Eğitim-İş'in yaptığı açıklama şu şekilde;

Öğretmenlik Meslek Kanunu nasıl öğretmenin ihtiyaç ve talepleri dinlenmeksizin yasalaştıysa söz konusu yönetmelik de, “eğitim paydaşlarından alınan görüşler” doğrultusunda hazırlandığını söylense de yasalara aykırı hükümler taşımaktadır.
 
Öğretmenlik Meslek Kanununun hazırlanmasında Anayasa’nın 7. maddesinde yer alan “yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesi” de açıkça ihlal edilmiştir.  
 
Öncelikle öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleği olup, bunun dışındaki kariyer basamakları kabul edilemez.

Bunun yanı sıra gerek Kanun gerekse de ortaya konulan Yönetmelikte, uzman öğretmen, başöğretmen unvanlarının tanımı, görev ve sorumluluk esasları, özetle statüsel konumları ana hatları ile dahi belirlenmemiştir. Bu statüler arasındaki farklılık bu yönleriyle tam olarak belirlenmediğinden, bu unvanların birbirlerine karşı konumları, ücret farklılıkları yani çalışma koşulları ifade edilmediğinden, yapılacak ayrımda tam olarak hangi kriterin esas alınacağı belirsizdir.

Devamında, öğretmenin, memuriyet güvencesini tırpanlamayı, biat kültürünü yerleştirerek eğitimci olmanın gereğini taşıyan özgüvenli öğretmenleri sürecin dışına atmayı, çalışma barışını yok etmeyi amaçlamış bu Yönetmeliğin iptali, ayrıca dayanağı olan Öğretmenlik Meslek Kanununun ilgili hükümleri bakımından da Anayasa Mahkemesine başvurulması için Danıştay nezdinde dava açacağız.

Öğretmenleri hak ettikleri özlük ve ekonomik haklarına ulaştıracak meslek onurumuza yakışır bir meslek kanununa sahip olana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!