Yıllardır yürütülen politikalarla, SBS, YGS, KPSS gibi çeşitli adlar altındaki sınav sistemleri, eğitim sistemimizin omurgası haline getirilmiş; böylece okulda verilen eğitimin niteliği önemsizleştirilmiş ve çocuğun sınavdaki başarısı eğitimin temel kriteri olmuştur. Öyle ki okullar, tıpkı dershaneler gibi öğrencilerinin sınavlarda aldığı puanları çarşaf çarşaf ilan ederek ne kadar "kaliteli" olduklarını ilan etmeye zorlanmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı`nın çeşitli politikalarıyla desteklenen böylesi bütünlüklü bir model içerisinde, sınavda başarılı olan öğrenci ve ona bu başarıyı kazandıracak okul, öğretmen, okul idaresi topyekûn "kaliteli" olma statüsüne ulaşmaya zorlanmaktadır. En güzel çağları test yaprakları arasına sıkıştırılmış öğrencilerimiz ise MEB`in eğitimdeki "yap boz" politikaları nedeniyle eğitim politikalarının denekleri haline getirilmiş, hayatları bu kuşatmaya mahkum edilmiştir.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı`nın SBS ile ilgili son açıklaması, MEB`in eğitim politikalarını plansızca, "ben yaptım oldu" mantığıyla ve öğrencilerin, öğretmenlerin taleplerine kulaklarını tıkayarak yürüttüğünün en açık ifadesi olmuştur. Bakan Avcı, "Çocukları test cenderesinden, çoktan seçmeli sistemden kurtaracak yeni bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Açık uçlu sorularla yürüyen bir seçme daha sağlıklı olur diye düşünüyoruz" şeklindeki sözleriyle bu durumu özetlemiştir. Anlaşılan, AKP`nin 10 yıllık iktidarı boyunca farklı sınav sistemlerine maruz kalan, her bakanla birlikte değişen eğitim politikalarına bir yenisi daha eklenecektir. Ve yine anlaşılan, söz hakkı tanınmayan çocuklarımız, Bakan Avcı`nın "bir de şöyle deneyelim" düşüncesine denek olmaya zorlanacaklardır.

Eğitim Sen olarak, eğitim sistemimizin sınav odaklı olmaktan çıkarılması gerektiğini ve bu yönde farklı modellerin hayata geçirilebileceğini her fırsatta ifade ediyoruz. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı ise çözümü, sorunu ortadan kaldırmak yerine yeni sorunlar üretmede aramaya devam ediyor. Bununla da kalmayıp çocuklarımızı, öğretmenlerimizi adeta denek haline getiriyor. Okulları işlevsizleştiren ve dershaneleri adeta okul yerine koyan, çocuklarımızı denek olarak kullanan, hükümetlere göre öğrenci şekillendiren, eşitsizliği derinleştiren, çocuklarımızın çocukluklarını ve geleceklerini ellerinden alan, "ben yaptım oldu" diyerek eğitimin niteliğini düşüren eğitim politikalarına YETER diyoruz! Kamusal, parasız, bilimsel, laik, nitelikli ve anadilinde eğitim istiyoruz!