Kamugundemi.com'un buradaki haberine göre: Norm fazlası öğretmenler, yapılacak güncelleme için dün itibari ile başvuruda bulunmaya başlarken, geçtiğimiz yıllarda da olduğu gibi yine norm güncellemeleri sorunlar ile başlıyor.

Norm fazlası öğretmenler için yapılacak güncelleme hakkında değerlendirmelerde bulunan eğitim sendikaları, yapılacak norm güncellemesi ile öğretmenlerin yeni mağduriyetler yaşayacağını belirtirken, yaşanabilecek hukuksuzlukların takipçisi olacaklarını ifade ettiler.

 Norm güncellemeleri için başvurular dün itibari ile başlarken, eğitim sendikaları güncelleme nedeni ile bir çok öğretmenin mağduriyet yaşayabileceğini ifade ettiler. Konu ile ilgili değerlendirmede bulunan Eğitim-İş Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş; “Milli Eğitim Bakanlığı, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kamu okullarına bağlı olarak çalışan Milli Eğitim çalışanlarının ve öğretmenlerinin açığa alınması ile birlikte büyük bir açık olduğunu, çok sayıda öğretmen ihtiyacı açığa çıktığını söyledi. Bunun sonucunda Milli Eğitim’de büyük bir öğretmen ihtiyacı açığa çıkmış durumda. Şubat döneminde 30 bine yakın sözleşmeli öğretmen alınacağı söyleniyor. Bunun yanı sıra yaklaşık 40 bine yakın norm fazlası öğretmen olduğunu ve bu öğretmenlerin bu açığı kapatması için ihtiyacı olan yerlere dağıtılacağı söyleniyor. Çok yakın bir zamanda 2016’ya 19 sayılı bir genelge yayınlandı. Bu genelge doğrultusunda illerde norm fazlası olan öğretmenlerin isteğe bağlı tercihlerini yaparak illerdeki ihtiyacı bulunan boş kadrolara atamalarının yapılacağı, tercihte bulunmayanların ise Valilik tarafından reysen atamalarının yapılacağı ve bunların şartları belirtilmiş. Proje okullarında çalışan 8 yılını doldurmuş öğretmen ve yöneticilerin tercih yapma zorunluluğu var bu genelgeye göre. Yapmadıkları takdirde de reysen atamalarının yapılacağı belirtiliyor. Ama norm güncellemeleri şu anda çok sağlıksız. Yani Haziran ve Eylül dönemlerinde okullardaki okutulan ders sayısı ve öğrenci sayılarına bakılarak norm güncelleştirmelerinin öyle yapılması gerekiyor. İşin aksaklık yönü de burada ortaya çıkıyor. Yani şu anda norm fazlası olup da, ama norma girebilecek öğretmenler varken, şimdi bunlar mağdur edilecek. Bunlar reysen başka okullara atanacak, ama atamalar yapıldıktan sonra bunların yerine norm fazlası öğretmenlerden puanı düşük olanlar bu öğretmenlerin yerlerini işgal etmiş olacaklar” dedi.
 
“Zorunluluk koyuyor, hem de isteğe bağlıyor”

 Süreç içerisinde birçok öğretmenin mağdur edilebileceğini ifade eden Mantaş;  “Çok büyük mağduriyetler var. Kendisine kadro bulamamış, inşaat halindeki okullardan dolayı sınıfları kapatılmış ve norm fazlası olarak bekleyen öğretmenler bu konu ile ilgili büyük sıkıntılar yaşıyor. Buradaki amaç, Eylül ayında okullar başlarken, okulun okutacağı ders sayısına göre öğretmen kadrolarının, norm güncellemelerinin yapılması gerekirdi. Daha sonra norm fazlası öğretmenlerin atamaları yapılsaydı daha doğru olurdu. Ama Bakanlık bu yolu seçmemiş. Bakanlığın seçtiği bu yolla norm fazlası öğretmenlerin atanmasına yönelik olarak seçtiği bu yöntemle bir çok mağduriyet yaşanacaktır. Reysen atama ile ilgili getirdikleri koşul, tamamen hukuksuz bir uygulama. Çünkü norm fazlası öğretmenlerin belediye sınırları içerisinde ihtiyaç bulunan yerlere ancak görevlendirilmede bulunabilir. Yönetmeliği o hale getirdiler ki, öğretmenleri bir pinpon topu gibi kullanarak istedikleri yerlere verebiliyorlar. İl idare kanunu yetkisini kullanarak, bir ilin en yüksek mevkiinde bulunan Vali ve Kaymakamlar il idare kanununa göre zaten bir öğretmeni eş durumu, sağlık, eğitim gibi özürlerini göz önünde bulundurarak, bir yerde görevlendirebiliyor. Yönetmelik çerçevesinde, genelge ile bunu yaptığınız zaman sanki bir zorunluluk, mecburiyetmiş norm fazlası öğretmenlerin atanmasında hem bir zorunluluk koyuyor, hem de isteğe bağlıyor. Burada bir çelişki var. Öğretmenler isteğe bağlı olarak başvuruda bulunmak istemezlerse, zorunlu olarak reysen başka yerlere atanabilecek. Yani bu çelişkinin doğuracağı mağduriyetler telafisi olmayan sonuçlara neden olacaktır” dedi.
 
