Tartışmalı Paylaşımlar ve Tepkiler
Bir öğretmenin öğrencilerinin “Öğretmenim” demelerini zikirmatikle sayarak sosyal medyada paylaşması, bir başka öğretmenin ise öğrencilerini kripto para reklamı için kullanması, son günlerde gündemden düşmüyor. Tepkiler üzerine Milli Eğitim Bakanlığı bu öğretmenlere soruşturma açtı. Ancak bazı öğretmenlerin, bu soruşturmaları da paylaşımlarında “sorunsuz atlattık” diyerek birer zafer olarak göstermesi dikkat çekiyor.
Bakanlık Tedbirlerini Artırıyor
Milli Eğitim Bakanlığı, 21 Ağustos’ta illere gönderdiği genelgeyle öğrencilerin cep telefonuyla sınıfa girmemesine yönelik tedbirler alınacağını duyurmuştu. Ayrıca Bakan Yusuf Tekin, öğretmenlerin de derslerde cep telefonlarını zorunlu olmadıkça kullanmamalarını istemişti. Ancak bu çağrılara rağmen birçok öğretmenin kararı görmezden gelerek sosyal medya paylaşımlarına devam ettiği belirtiliyor.
“Dijital Narsistler” Eleştirisi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Kızıltaş, bu durumu “dijital narsisizm” olarak tanımlıyor. Kızıltaş, sosyal medyada fenomenlik peşinde koşan öğretmenlerin eğitim ortamlarını birer sahneye çevirdiğini belirterek, çocukların istismar edildiğini savunuyor:
“Öğretmenlik adı altında sosyal medya şarlatanlığı yapan bazı kişiler, çocukların başarılarını değil, popülerliklerini ön plana çıkarıyor. Bu durumun hasarı çok büyük ve telafisi çok zor olacak. Bakanlık, daha kararlı adımlar atarak bu duruma dur demek zorunda.”
Eğitim Ortamında Değişen Dinamikler
Uzmanlar, sosyal medya fenomenliği uğruna öğrencilerin birer tüketim nesnesine dönüştürüldüğünü ve eğitim ortamının amacından uzaklaştığını ifade ediyor. Bazı eğitimciler ise, Bakanlık tarafından getirilen “velilerden izin alma” şartının da manipüle edildiğini ve yeterli denetimin sağlanamadığını vurguluyor.
Daha Sert Adımlar Bekleniyor
Eğitim camiasında, bu tür paylaşımları engellemek için daha katı denetimlerin ve yaptırımların uygulanması gerektiği konusunda fikir birliği bulunuyor. Aksi takdirde, sosyal medyanın eğitim ortamlarında yarattığı olumsuz etkilerin, çocukların psikolojik ve akademik gelişimlerinde geri dönülemez sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda atacağı adımlar ve kamuoyunun tepkisi, önümüzdeki günlerde de tartışma yaratmaya devam edecek gibi görünüyor.
Mahmut ÖZAY / Türkiye
