Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan eğitim faaliyetlerinde ilk zamanlar daha çok gönüllü öğretmenler görev aldı. Gönüllülerin dışında çok sayıda öğretmen de “Öğrencilerim için bu süreçte ne yapabilirim?” sorusuyla bir arayış içine girdi.  Eğitime verilen ara uzadıkça canlı dersler gündeme geldi ve uzaktan eğitim çok daha fazla öğretmeni yakından ilgilendirmeye başladı. Eğer gerekli alt yapı hazırlanır ve bütün derslerin canlı ders şeklinde yapılması kararı alınırsa uzaktan eğitimin tüm öğretmenleri yakından ilgilendirir hale geleceğini söyleyebiliriz.

Sosyal medyadan takip edebildiğim kadarıyla, geride bıraktığımız bir buçuk aylık süreçte, yüz yüze eğitim ortamında etkili olan öğretmen arkadaşların, uzaktan eğitim faaliyetlerinde daha aktif olduklarını gözlemliyorum. Bu bağlamda etkili öğretmenlerin, ihtiyaçlara göre kendilerini yeni şartlara uyarlamakta daha başarılı olduklarını söyleyebiliriz.

Uzaktan eğitim faaliyetlerinde başarılı olan öğretmen arkadaşların bazı ortak özelliklere sahip olduklarını düşünüyorum. Teknoloji okuryazarlığı iyi, paydaşlarla etkili iletişim kurabilen, dersi ilgi çekici hale getirebilen ve öğretim yöntemlerini çeşitlendirebilen öğretmenler uzaktan öğretim faaliyetlerini daha nitelikli hale getirebilirler.


Teknoloji Okuryazarlığı ve Web Araçlarını Kullanma Becerileri

Uzaktan öğretim faaliyetlerinde öğretmen, teknoloji bilgisine ve onu kullanma becerilerine daha fazla ihtiyaç duyar. Bu bağlamda öğretmen, öğrencilerinin ve kendi imkânlarını gözden geçirerek hangi araçları kullanabileceğini belirlemeli. Eğitime başladıktan sonra öğrencilerin karşısında yetersiz duruma düşmemek için önce bu araçlarla ilgili bilgi sahibi olmalı, onları kullanma becerilerini geliştirmeye çalışmalıdır.

Uzaktan öğretimde, öğrencilerin internete erişim ve bilgisayar gibi cihazlara sahip olma imkânlarını göz önünde bulundurmak gerekir. Öğretmen, sadece kendi imkânlarına göre değil öğrencilerin imkânlarını da düşünerek kullanacağı araçları belirlemelidir.

Eğer canlı ders yapılacaksa ilk derste öğrencilere kullanacakları dijital araç ile ilgili küçük bir eğitim vermekte fayda vardır. Konuşmak istediklerinde ne yapmaları gerektiğini, cihazı sessize almak veya görüntüyü durdurmak için neler yapmaları gerektiği konusunda öğrenciler bilgilendirilmeli.

Özellikle canlı ve etkileşimli derslerde öğretmen ve öğrencilerin sessiz bir ortamda bulunmaları önemlidir. Bunu sağlamanın zor olduğu durumlarda mümkün olduğu kadar mikrofon kullanmak gerektiğini öğrencilerle konuşmakta yarar vardır.

Uzaktan öğretim faaliyetlerinde dijital ders materyallerine daha fazla ihtiyaç duyulur. Bu sebeple öğretmenlerin dijital materyal üretimine ağırlık vermesi ve bu konuda kendini geliştirmesi gerekir. Ancak her öğretmenin kendi materyalini üretmesi mümkün olmadığına göre bu dönemde üretilen materyallerin paylaşılması daha önemlidir.  


Paydaşlarla Etkili İletişim Kurmak

İletişim eğitimin özünü oluşturur. Eğitim, öğretmen ile öğrencilerin iletişimi ile gerçekleşir. Uzaktan eğitimin niteliğini de bu iletişim belirler. Bu bağlamda öğretmenler okul yöneticileri, veliler, öğrenciler ve meslektaşları ile iletişim halinde olmalıdır.

Öğretmenler, uzaktan eğitim sürecini daha iyi yönetebilmek için okul yöneticileri ile yapacakları işbirliği sayesinde velilere ulaşabilir sosyal medya grupları aracılığıyla onlarla iletişim halinde kalabilir ve böylece öğrencilerinin öğrenme planlarını birlikte yapabilirler. Velilerle işbirliği yapmadan ve sürekli iletişim halinde kalmadan özellikle küçük çocuklarla uzaktan öğretim faaliyetlerinde başarılı olmak oldukça zordur. Ancak anne babalara da evde öğretmen rolü oynamaya zorlayacak sorumluluklar verilmemelidir.

Eğitimin ne kadar süreceğini, neler yapılacağını, verilen görevlerin onlara neler kazandıracağını kısaca açıklamak öğrencileri derse motive etmek ve iletişimi kolaylaştırmak açısından işe yarayabilir. Bazı öğrencilerin evde yaşadıkları veya internette gördükleri ilginç olayları kısaca paylaşmaları hem karşılıklı iletişimi kuvvetlendirir hem de canlı dersi daha keyifli hale getirmek açısından iyi bir fırsat olarak değerlendirilebilir.

Uzaktan eğitim faaliyetlerinde ve canlı derslerde öğrencilerin karşılaştıkları engelleri bilmek iletişim sorunlarını çözmek konusunda önemlidir. Yararlandığı cihazın sesini veya görüntüsünü kontrol etmekte zorlanan, derse katılmak için evinde sessiz bir ortam bulamayan öğrencilerle ne tür çözümler üretebileceklerine dair konuşmak işe yarayabilir.


