Tanıdığım bütün öğretmenler günün sonunda daha fazla enerjisinin kalmasını ister. Aileleri için ellerinden gelenin en iyisini yapmak isterler, tıpkı öğrencileri için ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları gibi. Spor yapmak, biri hobi sahibi olmak, çocuklarıyla oyun oynamak, sevdikleriyle sohbet etmek isterler ve hatta bazıları öğrencilerin kağıtlarını okumak ve dersleri planlamak için daha fazla enerjileri bile olsun ister.
 
Bir önceki yazıda Öğretmenler Neden bu Kadar Yorgun? sorusunun cevabını ararken dört ana sebepten bahsetmiştim. Yazı o kadar ilgi gördü ki, bu kez öğretmenlerin kararlarını azaltmaları, daha az irade gücü kullanmaları, duygusal iniş çıkışlardan kaçınmaları ve endişeyle baş etmeleri için neler yapabileceği üzerine kafa yordum.
 
İşte birkaç öneri:
 
Daha Az Karar = Daha Çok Enerji
 
Yeterince basit görünüyor: Daha az karar verin. Bazı insanlar için bazı işlerde, sadece irade zoruyla daha az karar vererek çalışmak mümkün olabilir. Ancak öğretmen olarak bizler karar vermemizi gerektiren durumların içine gömülmüş durumdayız. Planlamak bir dizi karardan başka bir şey değildir. Öğrencilerin kağıtlarını değerlendirirken, oturma planlarını yeniden düzenlerken, bir öğrenci tuvalete gitmek için izin isterken, bir davranış problemini nasıl ele alacağımızı düşünürken ve daha pek çok şeyi yaparken her seferinde karar veririz. Karar vermemek gibi bir lükse sahip değiliz. Müdürlerimiz, meslektaşlarımız, öğrencilerimiz ve velilerimizin hepsi de seçmemizi, karar vermemizi beklerler. Peki o zaman nasıl daha az seçim yapacağız?
 
Aslında bunu zaten yapıyoruz, artık sadece biraz daha fazlasını yapmalıyız.
 
Otomatikleştirmek
 
Mark Zuckerberg işe her gün aynı gri tişörtü giyer. Nedeni sorulduğunda şöyle cevap verir:
 
“Bu topluluğa en iyi nasıl hizmet edeceğim dışında mümkün olduğu kadar az karar vermek zorunda kalmak istiyorum. Yaşamımı gerçekten bu hale getirecek kadar basitleştirmek istiyorum.”
 
Amerika Birleşik Devletlerinin eski başkanı Barack Obama ise şöyle diyor:
 
“Sadece gri ya da mavi takım elbiseler giydiğimi görüyorsunuz. Kararları azaltmaya çalışıyorum. Ne yediğim ya da ne giydiğim hakkında kararlar vermek istemiyorum, çünkü vermem gereken çok fazla karar ver.”
 
Steve Jobs, Henry Rollins, Christopher Nolan ve hatta Albert Einstein bile hayatlarının daha ileri dönemlerinde aynı düşünceyi hayata geçirmişlerdi. Hepsi de, ne kadar fazla karar verirsen, o kadar fazla yorulacağını ve günün ilerleyen saatlerinde daha önemli kararlar vermek için daha az enerjin olacağını biliyorlardı.
 
Giysilerinizi seçmek hayatınızda azaltabileceğiniz kararlardan biri olabilir. Bir kez böyle düşünmeye başlarsanız, otomatikleştirebileceğiniz daha pek çok karar olacağını fark edeceksiniz. Hatta bazılarını halihazırda yapıyor bile olabilirsiniz.
 
Çoğu insan evden işe giderken ve dönerken aynı rotayı izler. Karar vermezsiniz, sadece yaparsınız. Aynısı neredeyse bütün sabah rutinleriniz için de geçerlidir. Banka işlerinizin çoğunu da muhtemelen otomatiğe almışsınızdır. Teknoloji sağolsun, ben babamdan çok daha az mali karar vermek zorunda kalıyorum. Çünkü hepsini çok önceden planlıyorum.
 
Bu, daha az karar vermenin anahtarıdır: Kararlarınızı mümkün olduğu kadar otomatikleştirin.
 
Tüm gününüzü gözden geçirin. Kaç kararınızı zaten otomotik hale getirdiniz? Başka neleri otomatikleştirebilirsiniz? Peki ya spor rutininiz? Eğer spora gider ve hangi aleti kullacağınıza ve hangi sırayla kullanacağınıza karar veriyorsanız enerjinizi harcıyorsunuz demektir. Eğer her seferinde aynı şeyi yaparsanız ya da önceden belirlenmiş bir programı uygularsanız, enerji tasarrufu yapıyorsunuz anlamına gelir. Gününüzün her bölümünü analiz edin ve mümkün olduğu kadar fazla kararı eleyin. Her gün akşam yemeği için ne yeneceğine karar vermeyin. Bütün bir hafta için öğünleri planlarsanız o zaman akşam yemeği yemek otomatikleşir.
 
Okulda Daha Az Karar Verin
 
Okulda bu konuda oldukça deneyimliyiz. Bunlara rutin diyoruz ve rutinleri öğretme, modelleme ve öğrencilere ilk iki hafta (ya da iki ay) boyunca uygulatma sebebimiz, birer alışkanlığa dönüşmesini ve kimsenin bunları düşünerek enerji harcamamasını sağlamak. Okul gününüzün başka hangi bölümlerini otomatikleştirebilirsiniz? Bütün sabah rutininizi? Gün sonu rutininizi? Öğrencilerin sınıftan çıkarken nasıl sıra olacağını? Muhtemelen bunu zaten yapıyorsunuz ve iyi ki yapıyorsunuz! Öğrencilerin nasıl sıra olacağına her gün yeniden karar verdiğinizi hayal edebiliyor musunuz?
 
Öğretmenlerin kararlarının çoğu öğrenci davranışının bir sonucu olarak alındığı için katı bir sınıf yönetimi planı bir zorunluluktur. Sizden gelen kararları gerektiren sorunları önleyebilir. Eğer davranışların sonuçları açık ve tutarlı bir şekilde uygulanıyorsa, karar vermeye hiç gerek kalmaz.
 
Kendi kendinize bir karar denetimi yapın. Tipik bir günde yaptığınız her şeyi listeleyin. Kararlarınızın kaç tanesi otomatik bir rutinin parçası ve kaç tanesi daha basit, proaktif değişikliklerle otomatik hale gelebilir?
 
 Devam edecek…
 
(egitimpedia.com)