Konuşmasında bölüşüm krizine, grev yasaklarına, sosyal haklara, ve vergi adaletine vurgu yapan Çerkezoğlu, "Çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi alıyorlar ve bunu  “vergiyi tabana yaymak” olarak pazarlıyorlar" dedi.

VERGİ ADALETİ VURGUSU

Gelirimiz açlık sınırının altında ama hükümetin vergi politikalarına bakınca bu ülkenin zengini sanki biziz. Bu ülkede vergi yükü bizlerin sırtında. Büyük sermaye sahiplerinin, büyük şirketlerin, holdinglerin vergi diye bir gider kalemi neredeyse kalmıyor.,

 Bir gecede vergiler sıfırlanıyor, bir sabah yeni vergi imtiyazları geliyor. Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan biz işçiler, emekçiler için ise vergi en önemli gider kalemlerinden biri! Elleri cebimizden hiç çıkmıyor. Vergi gelirlerinin en büyük kısmı yüzde 75’le dolaylı vergilerden oluşuyor ve en zenginlerle en yoksullar çarşıda, pazarda, markette eşit şekilde bu vergileri ödüyoruz.

Bu da yetmiyor. Çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi alıyorlar ve bunu  “vergiyi tabana yaymak” olarak pazarlıyorlar. Vergi dilimlerini bile isteye artırmıyorlar ve böylece biz işçileri yıl içerisinde zenginleşmişiz gibi üst vergi dilimine sokuyorlar. Bu yüzden “vergide adalet” dedik, iki yıldır işyerlerinden meydanlara vergide adalet için haykırdık.

 Vergide adalet için kanun teklifi hazırladık, tüm siyasi partilere verdik. O da yetmedi, İstanbul’dan Ankara’ya günlerce yürüdük. Ve buradan ant olsun ki yine yürüyeceğiz ve sırtımızdan bu asalak sermaye sınıfını, onun iktidarını indireceğiz…