Hürriyet'ten Melike ÇALKAP'ın haberine göre, kimi yeni sürümle birlikte bu yapay zekanın öğretmenlerin yerini alacağını söylüyor kimiyse öğretmenlerin yapay zekâ sayesinde öğrencilere daha fazla vakit ayırabileceğini.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli OpenAI şirketi tarafından geliştirilen ChatGPT’nin yeni sürümü geçtiğimiz günlerde kullanıma açıldı. OpenAI, ChatGPT-4’un daha güvenli ve kullanışlı olduğunu belirterek yapay zekanın, kullanıcıların yazım tarzını öğrenerek kurgusal veya teknik bir yazı yazabildiğini açıkladı. Bununla birlikte 250 binden fazla kelimeyi işleme kapasitesine ulaşan robot artık daha uzun içerikler oluşturuyor, daha karmaşık konuşmaları anlayıp cevap verebiliyor ve belgeleri analiz edebiliyor. Çıktığı günden beri eğitim dünyasında hem merak hem de endişeye yol açan ChatGPT’nin yakın gelecekte öğretmenlerin yerini alabileceği konusu da tartışılıyor. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tolga Güyer, yapay zekanın rahatlıkla öğretmenlik yapabileceğini söylüyor. Ancak Fütürist Ufuk Tarhan, ChatGPT’nin öğretmenlerin mesleğini ellerinden alabileceğini düşünmüyor, aksine yapay zekanın öğretmenlere yardımcı olacağını belirterek şunları söylüyor:

ChatGPT öğretmenin yerini mi alacak, yanında mı duracak?

MESLEKLERİNİ KAYBETMEZLER

“ChatGPT, öğretmenler açısından angarya olarak kabul edilebilecek işleri üstlenecek. Mesela öğrencilere somut bilgileri aktarmak, sınav yapıp kontrol etmek, daha önce anlattıklarını hatırlamak ve tüm bunlar için belleğini sürekli taze tutmak gibi işleri üstlenecek. Öğretmenler ChatGPT-4 ve benzeri yapay zekalı sistemleri kendilerine yardımcı olacak devrimsel araçlar olarak görür ve kullanırlarsa asla mesleklerini kaybetmezler hatta işlerini çok daha iyi yaparlar. Ayrıca ChatGPT, öğretmenlerin yaptığı her şeyi yapamaz. Örneğin öğrencilerle duygusal bağ kuramaz, sosyal ve bireysel ihtiyaçlarını anlayamaz, onlara sosyal beceriler kazandıramaz. Çocukların öğrenme stillerine ve ihtiyaçlarına tam anlamıyla yanıt veremez ve sınıf disiplini konusunda etkin bir şekilde hareket edemez.”

 

HER BRANŞTAN ÖĞRETMENİN YERİNİ ALABİLİR

Prof. Dr. Tolga Güyer ise ChatGPT ile yakından ilgilendiğini belirterek, onunla bir öğrenci gibi konuşup ödev araştırması yapıyormuş gibi davrandığındığında neler gözlemlediğini şöyle anlattı: 

“Konuşma sırasında oldukça duyusal konulara da girdim. Örneğin öğretmenimin zeki olmadığımı düşündüğünden bahsettim. Yapay zekâ o sırada rehberlik ve psikolojik danışmanlık öğretmeninin vereceği tarzda tavsiyeler verdi. Yani bu yazılım bazı meslekleri ve uzmanlık alanlarını bir şekilde taklit ediyor, çünkü çok fazla bilgi birikimi var. Dolayısıyla psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmeni bile olabilir. İnsanlar duygulara hitap ederken aslında çoğunlukla taklit ederler. ChatGPT de bunu yapıyor. Bu sebeple her branştan öğretmenin yerini alabileceğini düşünüyorum. Ancak günümüzde insanlar, insan insana etkileşimini istiyor. Bu sebeple bugün değil ama gelecek nesillerin yaşayacağı dünyada yapay zekalar öğretmenlerin yerini tam anlamıyla alabilir.”

 

ÖĞRETMEN BİLGİYİ KULLANDIRIR

Uşak Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Türker Toker de “eğer öğretmen kendini salt bilgi aktarır şekilde görürse o zaman ChatGPT ondan daha iyi bir kaynak haline geliyor. Öğretmenler, sınıfın içini uygulama ve etkinliklerle doldurmadığında maalesef anlamları azalacak. Ancak öğretmen sadece bilgi aktarmaz, bilgiyi kullandırır. Öğretmen etkinliklerle, planlı ve geri bildirim odaklı çalışmalarla ChatGPT’nin asla yapamayacağı tam öğrenmeye hizmet eder” dedi.

Hürriyet