Nasıl olduğunu izah edelim
Yan ödeme kararnamesinin 'A. Eğitim Öğretim Tazminatı' bölümünde yer alan '100', '95' ve '85' oranları; 15/1/2014 tarihinden geçerli olmak üzere '110,28', '105,28' ve '95,28' olarak, 15/7/2014 tarihinden geçerli olmak üzere '120,56', '115,56' ve '105,56' olarak uygulanacaktır.
Buna göre her derecedeki öğretmen için; 15/1/2014 tarihinden geçerli olmak üzere; 9500* 0,076791*%10,28 = 74,99 TL tutarında, 15/7/2014 tarihinden geçerli olmak üzere; 9500* 0,076791*%10,28 = 74,99 TL tutarında artış yapılacaktır.
Bu artışlar 5510 sayılı Kanun'a tabi olan (15.10.2008 tarihinden sonra göreve başlayan) öğretmelere 5434 sayılı Kanun'a tabi olan öğretmenlerden daha az yansıyacaktır. Çünkü, 5510 sayılı Kanun'a tabi olanların özel hizmet tazminatından sigorta kesintisi yapılmaktadır. Buna göre 5510 sayılı Kanun'a tabi olan öğretmenler yaklaşık olarak; 75* % 14 = 10,5 TL tutarında eksik alacaklardır. (Bu rakamdan 1,5 TL tutarındaki G.V. avantajını çıkardığımızda net olarak 9 TL daha az yararlanacaklardır.)
Bu ödeme sadece öğretmenlere yönelik olup, taban aylıklardaki artışa ilave olarak eğitim öğretim tazminatındaki artışı da alabileceklerdir. Yapılan artışla birlikle ek ders ücretleri hariç 1/4'deki bir öğretmen 2408,99 TL, 9/1'deki bekar bir öğretmen ise 2070,79 TL maaş alabilecektir. Aynı durumda olan 9/1 deki bir memur ise 1909,22 TL net maaş alabilecektir.
Taban aylık tutarına brüt 175 TL artış yapıldı
Bu tutarın net maaş olarak yansıması ise emekli kesintisi : 175* % 16 = 28, Gelir vergisi kesintisi: (175-28)*% 15 = 22,05 Damga vergisi kesintisi: 175*0,00759= 1,32 , Net artış ise: 175- (28+22,05+ 1,32)= 123,63 TL dir. Buna göre bütün memur maaşlarında 123,63 TL tutarında net artış yapılmıştır.
Taban aylık artışı avantaj mıdır?
Taban aylık artışı yöntemiyle maaşların arttırılması esasen düşük maaş alan personel açısından avantaj sağlamaktadır. Yani düşük ücret alanla yüksek ücret alan eşit tutarda artış almakta ve en düşük maaş alan memurla en yüksek maaş alan memur arasındaki maaş farkı artmamaktadır. Maaş katsayısındaki artış neticesinde ise yüksek maaş alan memurun eline daha fazla tutarda maaş geçmektedir.
Emekli olanlara ödenen tazminat tutarında artış olmadı
Toplu sözleşme metninin 9'uncu maddesinde; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 1'inci maddesinin (D) fıkrasında yer alan (12.105) gösterge rakamı (13.558) olarak uygulanacağı belirtilmiştir.
Buna göre; kamu kurumlarında memur (Asker, Hakim vb.), sözleşmeli (399) ve işçi olarak istihdam edilenlerden; emekliliğini isteyen veya emekliye sevk olunanlara, haklarında toptan ödeme hükümleri uygulananlara, emekli iken yeniden hizmete alındıktan sonra cezaen olmamak üzere görevlerine son verilenlere, kendi kusurları olmaksızın sözleşmesi feshedilen veya hizmet sürelerinin bitiminde ayrılan sözleşmeli subay, sözleşmeli astsubay, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile terhis olan yedek subaylara ve bunlardan görevde iken ölenlerin kanuni mirasçılarına damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tâbi tutulmaksızın (13.558) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarında tazminat ödenir.
2012 tarihli Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Kararı'nda da bu rakamlar aynıydı. Dolayısıyla 2014 yılı için memur maaş katsayısı arttırılmadığı için bu tutarın sabit kaldığını söyleyebiliriz. Buna göre emekli olunması halinde alınacak tazminat tutarı 13.558 * 0,076791 = 1.041,13 TL dir. Bu ödemeden sadece damga vergisi kesilecektir.
Toplu sözleşme ikramiyesi 45 TL'den 60 TL'ye çıkarıldı
1/1/2015 tarihinden geçerli olmak üzere kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte ödenen 45 TL tutarındaki toplu sözleşme ikramiyesi 60 TL'ye çıkarılmıştır.
Maaş katsayısına bağlı ödemeler 2014 yılında sabit kalacak
2014 yılı için sadece taban aylık katsayısında artış yapılması maaş katsayısına bağlı ödemelerdeki artışı ister istemez engelledi. Özellikle memurlar için önem arzeden ve maaş katsayısına bağlı olarak artan aile yardımı ile doğum ve ölüm yardımı ödemelerinde 2013 yılı Temmuz ayı rakamları esas alınacaktır. Yine emekli olacaklara ödenen tazminatta katsayıya bağlı olduğu için sabit kalmıştır.
Özellikle Sayın Başbakan'ın sürekli olarak vurguladığı en az 3 çocuk talebi karşısında doğum ve aile yardımı ödemelerinin sabit kalmasını bir çelişki olarak gördüğümüzü ifade etmek isteriz. Halbuki aile ve doğum yardımında esas alınan gösterge rakamları en az geçici personele verilen gösterge rakamıyla eşitlenebilirdi. Yani eş için 2.533 gösterge ve her bir çocuk için 297 gösterge üzerinden aile yardımı ödeneği verilebilirdi.
Buna göre; 2014 yılında eş için ödenecek yardım tutarı; 2.134 x 0,076791 = 163,87 TL, her bir çocuk için; 250 x 0,076791 = 19,19 TL, 0-6 yaş grubu çocuklar içinse; 500 x 0,076791 = 38,39 TL olarak sabit kalmıştır.
'Enflasyon farkı' ödemesi kaybedildi mi?
Enflasyon farkı ödemesi uzun yıllardır devam eden bir uygulama olup, bu toplu sözleşmede de korunmuştur. Bazı gazetelerde yer alan bu uygulamanın bir yıl süreyle uygulanmayacağı yönündeki haberler doğru değildir. Bu konuyla ilgili olarak toplu sözleşme metninde yer alan; 'Maliye Bakanlığı, 7'nci maddede öngörülen hallerin gerçekleşmesi durumunda birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirlenmiş olan katsayıları, sözleşme ücreti artış oranlarını ve ücret tavanlarını, anılan fıkralarda belirlenmiş olan artış oranı ile 7'nci madde uyarınca verilecek enflasyon farkını yansıtacak şekilde yeniden belirler ve duyurur' ifadesiyle enflasyon farkı uygulaması devam ettirilecektir.
Ahmet ÜNLÜ, Yeni Şafak haberin devamı...