“Resen sağa sola gönderilecekler”

 Süreç içerisinde yaşanacak mağduriyetlerin nedeninin eğitimi yönetenlerin plansızlığı olduğunu ifade eden Mantaş; “Bir örnek vermek gerekirse, bir öğretmen ilçeden il merkezine eş durumu ile değil de mahkeme kararı ile gelmiş, kendisine kadro bulamamış, norm fazlası durumunda ve şimdi bu öğretmen açık bir yer bulamazsa, resen tekrar ilçeye atanabilecek. Burada mahkeme kararının bağlayıcı bir yönü kalmıyor. Bir de bu uygulamanın sakat yönleri açığa çıkıyor. Kaldı ki, bu öğretmenin suçu değil. Bu eğitimi yöneten, eğitim kurumunun başındaki yönetim kadrosunun eksikliğinden kaynaklanan bir planlama. Eğitimi yöneten kişilerin yaptığı hatalardan kaynaklı olarak il merkezinde fazla bir yığılma var. Bu öğretmenlerin suçu değil. Öğretmen ya eş, ya sağlık, ya eğitim özründen dolayı bir şekilde oluşmuş durumda. Bu tamamen norm kadro yönetmeliğinden kaynaklanan bir sorun. Bu sorunun aşmanın en temel yolu gönüllülük esasına dayanmalı. Bunu daha önce de söylemiştik. Keşke Bakanlık düzeyinde, sendika genel merkezi düzeyinde görüşme yapsalardı. Bu işi konuşarak, birlikte çözebilselerdi. Ayrıca illerde de Milli Eğitim’in başındaki kişilerle sendika temsilcilerinin bir araya gelerek bu sorunu çözmeleri daha mantıklı olurdu. Yani bu mağduriyet devam edecek ve çok büyük mağduriyetler yaşanacaktır. Özellikle norm güncellemelerinin atama yapmadan önce yapılıp tamamlanması, ondan sonra norm fazlalarının isteğe bağlı olarak atanması daha mantıklı olacaktı. Ama maalesef bunu yapamıyorlar. Norm fazlası öğretmenlerin isteğe bağlı atama başvurular bugün başladı. Bunların atamaları yapılacak, resen sağa sola gönderilecekler ve sonra da bu öğretmenlerin yerine tekrar norm güncellemeleri yaptıklarında, haksızca, çok düşük puanı olan kişiler de bu öğretmelerin yerlerine gelmiş olacak. Resen atamada genelgede yüksek puanları olanların il merkezinde öncelikli olarak değerlendirilmesi, düşük puanlı olanların da il merkezlerinden ilçelere ve köylere doğru hizmet puanlarına göre atayacaklar. Hizmet puanının yüksekliğine göre bir kriter belirlemişler, bunun kararını veren kişilerin yanlı taraflı tutumları, yandaşı kayırma politikalarından dolayı çok ciddi mağduriyetler yaşanacaktır. Biz Eğitim-İş Çanakkale Şubesi olarak kendi üyelerimizin bu konu ile ilgili uğrayabilecekleri mağduriyetleri yakından takip edeceğiz. Bu konu ile ilgili de üyelerimizi bilgilendiriyoruz. Yaşanabilecek mağduriyetler nedeni ile doğacak hukuksuzluklarda da, hukuk kanalı ile üyelerimizin haklarını arayacağız. Ayrıca haksız yere, hak etmediği halde, çeşitli siyasi kanalları, torpil yöntemleri kullanılması durumunda da bunlara müdahale edeceğiz” dedi.

