Bakan Selçuk, Türkiye´de eğitimde pek çok başarılı adımlar atıldığına dikkati çekerek, "2003´te Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı iken keşke elimizde şu imkanlar da olsa dediğimiz her şeye bugün sahibiz. Eğitim sistemimiz kötüydü, şimdi biz çok güzel işler yapıyoruz demek doğru değil. Geçmişte emeği geçen herkese şükran borçluyuz. Geçmişle kavga ederek eskiden yapılanları gerekli gereksiz eleştirmememiz gerekiyor." diye konuştu. 

Dünyada yaşanan gelişmelerin eğitimin yönünü bambaşka bir yöne çevirdiğine işaret eden Selçuk, "2040´a gelindiğinde dünya tarihinde hiç karşılaşılmadık bir kırılma bizi bekliyor, bambaşka bir dünya geliyor. Bugün okula başlayan çocuklar dahil dünyadaki herkesin bu tarihlerde büyük bir tıkanma yaşayacağını düşünüyorum. Çünkü o tarihlerde bugünkü işlerin yüzde 70´ini robotların yapacağı öngörülüyor. İnsanlara yazılım yüklenecek bir yönteme gidiyoruz. Yani dijital olanın fiziksel ve biyolojik olanla bir bedende buluşacağını biliyoruz. Dünyanın gittiği yeri iyi sorgulamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı. 

"Güçlü çocuk şahsiyeti güçlü öğretmenle ortaya çıkar"

Selçuk, eğitimin medeniyetin aracı olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Eğitim bizim çocuklarımıza kendi dünya görüşlerimizi pompalayacağımız bir araç değildir. Eğitim bir gelecek tasavvuru ve tasarımı için bir araçtır. Bizim çocuklarımız için bir atmosfer oluşturmakla ilgili bir husustur. İnsan kendi şahsiyetini kendi bina eden bir varlıktır. Ancak güçlü bir öğretmen şahsiyeti varsa güçlü bir çocuk şahsiyeti ortaya çıkar." 

Sınav üzerine kurulu sistemi düzenlenmesi gerektiğini aktaran Selçuk, şöyle devam etti: "Biz bunu düzenleyemezsek önümüzde büyük problemler var. Şunu demek istiyorum, biz çocuklarımızın hayatını, çocukluğunu ergenliğini bir sınav üzerine yazıyoruz. Şimdi şöyle bakıyoruz, eğer biz okullarımız arasındaki imkan ve öğrenme kabiliyetleri arasındaki farkı azaltmazsak sınavın baskısı azalmaz.  Sınav baskısının azalması için okullar arasındaki farkı azaltmamız gerek. Bu Manisa´nın ödevidir. Manisa imkanı en iyi olan okulla en kısıtlı okul arasındaki farkı azaltacak." 

Selçuk, sınav sisteminin ezber üzerine kurulduğunu dile getirerek, "Bugün sınav sonuna kadar bazı şeyleri unutmayan öğrenciler unutmadığı için başarılı oluyorlar. Eğer bu çocuklar belirli terbiye sisteminde geçemiyorlarsa bütün bu sınav baskısında dolayı düğün, cenaze, bayram, misafir bilmez bir gençliğe doğru gidiyorsa biz bunu çözmek zorundayız. Manisa´nın ödevi sadece yeni derslik değil, ya da filanca sınavda başarılı olmak değil. Eğitimde bizim çıtamız küresel rekabet olmalı, dünya ile yarışmak istiyoruz. Biz bunu istiyorsak eğitimin kalitesini dünya standartlarına getirmeliyiz. "  değerlendirmesin bulundu.