Okuduğum ilkokulda okulbirincisi olan kız, banka memuru oldu. Sınıf birincisi çocuk da ücra bir köyde mütevazı bir öğretmen. Lisedeki birinci, bir çikolata şirketinde muhasebeci, üniversitedeki ise Burger King'de restoran sorumlusu. Hepsinin de hedeflerini torpülüyor bu ülke.

Bunu ABD ve AB'de görmeniz zordur. Orada okul birincilerinin önüne fırsatlar serilip yeteneklerine göre yetişmeleri sağlanır.Burada biyoloji okuyan kıza soruyorum ne olacaksın? Herhalde hamburgerci dükkanında çalışacağım diyor. Büyük ülke olmak bunu çözmekten geçiyor efendiler

Alınan eğitim ile bir yerlere gelmek için meritokrasi yani liyakati üstte tutan sistemler şarttır. Kurumsal ülkelerde adam kayırma, hatırlı kişi telefonu ile işe alınma olmaz, hak edene layık olduğu alanın yolu açılır. Bu ülkede ziyan edilen nesillerdeniz. Hâlâ da ziyandayız.

Ülkede üç tür kayırma vardır:

1- Politik görüşe göre kayırma.

2- Onun bunun cemaati ve tarikatının kayırması.

3- Hatır ve koltuk sahibi şişkin domuzların çevrelerini, metres, şoför, koruma ve yakın uzak çevrelerini kayırması.

Bankacı kız terfi alırım diye kimsenin almadığı kitaplar yazıyor hâlâ da üretken. Öğretmen olan emeklilik yolunda yolun yarısını geçmiş. Hamburgerci ise aynı işte halâ. Hepsinin de hayalleri vardı ve hiçbiri de başaramadı çünkü koltuk ve makamlar üstteki 3 grupça dağıtılıyordu.

Dr. Öğr. Üyesi Bekir Yüksel HOŞ