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, bazı liselerde oluşan ve oluşabilecek özel durumlar nedeniyle, yık-yap veya güçlendirme çalışmaları kapsamında başka bir okula taşınan ya da öğrenci yoğunluğu sebebiyle ikili eğitim uygulanan okullarda, ders saatlerinde değişiklik yapılabileceğini açıkladı.

 

LİSELERDE DERS SÜRESİ 30 DAKİKA DÜŞÜRÜLEBİLECEK

MEB tarafından Valilikler aracılığıyla il milli eğitim müdürlüklerine gönderilen resmi yazıda okullarda belirtilen şartlarda ders sürelerinin 30 dakikaya kadar düşürülebileceği yönünde hüküm yer aldı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından imzalanan yazı ile birlikte bazı okullar ders sürelerini 40 dakikadan 30 dakikaya kadar indirebilecekler.

 

MEB İLKOKULLARI UNUTTU

Ancak bu durumdaki Liseler geç çıkabildiği gibi ikili öğretim yapan ilkokullarda akşam karanlığında dersten çıkan okullar var. Özellikle, yık-yap veya güçlendirme çalışmaları nedeniyle lise ve ortaokul binalarına taşınan ilkokulların öğrencileri ortaokul ve liselerde ders saatinin fazla olması sebebiyle karanlıkta evlerine dönmeye çalışıyorlar.

 

PEK ÇOK SAKINCASI VAR

ilkokul öğrencilerinin geç saatte akşam karanlığında okuldan çıkmasının pek çok sakıncası var.  Bu durumun öğrencilerin okula ulaşım güvenliği, okula gitme isteği ve motivasyonu, okula karşı tutum, okul başarısı ve okuldan kaçma veya okulu bırakma eğilimi gibi pek çok yönü olumsuz etkileyebileceğini söyleyebiliriz.

 

ÖZELLİKLE YÜRÜYEREK DÖNEN ÖĞRENCİLER İÇİN TEHLİKELİ

Bazı öğrencilerin evlerine yürüyerek döndüğü için güvenlik sorunu ve trafikteki yaşayabileceği tehlikeler ortaya çıkıyor. Bunu önlemek için, okula geliş ve gidiş saatlerinin karanlık olmayacak şekilde ayarlanması gerekiyor. Bunun için de en uygulanabilir yöntem ilkokullarda akşam karanlığında çıkan ilkokulların ders sürelerinin kısaltılması olacaktır.

 

UYKU DÜZENLERİ BOZULUYOR, YETERLİ DİNLENEMİYORLAR

Öğrencilerin geç saatte okuldan çıkmasının olumsuz sonuçları olabilir. Öncelikle, öğrencilerin uyku düzeni bozulabilir ve yeterli dinlenme sağlayamayabilirler. Bu da öğrencilerin fiziksel ve zihinsel sağlığını, okul başarısını ve motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, öğrencilerin sosyal hayatı da zarar görebilir. Öğrenciler, aileleriyle, arkadaşlarıyla ve hobileriyle yeterince vakit geçiremeyebilirler. Bu da öğrencilerin mutsuz, yalnız ve stresli hissetmelerine neden olabilir. Öğrencilerin okula karşı tutumları da değişebilir. Öğrenciler, okulu sevmeyebilir, okula gitmek istemeyebilir, okulu bırakma eğilimi gösterebilir veya okulda istenmeyen davranışlar sergileyebilirler.

Bu olumsuz sonuçları önlemek için, öğrencilerin okul saatlerinin makul bir şekilde ayarlanması, okul programlarının öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun olması, okul ortamının öğrencilerin ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek şekilde düzenlenmesi ve öğrencilerin okulda desteklenmesi ve yönlendirilmesi gerekmektedir.

Guncelegitim.com / ÖZEL HABER