Böyle Öğretmenlik Meslek Kanunu olmaz.
Öğretmenlik Meslek Kanunu Meclis görüşmesi bir süreliğine ertelendi. Sendikalar ve öğretmenler bu süreci iyi değerlendirmeli. Tüm öğretmenler birlik ve beraberlik ruhu içerisinde kamuoyu oluşturmalı ve haklı taleplerini yetkililere duyurmalı. Öğretmenlerin aleyhine olan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu kabul edilemez.
Çıkarılmak istenen Öğretmenlik Meslek Kanunu hal hazırda görevde olan ve gelecekteki öğretmenlerin kaderini belirleyecek.
O halde öğretmenlerin kaderini belirleyecek bir kanunun içeriği hakkında duyarsız kalmak öğretmenlikle uyuşmaz. Öğretmenler olarak topyekûn mesleğimizin kaderini belirleyecek Öğretmenlik Meslek Kanunu için tavrımızı, tutumuzu ortaya koymalıyız.
Bu tutum ve tavrımız mesleğimize karşı bir yükümlülük ve eğitim adına ülkemize, yetiştirdiğimiz, yetiştireceğimiz nesillere karşı da sorumluluğumuzdur.
Biz öğretmenler ortada yanlış bir uygulama var ise bu yanlışı dile getirme, toplumu aydınlatma yükümlülüğü taşıyoruz.
Bu duyarlılıkla söz konusu mesleğimiz öğretmenlikse; sendikalılığı, sendikasızlığı, siyasal görüşü, şahsi hesapları, kısa vadede menfaatleri bir kenara bırakıp, emeklilik de dahil tüm öğretmenlerin kazanacağı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu için birleşmeliyiz.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili haklı taleplerimiz için;
Öğretmenlerim birlik olalım!
Öğretmenlerim sizleri; öğretmenlerin itibarının, ekonomik ve sosyal haklarının korunup, iyileştirildiği bir Öğretmenlik Meslek Kanunu için "TEK SES" olmaya davet ediyorum.
HEPİMİZ KAZANIRIZ, AKSİ HALDE HEPİMİZ KAYBEDERİZ!
Dün ne dediysek ordayız. Öğretmenlerin aleyhine olan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu asla kabul edilemez.
Bu yüzden Öğretmenlik Meslek kanunu bu mevcut haliyle ertelenmesin tümden geri çekilsin. Tüm eğitim sendikalarının ve öğretmenlerin talepleri doğrultusun hazırlanarak meclise getirilsin.
Mecliste görüşülen hali için, böyle Öğretmenlik Meslek Kanunu olmaz. Olsa olsa Öğretmen Mağduriyet Kanunu olur.
- Öğretmenin itibarının iade edilmediği, etki ve yetkisinin genişletilmediği
- Mesleki güvencemizin olmadığı,
- Eğitim Akademisi Projesi ile Eğitim Fakültesi diplomamızın yok sayıldığı
- 2005’ten beri uygulanan ve kazanılmış hak olması bakımından öğretmenlerin de vazgeçmek istemediği Kariyer Tazminatı ödemeleri için tek şart olarak mesleki tecrübenin merkeze konulduğu ve kıdem esaslı bir Kariyer Uygulaması planlamasının yapılmadığı
- Görevde iken elde ettiğimiz kazanımlarımızın, emeklilikle elimizden alındığı
- Uzman ve Başöğretmen Tazminatlarının emeklilikle sıfırlandığı
- Öğretmenlerin gerek görevde iken gerekse emeklilik halinde mali ve özlük haklarının iyileştirilmediği,
- Öğretmenlerin Emekli İkramiyesi katsayısı hesaplamalarının yeniden güncellenerek, ikramiye ve emekli maaşı tutarlarında artırımların yapılmadığı
- Maaşlara yapılan Seyyanen Artışların emekli öğretmen maaşlarına yansıtılmadığı
- Bayramlarda ve Öğretmenler Günü için öğretmenlere İkramiye Hakkının tanınmadığı
- Ulaşım, kira ve giyim desteğinin olmadığı