İlgi Çekici Bir Ders Tasarlamak

Uzaktan öğretimdeki dersleri, imkânları göz önünde bulundurarak tasarlamak gerekir. Mevcut müfredattaki kazanımlar yüz yüze eğitim için tasarlandığı için kazanımların hepsini uzaktan eğitimde vermek mümkün olmaz. Önce müfredatı gözden geçirip kazanımları azaltmak veya uzaktan öğretime uyarlamakta fayda vardır. Uzaktan öğretimin sınırlılıkları içinde her kazanımı vermeye çalışmak işimiz zorlaştırabilir veya boşa zaman harcamamıza sebep olabilir.

Uzaktan öğretim faaliyetlerinde ders sürelerini biraz kısaltmak, ödevleri azaltmak daha iyi sonuçlar elde etmemizi sağlayabilir. Böylece akademik öğrenmenin yanında çocukların sosyal duygusal gelişimi için daha fazla zaman ayırmak mümkün olabilir.

Küçük çocukları ekran önüne tutmak zor olacağı için onlarla akademik seviyesi yüksek ders yapmak çocukların canlı derslerden uzaklaşmasına sebep olabilir. Bu sebeple okul öncesi ve ilkokul düzeyinde canlı dersler daha çok oyun ve eğlenceye dayanmalıdır.


Öğretim Yöntemlerini Çeşitlendirmek veya Uzaktan Öğretime Uyarlamak

Sınıfta tekdüze ders anlatmak ile internet üzerinden video aracılığıyla konu anlatmak aynı şey gibi görünebilir. Ancak uzaktan anlatım yüz yüze anlatımın yerini tutmaz. Uzaktan öğretimde ders anlatan bir öğretmenin jest ve mimiklerini, beden dilini daha etkili kullanmaya ihtiyacı vardır.

Soru cevap yöntemini kullanan bir öğretmenin, sınıfta sorduğu soruları bir tartışmaya dönüştürmesi ve böylece öğrencilerin öğrenmelerini sağlaması kolaydır ama aynı şeyi uzaktan öğretimde yapması oldukça zordur. Bu sebeple kullandığı yöntemde küçük değişiklikler yapmalıdır. Mesela öğrencilere sorunun cevabını defterlerine yazması için bir dakika süre verip sonra da cevap vermek isteyen öğrencileri dinlemesi daha uygun bir yöntem olabilir.

“Şimdi üç dakika süreniz var; konuyu / anladığınızı basit bir resim veya çizim ile anlatınız” diyerek uzaktan öğretimde daha kolay uygulanabilecek yöntemler başlatılabilir ve çizilen resimler üzerinden derse devam edilebilir.

Öğrencilerin evlerinde kapalı kaldıkları bu dönemde duygusal çöküntü yaşama ihtimalleri vardır. Uzaktan öğretim faaliyetlerinde öğrencilerin duygu ve düşüncelerini birbiriyle paylaşmaları onları rahatlatmak açısından önemlidir. Sadece akademik başarıya odaklanmak öğrencilerin bir süre sonra uzaktan öğretimden soğumalarına sebep olabilir.

Uzaktan yapılacak ders öncesinde öğrencilere düzeylerine uygun okuma metinleri göndermek ve canlı derste bu metinler ile ilgili yorumlarını almak ve küçük bir tartışma başlatmak işe yarayabilir.

Bu dönemde öğrencilerin evde sıkılmaları da önemli bir problemdir. Evde video çekip montajlamak, resim yapmak, fotoğraf çekmek, evdeki bir kişi ile röportaj yapmak gibi görevler öğrencilerin sıkılmalarının önüne geçebilir, kişisel gelişimlerine katkı sağlayabilir ve dersi daha ilgi çekici hale getirebilir.

Canlı dersler uygun web araçları ile değerlendirilebilir. Kahoot ile yapacağımız küçük bir test hem keyifli hem de işlevsel olabilir. Padlet ile öğrencilerin metin oluşturmaları ve birbirlerinin metinlerini eleştirmeleri, ders ile ilgili duygu ve düşüncelerini öğretmen ile paylaşmaları sağlanabilir.

Sonuç olarak;

Uzaktan eğitim faaliyetleri, çocukların bilişsel becerilerinin yanında temel yaşam becerilerini geliştirmeye de hizmet edebilir. Yemek yapma, dikiş dikme, bir enstrüman çalma, konuşma ve yazma becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalara, velilerle işbirliği halinde öğretmenlerin de bir katkısı olabilir.

Öğrenciler, evde bol zamanlarını daha iyi değerlendirmek amacıyla ilgi gösterdikleri konularda internet üzerinden araştırma yapmaya, kitap okumaya ve bu etkinliklerden elde ettikleri sonuçları arkadaşlarıyla paylaşmaya teşvik edilebilir.

Öğretmenler, uzunca bir süre evde kapalı kalmalarının ve sosyal izolasyonun öğrenciler üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya çalışmalı, çocuklarla olan duygusal ve sosyal bağını koparmamaya gayret etmeli. Müfredatın gerisinde kalmamak için çocukları yıpratmak telafisi zor sorunlara yol açabilir. Unutulmamalı ki okullar açıldığında müfredatın eksik taraflarını telafi etmek kolaydır ama çocukların bozulan psikolojilerini düzeltmek oldukça zordur.

Saygılarımla.

Muhammet Yılmaz / Eğitimci-Yazar