Hal böyle olunca da pek çok ilim insanı, ekonomist ve siyasi düşünürlerin belirttiği gibi toplumun geleceğini şekillendiren unsur olan öğretmenin refahı ve mutluluğu, yine aynı toplumun geleceği açısından mühim anlam ifade ediyor.

Dün Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de 'Bir eğitim sistemi öğretmeni kadar kalitelidir. Öğretmene ne kadar yatırım yaparsak okullar da o kadar kaliteli olacak, toplum da o kadar kaliteli olacak.' ifadelerini kullanmıştı.

Millet ittifakı seçim vaadi de olsa öğretmenlerin maaşlarını yoksulluk sınırı seviyesinin üstüne getirileceğini ifade etti.

Lakin henüz Cumhur ittifakından öğretmenler hakkında bir vaat gelmedi. Uzman öğretmenlik ve Başöğretmenlikle birlikte ek tazminatlar verilse de en düşük öğretmen maaşı 12 bin 800 lira olarak gözükmekte. Uzman öğretmenlikle bile 2010 lu yıllardaki alım gücüne öğretmenler ulaşamamış durumda.

Öğretmenlerin refahı toplumun ve çocuklarımızın geleceği açısından büyük önem arz etmekte ve bu siyaset üstü bir durum olarak lanse edilmekte. Dememiz odur ki tüm Cumhurbaşkanı adaylarını bir çözüm önerimiz var: Öğretmen maaşlarının yoksulluk sınırı üstüne çıkarılması. Elbette ki devletimiz bunu yapacak güçtedir.

Öğretmen maaşlarının yoksulluk sınırı üstünde yani 34 bin lira civarında olması eğitim ve öğretmene verilen değer açısından sembol bir uygulama olacaktır.

Kaynak: ogretmenlericin.com