- Yeni yeni cezalar ve yaptırımlarla öğretmenlerin mengene sıkıştırıldığı
- Sendikal hakların genişletilmediği, öğretmene grev hakkının verilmediği
- Alanında yapılan Yüksek Lisanların, Doktoraların yok sayıldığı
- Okul yöneticiliği görevlerinin cazip hale getirilmediği
- Öğretmen istihdam yöntemlerinin adil bir uygulamaya kavuşturulmadığı
- Ücretli Öğretmen, Sözleşmeli Öğretmen Uygulamalarının sonlandırılmadığı
- Tüm öğretmenlerin maaş karşılığının 15 saate eşitlenmediği
- Zorunlu Hizmet Bölgesinde çalışan öğretmenlere Teşvik Priminin verilmediği
- Öğretmen Hazırlık Ödeneğinin Bir Asgari Ücret tutarına eşitlenmediği
- Genel İdari Hizmetlerde görev yapanların kıdem esasına bağlı olarak Uzman ve Başöğretmenlik Tazminatlarından yararlandırılmadığı
- Yönetici Atamalarında ve ilk kez öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılmadığı
- Adil bir ödül ve ceza sisteminin getirilmediği
Atama ve tayinlerde toplumun temeli olan, Anayasamızca da güvence altına alınan Aile Bütünlüğünün Korunması ilkesinin güvence altına alınmadığı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu adil değildir, kabul edemeyiz.
Vekilimiz olarak seçtiğimiz, bizleri temsil eden sayın vekillerimiz de öğretmenleri mağdur edecek bir kanunu vicdanen kabul etmemeli ve onaylamamalıdır, onaylamamalarını bekliyoruz.
Öğretmenim!
Öğretmenlik Meslek Kanunu biz öğretmenlerin kanunu. Öğretmensiz, öğretmenin aleyhine olacak bir kanunda gerekli iyileştirmelerin, düzenlemelerin yapılması için öğretmen başkalarından medet ummamalı kurtarıcı beklememelidir.
0 kurtarıcı öğretmenlerin kendisi olmalı. Öğretmenler birlik olarak bunu başarabilirler. Öğretmenlik meslek kanunu ya bütün öğretmenlerin emeklilikte dahil olmak üzere haklarının iyileştirileceği bir kanun olacak ya da yine emeklilik de dahil tüm öğretmenlerin haklarının yok sayılacağı mağduriyetlerle dolu bir kanun olacak buna engel olmak bir milyon 200 öğretmeninin elindedir. Gücümüzün farkında olalım bu gücümüzü somutlaştıralım hakkımızı taleplerimizi yasal yollarla dile getirelim ve yetkililerden talep ettiğimiz o hakların bize verilmesi için tek yürek tek ses olarak öğretmenlik mesleğinin haklarını ve itibarını alalım.
Kendi haklarımıza, itibarımıza, mesleki güvencemize sahip çıkmaz duyarsız kalırsak, bu kavramları öğrencilerimize ve çocuklarımıza nasıl kazandırırız?
Mecliste görüşülen ve içeriği bakımından öğretmenler için YÜZYILIN MAĞDURİYETİ olacak gibi görünen Öğretmenlik Meslek Kanunu gümbür geliyorsa, biz öğretmenler ve tüm eğitim sendikaları haklarımız için her türlü yasal zeminde mücadele etmeliyiz.
Şimdi değilse ne zaman, mesleğimize sahip çıkacağız?
Çıkarılacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu bu haliyle öğretmenleri mağdur ederek motivasyonunu bozacak ve dolaylı olarak da Türk Eğitim Sisteminin derin yara almasına sebep olacak.
Kendimiz için değilse de ülkemiz için, Türk Eğitim Sistemimizin istikrarı için öğretmenler birlik olmalı.
Emeklilik de dahil öğretmenin saygınlığının artırıldığı, mali ve özlük haklarının iyileştirildiği bir Öğretmenlik Meslek Kanunu için, öğretmenlerin dayanışma vakti…
Öğretmenlerin Birlik Vakti…
Kadriye DEMİREL
Eğitimci Yazar