“Bilimsel bir planlama yapılamıyor”

Norm güncellemeleri ile ilgili değerlendirmede bulunan Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Prof. Dr. Telat Koç; “Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası olarak Milli Eğitim Bakanlığının hem merkezdeki, hem de yereldeki çok değişik uygulamalarını zaman zaman değerlendiriyoruz. Son yaptıkları, bunlara uygulama çalışmaları diyelim, çünkü uygulamaya çalıştıkları şeyleri uygulayamadan ellerine yüzlerine bulaştırıp, tamamen karışık bir hale getiriyorlar. Norm kadro ve norm kadro yönetmeliği konusunda hazırlandığı andan itibaren, uygulanmaya geçtiği andan itibaren keyfi değişikliklere uğrayan ve tamamen keyfi uygulanan bir süreç. Şu aşamada da yine Milli Eğitim Bakanlık ve yerel teşkilatının en büyük çıkmazı bir planlama yapmaması, yapamaması. Çünkü karar süreçlerinin ihtiyaçları belirleme ve buna göre planlama yapma süreçleri kurumun içerisinden doğru değil, tamamen siyasi amaçla tek tipleştirme ve belirli bir siyasi görüşün Milli Eğitimin değişik kesimlerini ele geçirmesi amacı ile yapıldığı için bilimsel bir planlama yapılamıyor. Böyle olunca da bu yapılamadığı için de göstermelik de olsa yapılmaya çalışılan bilimsel planlamada, yapılıyormuş gibi görünüp, amacına ulaşmıyor. Norm kadro yönetmeliğinde güncel duruma göre yapılması gereken norm kadro güncellemişi durumu Nisan ayına göre yapılmış bir norm kadro ve norm fazlası değerlendirmesi var. Buradan hareketle de şu anda eğitim ve bilim çalışanlarına bir baskı uygulanıyor. Yani eğer norm fazlası iseniz gösterilen yerleri tercih etmek zorundasınız şeklinde” dedi.

“Aksine öğretmenlere ihtiyaç olacak”

 Mağduriyetlerin plansızlıktan kaynaklandığını ifade eden Koç; “Aslında bu uygulama bu uygulama birkaç gün sonra nasıl uygulanacak, vazgeçecekler mi, farklı bir yere gidecek o da belli değil. Çünkü uygulamaya başladıkları her işten belli bir aşama sonra vazgeçtiler. O nedenle önerimiz, özellikle okullardan, sınıflardan doğru bu işin belirlenmesi. Örnek vermek gerekirse, son süreçte kamulaştırılan cemaat okullarının hepsini İmam Hatip okulu yaptılar ve İmam hatip okullarının çoğunda 10-15 kişilik sınıflar var, ama pek çok diğer okullarda 50 kişiyi bulan ve geçen sınıflar var. Burada eğitimin kalitesi düşünüldüğünde yapılması gereken iş, bu öğrenci fazlası olan okullara yeni binalar organize edip, İmam Hatip yerine bu okullara tahsis edilmeli. Bu 50 kişiye varan sınıfların ikiye bölünüp sınıf mevcudunun azaltılması ve buna göre de bir planlama yapılmalı. Buna göre planlama yapıldığında norm fazlası konumunda görünen öğretmenlerimiz, gerçek bir planlama yapıldığında norm fazlası olmayacak, aksine öğretmenlere ihtiyaç olacak. Onun için şu anda norm fazlası öğretmenler ile ilgili yapılan uygulama göstermelik bir uygulama. Somut verilerden ve somut gerçeklere göre yapılan bir uygulama değil. Biraz da Milli Eğitim’in işi karıştırdığı noktada, işi başka noktaya çekme çabası. O nedenle öğretmen arkadaşları-mızın mağdur olup olmama durumlarını yakından takip ediyoruz. Bu konuda yaşanabile-cek her türlü mağduri-yetin de sendikamıza bildirilmesini istiyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğünü de, tabi ki ortada bir Milli Eğitim Müdürlüğü varsa, doğrusunu söylemek gerekirse hiçbir şekilde İl Milli Eğitim Müdürüne ulaşamıyoruz, Milli Eğitim Müdürünü de bu okulların eğitim ortamlarını iyileştirdikten ve teknik sorunları çözdükten sonra bu konuya girişmesi gerektiğini hatırlatıyoruz” dedi.  (Burhan Mert Balcı - Çanakkale Olay)