Yapılan basın açıklamasına,

Birleşik Kamu-iş Genel Eğitim ve Basın Sekreteri Semra Pektopal, Konfederasyon Denetleme Kurulu Üyesi Oğuz Öney, Eğitim-İş eski Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, Tüm Yerel-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Hakan Kıran,  Genel Sağlık İzmir Şube Başkanı Dr. Muhteber Çolak, Eğitim-iş İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Çalışkan, Eğitim-iş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Bülent Turan, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen temsilcileri ve çok sayıda üye katıldı.
 
Eğitim-iş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Bülent TURAN, üyeleri Barış Düdü'nün darp edilmesi ile ilgili yaptığı açıklamada "Gaziemir Endüstri Meslek Lisesi’nde görev yapan meslek öğretmeni Barış Düdü üyemiz ve aynı zamanda da konfederasyonumuzun genel örgütlenme sekreterliğini yapmaktadır. Meslektaşımız ve yöneticimiz Barış Düdü’ye yapılan çirkin saldırıyı kınıyoruz. 
 
Gaziemir Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlamasına katılan öğretmenlere yönelik, belediye başkanı tarafından kullanılan incitici üslup ve hangi gerekçeyle olursa olsun öğretmen arkadaşımıza, belediye özel kalem müdürü tarafından gerçekleştirilen saldırı kabul edilebilir bir davranış değildir.
 
Gaziemir Belediye başkanı Sayın Halil İbrahim Şenol açıklamasında: “Özel Kalem Müdürü Mehmet Tuncer ile ilgili şu an tasarrufum olmayacak. Herkes görevden alınmasını istiyor ama bu adli bir süreç. O da polise ifadesini veriyor. Adli süreci takip ediyoruz" demiş.  Yanlışta ısrar edildiğinin bir kanıtıdır bu açıklama. Daha ne yapması gerekir ki bu çirkin saldırıyı yapanın görevden alınması için?
 
Öğretmenleri ve kamuoyunu derin endişelere yönelten bu çirkin saldırı nedeniyle tüm kamuoyu ve öğretmenlerden özür dilenmesi gerekmektedir. Belediye başkanının bu çirkin saldırıyı adli bir olaydır diye geçiştirmesi kabul edilebilir bir değerlendirme değildir. Özrü kabahatinden büyük olmuştur belediye başkanın.  
 
Biz Eğitim İş olarak öğretmenimize yapılan saldırıyı sıradan, adli bir olay olarak görmüyoruz. Yaşanan bu olay ve bizi utanca boğan bu çirkin saldırı, topluma sinmeye çalışan ve yükselerek artan kamu çalışanını itibarsızlaştırma ve küçük düşürme politikalarının yansımasıdır. Bu düzen böyle giderse ilk de olmayacaktır bu saldırı ve itibarsızlaştırma davranışları son da olmayacaktır. Meslektaşımıza yapılan bu saldırı da öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına yönelik bir saldırıdır.
 
 Aydınlık geleceğimizin yetiştiricisi öğretmenleri bu ve benzeri saldırılarla her kim olursa olsun yıldıracağını sanıyorsa aldanmaktadır. Şunu herkes bilmelidir ki biz yılmayacağız. Çünkü bu görevi biz Başöğretmen Mustafa Kemal’den aldık. Her zamankinde daha gururlu ve başı dik bir biçimde bu görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz. Biz saraylarda savaşa ve savaş kışkırtıcılığına alkış tutanların, yanlış yapanların yanında olmayacağız. Doğrunun, gerçeğin ve hak arama mücadelesi verenlerin yanında olacağız.
 
Bir ülkenin öğretmeni dövülüyor, horlanıyor, azarlanıyor, yaralanıyor, öldürülüyor ve sahipsiz bırakılıyorsa o ülkenin geleceği karanlığa gidiyor demektir.  Gaziemir Belediyesi Başkanı’ndan karanlığa karşı bir ışık yakmasını bekliyoruz. Öğretmenlere yönelik salonda yapılan konuşmalardaki incitici üslubun yanlış olduğunu kabul edip tüm öğretmenlerden ve kamuoyundan özür dilemesini ve bu çirkin saldırıyı yapanın görevden alınmasını istiyoruz.
 
Öğretmene fiili ve psikolojik saldırıda bulunanlar ve görevini yapmayanlar şunu iyi bilmelidirler ki saldırıya uğrayan arkadaşlarımız yalnız değildir!  Nerede olursa olsun bu çirkin saldırıları yapanların karşısında dim dik ve onurluca duracağımızı ilan ediyoruz.  Saldırıyı yapanın yanı sıra görevde ihmali bulunanlar da cezalandırılmalıdır. Suç duyurusunda bulunacağız ve bu işin takipçisi olacağız." dedi.