Yalçın'ın açıklaması şöyle;

Daha dün hamile bir öğretmenizin kendisinin ve doğmamış bebeğinin canına kastedilmesinin şokunu atlatamadan bugün Adana’da yine bir öğretmenimizin kendileri de kamu görevlisi olan polisler tarafından darbedildiğini, iç kanama şüphesiyle gece hastaneye sevkedildiğini öğrendik.

İçişleri Bakanlığı bu hadisede kusuru bulunan görevliler hakkında gereğini yapmalıdır.

Öğretmenlerin yaşamını tehdit eden ve her geçen gün artarak devam eden şiddet olayları ile ilgili eğitimciler, sahipsizlik duygusuna, korkuya kapılmışlar; mesleklerini ifa edemez hale getirilmişlerdir. Öğretmenleri huzursuz eden darp ve yaralama hadiseleri sadece eğitimcilerin değil, başta siyasi irade ve kamu işvereni olmakla birlikte bütün toplumun ortak sorunudur. 

Yetkililerin, şiddetin faillerinin cesaretini kıracak bir kararlılığı ortaya koyarak, kamu hizmeti yürüten eğitimcileri koruyacak, faili caydıracak, adaleti tesis edecek yasal düzenlemelerin vakti gelip geçmektedir.

Şiddete maruz kalan bütün öğretmenlerimize tekraren geçmiş olsun diyoruz. Öğretmenleri hedef alan saldırıları kınıyor; kamuoyunu sorumlu, yetkilileri ise duyarlı davranmaya davet ediyoruz.

 

Öğretmene kalkan el, ahlaka, edebe, vicdana ve haysiyete yöneliktir.

Ayrıca İstanbul Başakşehir'de hamile öğretmene yönelen doğmamış bir canı tehdit, tanıklık eden öğrencileri travmatize eden şiddeti lanetliyor; öğretmenimize geçmiş olsun diyoruz.

Canı sıkılanın, kafası bozulanın hastalıklı öfkesine karşı öğretmenlerimizi korumak zorundayız.

Okullarımızın güvenliğini sağlamak için acil önlemlerin gerekliliğini gösteren bu olay son olmalıdır olmak zorundadır! Karakter eğiticisi, ruh işçisi, geleceğimizin mimarı öğretmenlerimizin, ince ve güzel bir sanatı icra ederken kaba ve çirkin bir ahlaksızlığa maruz kalması kabul edilemez.

Kamu görevlileri üçüncü tarafların şiddetine karşı korunmalıdır! Şiddet faillerinin caydırıcı cezalar verilmesi de zorunludur!