Bu haberde adı geçen öğretmen Ahmet Hilmi Kancı’nın tespitleri çok yerinde, ifadelerinin altına aynen imzamı atarım. Birkaç tespitine değinerek konuyu biraz açmak isterim.

Ne diyor bakın sayın Kancı; “Öğrencilerin derslere verdiği önem çok düştü, ödev verildiğinde yapmayan öğrencinin rahatlıkla ’yapmadım’ deyip, zayıf verilse de umurunda olmadığı bir tavır sergiliyor. Örneğin okulun önündeki caddede sigara içen öğrencileri görüyorum, yanlarına gidiyorum ama içmeye devam ediyorlar ve niye sigara içtiklerini, doğru olmadığını söylediğimde de ’okulun içinde içmiyoruz’ diye çok rahat cevap verebiliyor. EĞİTİM SİSTEMİMİZ ARTIK MİLLİ EĞİTİM ÇALIŞANLARI, OKUL İDARECİLERİ VE ÖĞRETMENLERİMİZİ YALNIZLAŞTIRMIŞTIR. Okullarımızdaki genel disiplin maalesef zayıftır. Eğitim çalışanları veli karşısında savunmasız bırakılması, haklarının savunulmuyor olması gibi nedenlerle OKUL İDARECİLERİ VE ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERE MÜDAHALE EDEMEZ DURUMA GELMİŞTİR."

Sayın Kancı’nın acilen önlemler alınmasını istediği sözleri şöyle devam ediyor; "Sistem ihbarcılık üzerine kurulmuş, okuldaki birçok olumsuzluklara da bu yüzden müdahale edilemez duruma gelinmiştir. Biz belirli bir disiplin terbiyesi ve eğitiminden geldiğimizden artık bu tür davranışları kaldıramıyoruz. Bu yapıdaki öğretmenler için alan giderek daralmaktadır. ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ SAYGINLIĞINI GİDEREK YİTİRMEKTE VE ÖĞRETMENLERİMİZİN İŞİ ÇOK DAHA GÜÇLEŞMEKTEDİR."

Ben Sayın Kancı’nın son sözünden yola çıkarak sadece bir konuya dikkat çekerek Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinden ve sayın Bakandan istekte bulunacağım. ÖĞRETMENLERİMİZİN İŞİ ÇOK ZOR, MESLEK SAĞGINLIĞI KAYBOLUYOR… LÜTFEN TEDBİR ALINIZ, diyerek gerekçeleriyle isteğimi belirteyim.

Eskiden bilirsiniz tüm öğrenci ve öğretmenlerde bir karne heyecanı yaşanırdı. Ne yazık ki E-OKUL sistemi ile birlikte bu heyecanda yok oldu. Öğrenci kendisine verilen her notu anında görebiliyor. Dolayısıyla karne gününden önce net olarak durumunu görmekte hatta, sınıf tekrarına kalan öğrenciler not dilene dilene sınıfı geçer hale gelebilmektedir.

Her ne kadar öğretmenlerin hatası da olsa, son haftalarda bazı öğrencilerin “Öğretmenim 10 puana ihtiyacım var” gibi söylemlerle puan isteyerek 36 ortalama ile bu maratona başlayıp karnelerin basılacağı güne kadar 50 ortalama tutturup sınıfını geçtikleri görülebilmektedir. Ve bu sayıda öyle az bir sayı değildir. 

Bu durum ciddi bir yaradır. Öğretmenler üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır. Hele hele Doğu ve Güneydoğu gibi yerlerde görev yapan öğretmenlerin işleri daha da zorlaşmaktadır. Tehditler bile olabilmektedir. 

O yüzden birçok öğretmenin isteğini Sayın Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a iletiyorum. Lütfen karne tarihine son iki hafta kala E-OKUL SİSTEMİNİ KAPATINIZ… Emin olun ki kısa sürede göreceksiniz, bu adım öğretmenin saygınlığını da artırıcı bir uygulamanın belki de başlangıcı olacaktır. 

Öğretmenlerden bu konuda çok yoğun şikayet alıyoruz. Özellikle son haftalarda velilerin okul ziyaretleri artmakta, öğretmenler üzerinde baskı unsuru olunabilmektedir. Siyasilerin, hatırı sayılır isimlerin, okul idarecilerinin araya konulduğu ve öğretmenlerden sürekli not isteklerinin artık bunaltıcı bir aşamaya geldiği belirtilmektedir. En önemlisi de notunu görüp, kendisine zayıf verildiğini düşünen öğrencilerin, öğretmenlerine karşı terbiyesiz davranışlarıdır ki, bunlara kesinlikle meydan vermemek gerekmektedir. Hatta öğrenciler, kendilerine verilen performans notlarını kıyaslamak kaydıyla öğretmenleri adaletsiz oldukları, haksızlık yaptıkları gibi savlarla suçlayabilmektedirler. Oysa pedagojik bir yaklaşımla öğretmenler bu notlarını vermektedirler. Oysa bilinmelidir ki, öğretmen not verir, hesap vermez.

Öğretmen, öğrencinin kendisinde uyandırdığı kanaate ve vicdana göre notunu özgürce verebilmeli, üzerinde en ufak bir baskı unsuru olmamalıdır. 

Kaldı ki, karne törenleri okullarda heyecansız yapılmaktadır. Öğrencilerde azda olsa bir heyecan unsuru yaratan bir tören yapılabilmesi için öğrenci durumunu net olarak karnede görmelidir. 

Gidişattan memnun kalmayarak endişelerini dile getirip emekliliğini isteyen Ahmet Hilmi Kancı öğretmenimizin taleplerinden yola çıkılarak çok yönlü tedbirler mutlaka alınmalıdır. Şayet bir yerden başlanmak isteniyorsa karne gününe yaklaştığımız bu günlerde Milli Eğitim Bakanlığımızın E-OKUL SİSTEMİNİ SON 2 HAFTADA VELİ VE ÖĞRENCİ GİRİŞİNE KAPATARAK başlamasının uygun olacağı tüm eğitim camiasınca düşünülmektedir. 

Ne dersiniz, bir yerden başlasak mı? Yoksa... "

 

Umut Çetiner
Kaynak: Belirtiyorum İnternet Gazetesi