Sayın: Ömer DİNÇER
 
Millî Eğitim Bakanı
 
Eğitimin tüm bileşenlerinin yeniden tasarlandığı bu günlerde, ülkemizin geleceği adına bir vatandaş, bir eğitimci olarak eğitim sistemi içinde atılan her adımı, alınan her kararı ilgi ile takip etmekteyim. Uygulamaya konulan her kararın, eğitimin tüm paydaşlarının ilgi, istek ve beklentilerini azamî ölçüde karşılaması gerektiğini düşünmekteyiz.

Bu kapsamda biz eğitimcileri çok yakından ilgilendiren "2012 Yılı Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği" ile ilgili alınan kararlar ve mevcut uygulamalar hayal kırıklığına uğratmaktadır. Bilindiği gibi "Milli Eğitim Bakanlığı 2012 Yılı Öğretmenlerin Özür Durumuna Bağlı Yer Değişikliği Kılavuzu"nda “Öğretmenler; sağlık ve eş durumu özrü ile genel ve özel hayatı etkileyen nedenlere bağlı olarak özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere yer değiştirme başvurusunda bulunabileceklerdir” ifadesi yer almaktadır
 
Özür durumu olarak ifade edilen bu olgu; -sizlerin de bildiği gibi- özel bir durum ve rutin işleyişte var olan kuralların esnetilmesini, yeniden düzenlenmesini gerektirecek personelin hayatının herhangi bir alanında karşılaştığı özel veya meslekî hayatıyla ilgili güçlükleri ifade eden bir durumdur. Bu ve benzeri özür durumlarının varlığı, personelin özel ve mesleki hayatındaki ahengi tehdit etmekte, çalışma ortamında kişisel verimliliğini etkilemektedir. Şu an görev yerlerimizde verimli olamadığımız aşikardır.

Bu süreçle ilgili olarak önce 22 Ağustos tarihinde öğretmenlerin illere göre tercih edilebilecekleri branş ve ihtiyaç listeleri belirlendi. Ancak özür grubu yer değiştirme başvuruları yapılırken başvuru modülünde "Branşınıza ait boş kontenjan bulunmamaktadır" ifadesiyle karşılaştık. Bu nedenle eş durumu, sağlık veya genel ve özel hayatı etkileyen özür durumundan dolayı tayin isteyenler, özürleri olmasına rağmen tayin isteyemez durumuna düşürüldü.

( 1. Hayal kırıklığı ) Özür durumları belgelendirilmiş olmasına rağmen branşında kontenjan açılmadığı için tayin isteyemedik. Daha sonra il dışı alan değişikliği açtınız ve maalesef ki uzmanlık alanı dışına öğretmenleri zorlayarak atama yaptınız. ( 2. Hayal kırıklığı) Tercih yaptığı halde yine birçok aile mağdur oldu. 3. Aşama olarak il içi alan değişikliği yaptınız. Yine eş özrü olmayan bir çok öğretmen yer değiştirdi.( 3. Hayal kırıklığı ) Ancak bizler mağdur olduk. Dün akşam ise bulduğunuz becayiş çözümüyle bir kez daha hayal kırıklığına uğradık.( 4. Hayal kırıklığı ) Bu süreçte maddi ve manevi yönden çok yıprandığımızı da belirtmek isterim. Bu çalışmaların çözüm odaklı olmadığını düşünüyoruz.

Sizlerinde çok iyi bildiği gibi; Anayasanın Ailenin Korunması başlıklı 41. Maddesinde “(Değişik: 3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar.” hükmü yer almaktadır.
 
Ancak Bakanlığımız 2012 yılı özür durumuna bağlı yer değişikliği ile ilgili yaptığı mevcut uygulamalarda Anayasa hükümleri dikkate almamıştır.
 
Sayın Bakanım;

Bu mağduriyetlerin giderilmesi için Bakanlığımız vakit geçirmeden aşağıdaki çözüm önerilerini dikkate almalıdır.


1.Özür durumu atamalarında öğretmenlerimizin yaşadığı bu yıpratıcı süreç göz önüne alınarak. Tek seferde uygun bir çözüm bulunmalı ve hızlandırılmalı. 
 
2.Özür durumu atamalarında alan değişikliği nedeniyle boş kadrosu bulunan bir çok il olduğunu tespit etmiş bulunmaktayız. Bu illere ek atama yapılmalı.
(norm fazlaları yerleşmesine rağmen ihtiyaç var) 
 
3.Bu çözümde artık sadece özrü olanlar öncelikli olmalı ve memuriyet için 26 .tercih sunulmalı .( koşulları gerekli şekilde öğretmenlik kadrosu sabit kalmak şartıyla geçici olarak ).

BİRTEK ARKADAŞIMIZIN AİLESİNDEN AYRI KALMASINA GÖNLÜMÜZ RAZI DEĞİL. BİZDEN AF BEKLEMEYİN BU KONUDA. AİLEMİZ SÖZKONUSU. ARTIK YÜZÜMÜZ GÜLSÜN. YAVRULARIMIZ AĞLAMASIN ANNE BABA DİYEREK EKRANA SARILMASIN.
 
Sayın Bakanım, ülkemizin geleceğinin inşasında önemli sorumluluklar yüklenen biz eğitimcilerin haklı taleplerini gündeminize alarak mağduriyetimizin giderilmesi ve eğitim öğretimin daha fazla aksamaması için Kurban bayramından önce gerekli çalışmaları başlatmanızı (bizlere bayramda ailemizle birlikte bayram mutluluğu yaşatmanızı )arz ederim.
 
Saygılarımla.