Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Ali Kaya, 2024-2025 eğitim- öğretim yılına ilişkin bazı açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamada; 

“2024-2025 eğitim-öğretim yılı başlamış bulunmaktadır. Yeni dönemin, geleceğe ilişkin sorumlulukların konuşulduğu, eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşturulduğu, gelecek yıllara güven ve refah içinde erişmemizi sağlayacak eğitim sistemindeki dönüşümün temellerinin atılarak sağlam sütunlarının yükseldiği bir dönem olmasını temenni ediyor ve istiyor;  bu uğurda üzerimize düşen sorumluluğu büyük bir gururla ve özveriyle yerine getirmeye hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. 

Öğretmenlerin işlerinden memnuniyetleri ya da memnuniyetsizlikleri, eğitimin niteliğini, dolayısıyla ülkenin geleceğini ilgilendirmektedir. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmalarını önlemek ve onlardan kaliteli hizmet almak için, kendilerine en başta iyi bir eğitim sistemi, iyi çalışma ortamı ve iyi imkânlar sunulmalıdır. Sorumluluk sahibi herkes, sorunlara çözüm üretme, beklentileri karşılama gayretinde olmalıdır.

 

Eğitim çalışanlarının alım gücü artırılmalıdır

Enflasyonist ortamın alım gücünü düşürdüğü, ekonomik toparlanma ve gelişmenin sabit gelirlilerinin ceplerine yansımadığı bir süreç kamu görevlilerinin hayatını zorlaştırmakta, sendikal mücadeleyi çetinleştirmektedir.

Enflasyon baskısı altında nefes almakta güçlük çeken kamu görevlilerinin rahat nefes alması sağlanmalı; ücretlerde oluşan kayıpları ve enflasyona yenilme riskini giderecek mahiyette iyileştirmeler yapılmalıdır. Tasarruf, memurun üzerinden yapılmamalı, kamu görevlisi emeklilerinin sesi duyularak beklentileri karşılanmalıdır.

 
 

 Mülakat uygulaması kaldırılmadır

Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca birkaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Vicdanları yaralayan mülakat kaldırılmalı, alımlar KPSS puan üstünlüğüne dayalı olarak yapılmalıdır.

 

Öğretmenlik Meslek Kanunu adını hak eden bir içeriğe kavuşturulmalıdır

Meclis’in Ekim ayında çalışmalarına başlamasıyla Genel Kurul’da görüşülmeye devam edecek olan Öğretmenlik Mesleği ve Millî Eğitim Akademisi Kanunu Teklifi, öğretmenlerin beklenti ve taleplerini karşılayan bir içerikle şekillenmelidir. Millî Eğitim Komisyonu görüşmelerinde dile getirdiğimiz önerilerimizin TBMM Genel Kurulu’nda dikkate alınması için elimizden geleni yapacağız.

 

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı caydırıcı önlemler alınmalıdır

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş ve ülkemizin geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim-öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmıştır. Bu şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi, şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, eğitim çalışanlarına karşı eğitim-öğretim hizmetinin sunumundan kaynaklı şiddet eylemlerine yönelik önleyici ve koruyucu nitelikte cezai ve hukuki tedbirler alınmalıdır.

 

İşte Ali Kaya'nın çözülmesini istediği diğer sorunlar:

  • 20 bin öğretmen atama sürecindeki belirsizlik bir an önce giderilmelidir
  • Öğretmen açığı sorununa çözüm bulunmalıdır
  • Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik son bulmalı, kadrolu istihdam esas alınmalıdır
  • Yer değişikliği talepleri karşılanmalıdır
  • Mağduriyet giderilerek kalıcı bir kariyer sistemi kurulmalıdır
  • İstihdamda güçlük çekilen bölgelerde cezbedici yöntemler hayata geçirilmelidir
  • Eğitim yöneticiliği liyakat ve kariyer ekseninde profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalıdır
  • Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına ödenmelidir
  • Görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları yapılmalıdır
  • Hizmetli ve memurların hakları iyileştirilmelidir
  • Şube müdürlerinin sorunları çözülmelidir
  • İşgücü Uygulama Programı, güvencesiz yapısı ve düşük gelir getirisiyle okulların temizlik sorununa çözüm olamaz
  • Okullara doğrudan ödenek tahsis edilmelidir
  • Okul kantinlerinde boykot ürünlerinin satışına izin verilmemelidir
  • Depremin neden olduğu sorunlar tamamen giderilmelidir