Gün Işığından daha fazla yararlanmak amacıyla bütün yurtta yaz saati uygulanması hakkında için açılan davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Bakanlar Kurulu'nun tüm yurtta sürekli yaz saati uygulanmasına ilişkin kararının yürütmesini durdurdu.

27 Mart 2016 gününden itibaren yürülüğe giren ve her yıl uygulanacak olan yaz saati düzenlemesine ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Kalıcı yaz saati uygulaması için Bakanlar Kurulu'na verilen yetkide değişikliğin bir defaya mahsus uygulanabileceği, süreklilik arz edemeyeceği gerekçesiyle dava açıldı. Açılan davada Danıştay Dava İdareleri Kurulu gerekçeyi haklı buldu ve yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kararda, Bakanlar Kurulu'nun ilgili düzenleme için süreklilik arz edecek şekilde kullanılması yönünde bir yetki verilmediği hatırlatıldı.

İşte Danıştay İdari Dava Kurulu'nun karar metni: 

"Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü: 

08/09/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 07/06/2016 günlü, 2016/9154 sayılı Kararname'nin eki "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar"ın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır. Danıştay Onuncu Dairesinin 09/05/2017 günlü,E:2016/15451 sayılı kararıyla,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesinde öngörülen koşulların bulunmadığı gerekçesiyle yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir. 

Davacı, anılan karara itiraz etmekle ve yürütmesinin durdurulmasını istemektedir. 08/09/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan dava konusu 2016/9154 sayılı "Gün Işığından Daha Fazla Yararlanmak Amacıyla Bütün Yurtta Yaz Saati Uygulanması Hakkında Karar'ın 1.maddesinde; "Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla; bütün yurtta 27 Mart 2016 Pazar günü saat 03.00'ten itibaren bir saat ileri alınmak suretiyle başlatılan yaz saati uygulamasının, her yıl, yıl boyu sürdürülmesi kararlaştırılmıştır." düzenlenmesi yer almaktadır. 

Anılan kararın dayanağı olan 697 sayılı Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanunun 2. maddesinde; "Griniç'e göre otuzuncu derecede bulunan boylam dairesi bütün Türkiye Cumhuriyeti saatleri için esas alınır.

Ayrıca başlangıç ve bitiş tarihleri belirtmek ve bir saati aşmamak şartıyla yaz saati uygulamaya Bakanlar Kurulu yetkilidir."kuralına yer verilmiştir. 697 sayılı Kanunun 2.maddesi uyarınca, ülkemizde esas olarak uygulanması gereken saatin, anılan Yasa'nın 2. maddesinde düzenlenen kış saati olduğu, bunun istisnası ise, maddenin devamında yer alan "başlangıç ve bitiş belirtmek" ve "bir saati aşmamak şartıyla" yaz saati uygulanması konusunda Bakanlar Kurulu'na tanınan yetkinin oluşturduğu açıktır. 

Görüldüğü üzere, 697.sayılı Kanunla Bakanlar Kurulu'na tanına yetkinin sınırlı bir yetki olduğu, bu yetkinin "başlangıç ve bitiş tarihleri belirtmek" ve "bir saati aşmamak şartıyla kullanacağı, anılan Yasa'nın söz konusu yetkinin süreklilik arz edecek şekilde kullanılması konusunda Bakanlar Kurulu'na bir yetki vermediği tartışmasızdır.

Dava konusu edilen, Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1. maddesi incelendiğinde, 697sayılı Kanunun 2.maddesi ile Bakanlar Kurulu'na başlangıç ve bitiş tarihlerini belirtmek suretiyle yaz saati uygulanması konusunda verilen yetkinin sürekli hale getirilerek Kanunun verdiği yetki kullanımının aşıldığı, başka bir ifadeyle yaz saati uygulamasının kalıcı hale getirildiği ve bu haliyle anılan kararın 697 sayılı Kanunun ilgili maddesine değiştirir nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır.

Nitekim,davaya konu Bakanlar Kurulu Kararının dayanağı olan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca Başbakanlığa gönderilen 06/09/2016 günlü, 24005 sayılı "Yaz Saati Uygulaması" konulu "Kararname Taslağı"nda "27 Mart 2016 tarihinde 03:00'den itibaren saatler bir saat ileri alınmak suretiyle başlatılan yaz saati uygulamasının iki yıl boyu sürdürülerek;yaz saati uygulamasının kalıcı kılınması" denilmek suretiyle yaz saati uygulamasının kalıcı olmasının amaçlandığı da açıktır. 

Açıklana nedenlerle, olayda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27.maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacı itirazının kabulü ile Danıştay Onuncu Dairesi'nin 09/05/2017 günlü, E:2016/15451 sayılı kararının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına 14/09/2017 gününde oy çokluğuyla karar verildi."