İlkokul 1. sınıfların okula gidip gitmemeleri konusunda kararı veliler verecek. İsteyen eğitime uzaktan devam edecek ve devamsız sayılmayacak. 1. sınıfların okuma yazmayı öğrenebilmeleri için yüz yüze eğitim çok önemli, bu konuda tüm eğitimciler hemfikir ve onlar için okulların açılması gerektiğini söylüyorlar.

Milliyet'ten Aysel Bozan Yılmaz - Ozan Ömer Kadüker haberine göre okullarla ilgili belirsizliğin sürmesi yeni tartışmaları başlattı.

Bakan Selçuk’un, öncelikle ilkokul 1. sınıfların yüz yüze eğitime başlayacağını açıklamasının ardından okulların açılmasıyla ilgili tartışmalar dinmedi. Tüm kademeler için okulların açılmamasını doğru bulan da var, devlet okullarında ve özellerde sınavlara hazırlık kursları açık, okullar niye kapalı diyen de. Diğer taraftan uzaktan eğitim devam edecekse ihtiyacı olan öğrencilere, internet ve bilgisayar desteği verilmesi gerektiği, herkesin ortak fikri.


Kurs açık, okul kapalı

Okullar neden açılmıyor diyenlerin hedefinde sınava hazırlık kursları var. 8. sınıf öğrencileri liseye, 12. sınıf öğrencileri de üniversiteye giriş sınavına hazırlanıyor. Bu öğrenciler için kimi devlet okullarında hafta sonları, özel okullarda da hafta içi her gün sınavlara hazırlık kursları düzenleniyor. Yine eski adıyla dershane olan, özel kursların çoğu da ağustosta açıldı. Onlarda da tüm hafta boyunca eğitimler sürüyor. Kurs düzenlenmeyen devlet okullarındaki öğrenciler bu durumun sınavlarda kendileri için dezavantaj yaratacağını söylüyorlar.

Kursların yanı sıra özel okullarda ilkokul 1’ler, 31 Ağustos’ta, yaz okulu adı altında yüz yüze eğitime başladı. Hatta ara kademelerdeki öğrenciler için yüz yüze eğitime başlayan okullar olduğuna dair şikâyetler geliyor. Ancak çoğu özel okul, 1, 8 ve 12. sınıflar hariç öğrencilerine online eğitim sunuyor. Öğrenci, veli ve sendikalar başta olmak üzere eğitim camiasının itirazı bu noktada başlıyor. “Kursa gidenlere bulaşmayan virüs, okula gidenlere mi bulaşıyor” diye soruyorlar. Özellikle bu yıl 2. sınıfta okuyanların velileri, geçen yıl yarım kalan eğitim yüzünden çocuklarının okuma yazmayı unuttuğunu söylüyor ve onlar için de okulların açılmasını istiyorlar.

Özel okullar, sınıflardan yemekhanelere okulun genelinde sosyal mesafeyi sağlayacak hazırlıkları yaptı, maske, dezenfektan gibi hijyen malzemelerini sağladı, kimi salgını kontrol altında tutmak amacıyla özel bir ekip oluşturdu. Bakan Selçuk, devlet okullarında da tüm önlemlerin alındığını söylüyor ancak sendikalar aynı görüşte değil.

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Taahhütname imzalanması, yasal sorumluluktan kurtulma arayışıdır, bunu kabul etmiyoruz. MEB öğrencilerin, öğretmenlerin sağlığından, öğrencilerin eğitim hakkından sorumludur” diyor ve yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor: “Öğrencilere, öğretmenlere düzenli ve ücretsiz test yapılmalı. Okullara temizlik, dezenfektan, koruyucu malzeme sağlanmalı. Uzaktan eğitim için gerekli cihaza sahip olmayanların ihtiyaçları ücretsiz karşılanmalı, erişim desteği sağlanmalı. Ek atama yapılmalı. Uzaktan eğitimde, ders içerikleri öğrencilerin gereksinimleri esas alınarak yeniden yapılandırılmalı. Öğrencilerin eğitim süreci içerisinde kalması, devamlılığı temel amaç olmalı.”

 


Görüşler çok farklı

Sosyal medyada paylaşılan yorumlarda da sadece ilkokul 1. sınıfların yüz yüze eğitime başlamasıyla ilgili farklı yorumlar öne çıkıyor:

Özel okulların hepsi açık, 1 aydır ders veriyor, dershaneler de açıldı ama devlet okulları kapalı, akıl alır gibi değil, canlı derslere bile başlamayan okullar var.

Bu durumda okulların açılması sağlıklı mı? Daha seminer döneminde öğretmenlerde vaka olayları görülmüşken bir de çocukların olduğu kalabalık sınıfları düşünün. Oğlumun sınıfının seyreltilmiş hali 41 kişi... Daha ne olsun!

Okullar hazır değil. Hizmetli sayısı yeterli değil, çok büyük temizlik sıkıntısı var. Ayrıca öğrenciler maske, mesafeye ne kadar uyarlar? Okulların açılması zor.

Milliyet