İşte Bakan Selçuk'un konuyla ilgili açıklamaları:
Bakan Selçuk: "Türkiye'nin kendine özgü koşulları da var. Ben Türkiye'ye bakarak karar vermeliyim. Böyle yapılmalıydı ve iyi ki böyle yapmışız diyoruz ekip olarak. Küresel salgının ne getirdiği, götüreceği başlangıçta çok belli değildi ve bütün ülkeler hazırlıksız yakalandı. Baştan daha merkezi kararlar alındı o yüzden. En başta 4 senaryomuz var demiştik. Hangi ilacın verileceği bile tartışma konusuydu o aylarda. Bu kadar karmaşanın olduğu bir yerde başlangıçta dağınıklığa yol açabilecek bir karar yerine öncelikle merkezi... Daha önce de köy okullarını açtık sadece, meslek okullarının uygulama derslerini açtık sadece. Önümüzdeki süreçte yerinde kararın yaygınlaşma dönemine geldi. Önce il bazında bakılacak, ilçe bazında sayın valiler karar verecek.
Radikal kararlar alınmalı deniyor. Alışılmışın dışında kararlar almayı düşünüyor musunuz?
Türkiye'de salgınla ilgili çok kapsamlı ve derin çalışmalar yapılmadı. Biz büyük bir dergi çıkardık, salgın döneminde Türkiye'de eğitim temalı bir sayı yayımladık. Biz saha çalışmasını orada gördük. Bütün bunlara baktığımda 'kayıp kuşak' kelimesi edebi olarak güzel bir çağrışımı olan ifade. Ama kayıptan kasıt nedir? Çok yönlü analiz edilmesi lazım ki şu anda bunu yapıyoruz. Biz kayıp derken ilkokul çocuğuyla lise çocuğunun kaybını farklı görüyoruz. En çok kayıplarımızın köy okullarında olduğunu gördüğümüz için oralardan başladık. Kayıp kuşak endişesinde değilim. Ama yaz tatiliyle ilgili bir karar alınması gerektiğini düşünüyorum. Yaz aylarında kitlesel olarak herkes için değil ama özellikle kritik gruplar için matematik, bilim, oyun kampları, atölyeler, bütün bunları devam ettireceğiz. Karnenin tarihiyle ilgili bir değişiklik olabilir netleşmemekle beraber. Öğrencilerimizin tamamı yaz boyunca okulda olacaklar diye bir kararımız yok. Ama bunun biraz uzamasıyla ilgili çalışmalarımız var."
Ziya Selçuk'un konuşmalarının değerlendiren Eğitimci Özgür Bozdağan sosyal medya hesabından, öğretmenlerin çalışma koşulları ve sürelerini etkileyecek, yaz tatilinde çalışmalarına neden olacak böylesi bir kararı MEB tek başına almasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Bozdağan'ın açıklaması çöyle:
1-Anlaşılan o ki eğitimle ilgili karar alıcılar yaz tatilinde belirli bir süre yüz yüze eğitime devam edilmesini planlıyor. Eğitimi yönetenlerin, eğitim emekçileri ile ve sendikaları ile görüşmeden bu konuları tartıştıklarının ifade etmelerini anlamak ve kabul etmek mümkün değil.
2-Öğretmenlerin çalışma koşulları ve sürelerini etkileyecek, yaz tatilinde çalışmalarına neden olacak böylesi bir kararı MEB tek başına alamaz. Sendikalarla görüşmeden, bir uzlaşı sağlamadan böylesi bir kararın alınması mümkün değil. Kazanılmış haklarımızı korumakta kararlıyız.