Sosyal medya hesabında Çin’den ayrılış sürecini anlatan Teoman şunları kaydetti:

"Çin’deyken rahat konuşamıyordum, video paylaşmıyordum son zamanlarda çünkü orada uzaktan tanıdığım arkadaşıma beni sormuşlar. Ben çok fazla önemsemedim, o sırada yayınlara çıkıyor ve videolar paylaşıyordum. Daha sonra komşularıma da beni sormuşlar. Nerede çalıştığımı, basından olup olmadığımı, neden dış basına Çin’le ilgili kötü şeyler söylediğimi sormuşlar. Hastalık nedeniyle kentlerin hayalet şehre döndüğünü söylemiştim. Bu sırada Çin iyi veya kötü haber yapılmasını istemiyordu. Sosyal medya hesaplarında virüsle ilgili açıklama yapanlara 500 Yuan para cezası olduğu açıklanmıştı. Bir gün polis eve geldi. Ben hastalıkla ilgili zannederken pasaportumu istediler, fotoğrafını çektiler. Vizelerime baktılar ve ‘ne kadar daha buradasın’, ‘ne iş yapıyorsun’ gibi sorular sordular. Virüsle ilgili görüşlerimi aldılar. Daha sonra video paylaşıp paylaşmadığımı sordular. Tedirgin oldum. Daha sonra 'herhangi bir şekilde dış basına haber yaparsan bunun sorumluğu sende' dediler. Tam da o zamanlar 4-5 haberci ortadan kaybolmuştu. Neler olacak diye düşünürken dönmem gerektiğine karar verdim, herhangi bir paylaşım yapmamam konusunda beni açık açık tehdit ettiler."