Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025 Ağustos ayında "İhtiyaç ve Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerin Yer Değiştirme Duyurusu"nu yayımladı. Bu kapsamda, okullardaki norm kadro fazlası öğretmenler (yani kadro fazlası belirlenenler) öncelikle isteğe bağlı tercih yapma hakkı tanınarak, tercih yapmayanlar ise resen (zorunlu) olarak ihtiyaç duyulan okullara atandı.
19 Ağustos 2025'te norm fazlası listelerinin il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince açıklanmasıyla başladı. Atamalar, 26 Ağustos 2025'te tebligat ve ilişik kesme, 27 Ağustos'ta ise resmi atama ile tamamlandı.
Resen atamalar, öğretmenlerin aile birliği, sağlık, engellilik gibi mazeretlerini yeterince dikkate almadığı, ölçülülük ilkesini (yani atamanın orantısız mağduriyet yaratması) ihlal ettiği ve "ilçe grubu" gibi mevzuatta yer almayan uygulamalar içerdiği yönünde yoğunlaştı. Bu durum, AKP'nin "Aile Yılı" vizyonuyla çeliştiği eleştirisiyle birlikte sendikalar tarafından yargıya taşındı.
Isparta 1. İdare Mahkemesi Kararı
Eğitim-İş Sendikası'nın açtığı dava sonucunda mahkeme, norm fazlası öğretmenlerin resen atama işlemlerine ilişkin yürütmenin durdurulmasını (YD) kararı verdi. Bu, atama sürecinin dava sonuçlanana kadar askıya alınması anlamına geliyor.
Gerekçe: Karar, sendikanın hem genel düzenleyici işlemlere (duyuru ve yönetmeliklere) hem de bireysel atama kararlarına karşı açtığı davaya dayanıyor.
Temel gerekçeler:
Ölçülülük ilkesinin ihlali: Atamaların, öğretmenlerin ulaşım, yaşam şartları ve aile bütünlüğü gibi unsurları göz ardı ederek orantısız mağduriyet yarattığı.
Hukuka aykırılık: Mevzuatta (Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği) resen atamalar için mazeretlerin (eş durumu, aile birliği vb.) dikkate alınması zorunlu olmasına rağmen, bu hususların ihmal edildiği.
Emsal niteliği: Karar, benzer davalar için emsal oluşturuyor ve sendika yetkilileri, bu adımın öğretmen mağduriyetlerini gidereceğini belirterek hukuki mücadelenin süreceğini ifade etti.
Aile Birliği Bağlantısı: Kararda doğrudan "aile birliğinin bozulması" ifadesi bireysel bir gerekçe olarak vurgulanmasa da, genel gerekçelerde aile bütünlüğü (eş durumu mazereti) ve benzeri unsurlar (örneğin, 179 km'lik atamalarda 3 vasıta değişikliği ve yürüyüş zorunluluğu) sıkça dile getirilmiş. Benzer emsal davalarda (örneğin, İzmir Menderes-Kiraz atamasında) aile bütünlüğü ve ölçülülük ihlali nedeniyle YD kararı verildiği biliniyor, bu da Isparta kararını destekleyen bir bağlam yaratıyor.
Benzer Davalar:
Ankara 12. İdare Mahkemesi (önceki yıllarda): Eş durumu mazereti olan bir öğretmenin tercih hakkı tanınmadan resen atanmasını iptal etti.
İzmir (Menderes-Kiraz): 80 km'lik atamayı ölçülülük ve aile bütünlüğü gerekçesiyle iptal etti. Danıştay (genel): Norm fazlası atamalarda mazeretlerin (aile birliği dahil) gözetilmemesini hukuka aykırı buldu.
