Meclis Araştırma talebinin gerekçelerine göre;

Öğretmenlerin Çalışma Saatleri

Öğretmenlerin çalışma saatini on beş saat görmek çok basit düz mantık hesabıdır. Bir öğretmen derse girmeden önce anlatacağı konu hakkında en az iki saat hazırlık yapmakta, sınav sorulan hazırlamakta ve sınavlardan sonra öğrencilerin sınav kağıtlarını okumakta, okulda haftada bir gün boyunca nöbet tutmaktadır. Veliler ile görüşmekte, ders saatleri dışında raporlar hazırlamakta, ayrıca Millî Eğitim Bakanlığının öğretmenlerin görev ve sorumluluklarını belirttiği İç Hizmet Yönetmeliği'nde kalorifer ısıtmasının kontrolü bile öğretmenin görevleri arasında bulunmaktadır. Öğretmenlerin iş tanımının sadece girdiği ders saati üzerinden yapılması onlara yapılmış bir haksızlıktır. Ders saatleri haricinde sahip oldukları görev ve sorumlulukları görmezden gelmek büyük bir hatadır.

Öğretmenlerin Maaşlarındaki Yetersizlikler

Öğretmenler canla başla görevlerini yerine getirmeye çalışırken, bir taraftan da maaşları yetmemektedir. Öğretmenlerin neredeyse yüzde 30'u ek iş yaparak geçimini sağlamaktadır. Ek iş yapmak öğretmenlerin her gün iki ayrı kimliğe bürünmelerini gerektirmektedir. Öğretmenlerin yaklaşık yüzde 35'i psikolojik sorunlar yaşamaktadır ve bunun nedeni çoğunlukla ekonomik sorunlar, daha sonra mesleki sorunlardır. Fakat bunun psikolojik ve fizyolojik yansımalarını görmezden gelmek zorunda kalmaktadırlar. Çünkü maaşları günlük harcamaları bile karşılamamaktadır.

2002 yılından bu yana öğretmenlerin son bir yıldaki reel kaybı yüzde 30 dolaylarındadır. Bunun yanı sıra, alım gücünde çok fazla bir düşüş olduğu belirtilmektedir. Bu durum rakamlarıyla ifade edilirse, alım gücü yüzde 41,8 oranında düşmüştür. Öğretmenlere "Çok maaş alıyorlar." gibi tamamen yanlış bilgiye dayalı söylemlerde bulunanlar, öğretmenlerin aldıkları maaşları, rakamsal olarak fazlaymış gibi göstermekte olduğu belirtilen alım gücü mukayesesiyle ortadadır. Yapılan işin niteliği açısından bakıldığında, insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşmamaktadır.

Türkiye'deki öğretmen maaşlarının diğer ülkelerle mukayesesine bakıldığında, diğer ülkelerin gerisinde kalmıştır. Öğretmenler yoksulluk sınırının neredeyse yarısı kadar maaş almaktadırlar. Öğretmenlerin bu maaşla ailelerinin ve kendilerinin temel ihtiyaçlarını karşılamalarına olanak yoktur. On beş yıl deneyimli bir öğretmen yoksulluk sınırının neredeyse yarısı kadar olan 2.478 TL maaş almaktadır. On beş yıl deneyimli bir öğretmen OECD ülkelerinde ortalama 39.000 dolar kazanırken, ülkemizde yıllık maaşı net 10.326 dolardır.

Kasım 2015 itibariyle 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.391 lira, yoksulluk sının 4.530 liraya yükselmişken ortalama öğretmen maaşının 2.136 lirayla 2.483 lira arasında olduğu düşünüldüğünde öğretmenler neredeyse açlık sınırına yakın yaşamaktadır. Öğretmenlerimiz çalışırken de emekli olduklarında da geçimlerini sağlamakta oldukça zorlanmaktadırlar.

Öğretmenlerin Ek Göstergelerinin 3600’e Yükseltilmesi

Öğretmenlerimizin maaşları hayatlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için yeterli değildir. Bu yüzden sorun ve sıkıntının çözümü için öğretmenlerin ek göstergelerinin 3.600'e yükseltilmesi gerekmektedir. Öğretmenlerimiz bunun yanında daha birçok sorun yaşamaktadırlar: Kadro sorunları, rotasyon sorunları, öğrencilerden ve ailelerinden şiddet görme, mobbing gibi. Yukarıda açıklanan nedenlerle öğretmenler hakkındaki mevcut sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılması gerekli görülmektedir.” Şeklinde gerekçe sunmuşlardır.

memurahval.com