Binlerce yıldır hür bir irade ile Orta Asya’dan Avrupa’ya, oradan yüreğimiz Anadolu’da yaşamış, büyüklüğünü dünyaya kabul ettirmiş milletimiz; 20. yy’ın dünyasında var olma mücadelesinin meşalesini “Türkiye Cumhuriyeti” adıyla ve Mustafa Kemal Atatürk eliyle yakmıştır.

Cumhuriyete sahip çıkmanın demokrasiye, özgürlüğe, eşitliğe, kardeşliğe, akıla, bilime sahip çıkmak anlamına geldiğini biliyoruz.

Cumhuriyet yaşamımıza; özgürlük, bilim, akıl, yaşamı sorgulamak, halkın iradesiyle toplumun değer yargılarına saygı duymak ve bilhassa kimsesizlerin kimsesi olarak girdi. Laik cumhuriyet, dil, din, ırk, mezhep, inanç, cinsiyet farkı gözetmeden, bireyin özgürleşmesini, kardeş olmasını sağladı, sanatı ve sanatçıyı yüceltti. Cumhuriyetin attığı en büyük adımlardan biri de kadınlarımızın eşit yurttaş statüsü kazanması ve sosyal yaşama katılması oldu.

Unutulmamalıdır ki; Cumhuriyet ayrıcalıkların reddidir, yurttaşlığın eşitliğidir, aklın yükselişidir.

Fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştirilmesini amaçlayan cumhuriyetimizin, ilelebet payidar kalacağına duyduğumuz inanç asla tükenmeyecektir. Çünkü zihnimizdeki sınırları kaldıran Cumhuriyete borcumuz var.

Cumhuriyetimizin 97. yılında, Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere bağımsızlık mücadelemizin tüm kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyoruz.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun.

"Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Demokrasi”


ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI